Özel Haber: Kadir GÜRHAN Pandemi ile başlayan ürün krizi, dolar kurundaki dalgalanma ve stokçulukla birlikte tavan yaptı. Girdilerin yüzde yüzünü dövizle yapan bilgisayar sektörü de yaşanan bu gelişmelerden olumsuz etkilendi. Yaklaşık 21 yıldır bilgisayar sektöründe hizmet veren Adres Bilgisayar ve İnşaat Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Cem Tunç, dünyada çip ve LCD krizi olduğuna vurgu yaptı. Tunç, “Hem bilişim sektörünü hem de otomotiv ve diğer sektörleri etkileyen Çin ve üretici firmalardan kaynaklı çip ve LCD krizi var. Çip ve LCD krizi nedeniyle bilgisayar ürünleri az üretiliyor. Talep arttıkça üretim de azaldıkça fiyat artıyor. Ülkeye ürün girmeyince fiyatlar katlanarak devam ediyor. Piyasa da ürün yok. Araba üreten firma araçta kullanacağı LCD ekran bulamıyor” dedi.  Teknoloji ürünlerinde hiçbir firmanın stokçuluk yapmadığını kaydeden Tunç şunları söyledi: “Çünkü teknoloji kendini sürekli yenileyen bir şeydir. Stok yapıp pahalıya satamazsınız çünkü model eskimiş oluyor. Büyük firmalar stok yapmaz çünkü belirli bir döngüye ihtiyaçları var. Bunu yapan küçük firmalar vardır o da uzun süreli değildir. Stokçuluğu ağırlıklı olarak otomotiv sektöründe olanlar yapıyor.  Piyasadan araç toplayıp satmıyorlar. Bekledikten sonra bu araçları piyasaya sürebilirler ama teknoloji ürünleri için bu şeyler geçerli değil” diye konuştu. Biz sorduk Cem Tunç cevapladı.  Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Bilkent Üniversitesi Bilişim sistemleri mezunuyum. Lisans eğitimimi orda aldım. Ondan sonra da Ahmet Yesevi Üniversitesinde bilişim teknolojileri üzerinde yüksek lisans dersleri aldım. Evliyim bir kızım var. Kızım psikoloji bölümünden bu sene mezun oluyor. Eşim ise yılarca bizimle çalıştıktan sonra son beş yıldır medikal sektöründe faaliyetlerini yürütüyor.  “KALİTE NE KADAR ARTARSA MÜŞTERİ O KADAR RAĞBET EDİYOR” Adres Bilgisayar ve İnşaat Şirketinin misyonu ve vizyonu nedir, şirketin ticaretinden bahseder misiniz? Şirketimizi 2001 yılında kurduk. İlk kurulduğumuzda bilgisayar ve inşaat alanında işe başladık. Kardeşim ve rahmetli babam inşaat alanında ben ise bilgisayar sektöründe çalışma yürüttüm.  İnsanlar genellikle soyadlarını şirketlerine koyarlar ama biz öyle bir şey yapmadık. Şirketimizi kurmadan önce yaklaşık 10 senelik bir iş tecrübem vardı. Adres Bilgisayar, sistem entegrasyonu yapar. Sistem entegrasyonu, marka bağımsız olarak bütün ürünlerin servisini verir. Birçok markanın partneriyim fakat hiçbir markanın gold partneri olmayı tercih etmedim. Çünkü sadece benim ürünlerimi sat diyorlar. Oysa benim çok farklı sektörlerde sürekