Yaşadığımız Türkiye coğrafyasında hiçbir dönem tarım ve gıda bugünkü olumsuz durumunu yaşamamıştı. Bu olumsuz durum, ulusal ve yerel tarım ve gıda ile kırsal kalkınma anlayışı ve küçük çiftçiliğin ortadan kaldırılmak istenmesinin bir göstergesidir. Tarım ve gıdadaki bu gidiş ve durum, tarım ve gıdanın emperyalist tarım ve gıda şirketleri ile onların ortağı ve taşeronu olan yerli şirketlere teslim edilmesinin bir sonucudur. Türkiye coğrafyası, insanlık tarihinde tarımın merkezi olan, 4 mevsimi yaşayan, dünyanın en zengin biyoçeşitliliğine sahip olan, 3 tarafı denizlerle çevrili olan, iç gölleri ve akarsuları olan bir coğrafyadır. Böyle bir coğrafyada, kendi kendine yeten bir ülke konumundan, tarımda ve gıdada ithalata bağımlı bir ülke konumuna getirilmemiz ve halkın büyük bir çoğunluğunun yeterli ve gerekli gıdaya erişememesi affedilemez. Türkiye’de, özellikle de sebze fiyatları tarihin hiçbir döneminde bu kadar pahalı olmamıştır. 1980’lerden itibaren Türkiye’ye dayatılan emperyalist tarım ve gıda şirketlerinin istediği yapısal uyum programının uygulanması ülkemiz tarım ve gıdasını bu olumsuz noktaya getirmiştir. Ülkemizin tarım ve gıdası üzerindeki yapısal uyum politikaları ve uygulamaları ile sonuçları
  • Tarımsal kitlerin özelleştirilmesi ve kapatılması
  • Kimyasal gübre, tarımsal ilaç, tohum, mazot gibi tarımsal girdi fiyatlarının yüksekliği
  • Küçük çiftçilerin desteklenmemesi, yoksulluk ve açlık sınırının altına sürüklenmelerine neden olunması
  • Küçük tarımsal üretimin yok edilme noktasına getirilmesi
  • Kırsal kalkınma ile ulusal ve yerel tarım anlayışının terk edilmesi
  • Oluşturulan koşullar nedeniyle kırdan kente göçün teşvik edilmesi
  • Önemli miktarda tarım topraklarının boş kalması, üretimden kopartılması
  • Büyükşehirlerin oluşumu nedeniyle, köylerin mahalleye dönüştürülmesi ve kırsal kesimin üretimden uzaklaştırılması
  • Önemli sayılabilecek miktarda tarım topraklarının imara açılması ve betonlaştırılması
  • Tarımsal ürün ve gıda üretiminin, ithalatının, ihracatının, yurt içinde pazarlanmasının, araştırmalarının emperyalist tarım ve gıda şirketleri ile onların yerli ortaklarının ve taşeronlarının eline geçmiş olması
  • Tarım ve gıdadaki aracıların olumsuz etkisi
  • Tarımsal topraklarda üretim yapılmaması için verilen doğrudan para desteği
  • Tarımsal girdilerde ithalata bağımlılık
  • Tarım ve gıdada bir planlamanın olmaması
  • Çiftçilere sertifikalı ve hibrit tohum dayatılması
  • Tarımsal ürünlerde üretimin azalması
  • Tarımsal ürün ve gıda fiyatlarının yükselmesi ile tüketicilerin satın alma gücünün düşmesi
  • Tarım ve gıda ürünlerinde ve hayvancılıkta giderek ithalatın artması ve ithalatçı konuma gelinmesi
  • Tarımsal kooperatiflerin zayıflatılması ve işlevsiz duruma getirilmesi
  • Tüketim kooperatifçiliği konusunda bir politikanın olmaması ve kentlerde tüketim kooperatifçiliğinin teşvik edilmemesi
  • Tarımsal ürün ve gıda fiyatlarının piyasaya hakim olan firmaların kendi çıkarları doğrultusunda belirlenmesi
   
Editör: TE Bilisim