Türk Eczacıları Birliği Başkanı Erdoğan Çolak, "Bilim dışı açıklamalara itibar etmeyin, aşı karşıtı propagandaları ciddiye almayın, bilimsel temeli olmayan gerekçelerle çocuğunuzu riske atmayın ve geç olmadan çocuğunuzun aşılarını yaptırın” dedi. Türk Eczacıları Birliği (TEB), 2019 yılını sağlık, ilaç ve eczacılık alanında değerlendirmek ve yeni yıla ilişkin perspektiflerini paylaşmak için basın toplantısı gerçekleştirdi. Sağlığa ayrılan bütçenin bir önceki yıla göre artırıldığına değinen Türk Eczacıları Birliği Başkanı Erdoğan Çolak, “Bütçeden sağlığa ve ilaca artırılan payın artması olumlu bir gelişme olmakla birlikte, sağlığa ayrılan bütçenin hiçbir zaman yeterli olmayacağını hatırlamakta fayda var” dedi. “2019 YILINDA BİRLİK OLARAK ÇOK ÖNEMLİ İŞLERE İMZA ATTIK” Türk Eczacıları Birliği Başkanı Erdoğan Çolak, 2019 yılında sağlıkta şiddetin konuşulduğunu ifade ederek, “Yine eczacılara, hekimlere, sağlık çalışanlarına maruz bırakıldıkları şiddet dolayısıyla, içimiz parçalanarak “geçmiş olsun”, “başın sağ olsun” demek zorunda bırakıldık. Yine yetkilileri göreve çağırdık. Yine sağlıkla şiddetle mücadele için çağrılar yaptık. Sağlıkta Şiddet Yasası’nın kapsamının genişletilmesini talep ediyoruz” dedi. 2019 yılında Birlik olarak çok önemli işlere imza attıklarını ifade eden Çolak, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bilgi işlem ağımızı güçlendirdik. “Eczanem Nerede” mobil uygulamasını, ücretsiz bir şekilde halkımızın kullanımına sunduk. Eczanem Nerede ile Türkiye’nin her yerinde, bulunduğunuz konuma en yakın eczanelere, nöbetçi eczanelere tek tıkla erişmeniz mümkün. Sizleri de henüz yüklemediyseniz uygulamamızı yüklemeye davet ediyorum. Öte yandan ilaçta yerelleşme çalışmalarımıza hız verdik. Ve iştiraklerimizle yaptığımız çalışmalar sonucunda ürün gamımızı genişletmeye yönelik adımlar attık. Geçtiğimiz sene Türk Eczacıları Birliği tarihi bir ev sahipliği yaptı. Uluslararası Eczacılık Federasyonu Avrupa Bölgesel Konferansı; 23-25 Ekim tarihlerinde Birliğimizin ev sahipliğinde düzenlendi. Ellinin üzerinde ülkeden katılımcının yer aldığı Konferans’ta, birbirinden kıymetli on iki farklı oturumda eczacılığın ve halk sağlığının geleceği adına önemli adımlar atıldı. 2019’un son günlerinde ise Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile bir görüşme gerçekleştirdik. Merkez Heyetimiz ve Denetleme Kurulumuz ile katıldığımız bu görüşmede; eczacı ekonomilerinde yaşanan sorunlar ile ilgili taleplerimizi, kamu ve hastane eczacılarımızın sorunları, eczacılık fakültelerinin durumu, eczacının meslek hakkına kavuşması, yardımcı eczacılığın maliyetinin sürdürülebilir olması, ilaçta yerelleşme gibi pek çok konu başlığını kendilerine ilettik. Sayın Cumhurbaşkanımız bizi dinledi ve gerekli çalışmaların yapılması konusunda da talimat verdi.” Sağlığa ayrılan bütçenin bir önceki yıla göre artırıldığına değinen Çolak, “Bütçeden sağlığa ve ilaca artırılan payın artması olumlu bir gelişme olmakla birlikte, sağlığa ayrılan bütçenin hiçbir zaman yeterli olmayacağını hatırlamakta fayda var. Sağlık alanında finansal kaynaklı tasarruflar yapılmamalıdır. Ülke gerçeklerine uygun, ilaca erişim koşullarını gözeten, sağlık politikalarında sosyal anlayışı göz önünde bulunduran perspektifte olmalıdır. Bunun yanı sıra koruyucu – önleyici sağlık hizmetlerinin yaygınlaştırılması ve sağlık harcamalarının büyük oranda kamusal nitelik taşıması son derece elzem konulardır” diye konuştu. “BİLİM DIŞI AÇIKLAMALARA İTİBAR ETMEYİN” Çolak, Türk Eczacıları Birliği olarak mesleğimizi, meslektaşlarımızı, mesleğimizin geleceğini savunmakla yükümlüyüz ifadelerini kullanarak sözlerini şöyle sürdürdü: “Ancak mesleğimiz, geleceğimiz, ülkemiz adına endişeliyiz. Sağlık Bakanlığımız tarafından yapılan sağlık insan gücü tahminlerine göre; 2030 yılında ülkemizin şimdiden 7.000 eczacı fazlası bulunmaktadır. Ancak buna rağmen 2003 yılında 8 olan eczacılık fakültesi sayısı bugün 51’i bulmuştur. Eczacılık fakültelerinin kontenjanlarının acilen düşürülmesi ve Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nda, YÖK tarafından 100 bin olarak belirlenen eczacılık başarı sırasının 60 bine çekilmesi taleplerimizin başında yer almaktadır.” Kamu kurumlarında ve hastanelerde çalışan meslektaşlarının fiziki çalışma şartları, maaş ve özlük haklarının iyileştirilmesinin de vurgulamak istedikleri konulardan olduğuna dikkat çeken Çolak, tabip ve diş hekimleri için uygulanan ek gösterge oranlarının eczacıları da kapsayacak şekilde düzenlenmesini talep etiklerini belirtti. Çolak, “Kamu kurumlarında çalışan meslektaşlarımız açısından kurumlar arası maaş farklarının giderilmesi; sözleşmeli olarak çalışan eczacılarımızın bir an evvel kadroya alınması da çözüm bekleyen sorunlarımız arasında yer alıyor” dedi. Çolak konuşmasında şunlara yer verdi: “Her zaman dile getirdiğimiz gibi ilaç gibi stratejik bir üründe ülkemizin dışa bağımlı olmasının doğru olmadığına inanıyoruz. Güçlü ve etkin bir ilaç sanayisine sahip olmak adına tüm paydaşların katılımıyla hayata geçirilecek ulusal ilaç politikaları, şüphesiz halk sağlığına ve ekonomimize olumlu yönde katkı sağlayacaktır. Türk Eczacıları Birliği olarak eczane ekonomilerinin iyileştirilmesi ve sürdürülebilir olması ele aldığımız konuların başında geliyor. Ancak üzülerek ifade etmeliyim ki son yıllarda eczacılarımız ciddi anlamda bir ekonomik daralmayla karşı karşıya.” Eczacıların ekonomik sorunların uzağında ilaç ve sağlık hizmeti vermesini önemsediklerini ifade eden Çolak, bu konudaki taleplerini şu şekilde sıraladı:

  • Eczacı kâr oranları yükseltilmelidir.
  • İkinci ve yardımcı eczacı çalıştıran eczanelere, nitelikli personel istihdamı noktasında maddi destek sağlanmalıdır.
  • Eczane dışına çıkarılan ürünler, eczanelere geri dönmeli ve ilacın uzmanı olan eczacılar tarafından halka sunulmalıdır.
  • Avrupa ülkelerindeki pek çok örnekte rastlayabileceğimiz gibi tansiyon, şeker ölçümü, sigara bıraktırma gibi eczane temelli ekstra hizmetler ve bu hizmetler doğrultusunda sunulan danışmanlık hizmetleri için eczacıya sabit bir ücret ödenmelidir.
  • Görüyoruz ki ilaç dışı ürünlerin yanı sıra ilaçlar dahi internetten satılıyor. Bununla ilgili var olan yasal boşluğun bir an evvel giderilmesi gerekmektedir. Ve cezai yaptırımların artırılmalıdır ve ilaç dışı ürünler tek temin noktası eczaneler olmalıdır.
Son olarak ailelere çağrıda bulunan Çolak, “Bilim dışı açıklamalara itibar etmeyin, aşı karşıtı propagandaları ciddiye almayın, bilimsel temeli olmayan gerekçelerle çocuğunuzu riske atmayın ve geç olmadan çocuğunuzun aşılarını yaptırın. Aşı yaptırmak; kol ağrısı, hafif ateş gibi hızla geçecek yan etkiler dışında çocuğunuza zarar vermez. Aşıyla önlenebilecek hastalıkların; çocuğunuzun, ailenizin ve toplumun geleceğini karartmasına izin vermeyin.” diyerek sözlerini sonlandırdı. (Rozita M. HAMİDİ CİZRELİ)
Editör: TE Bilisim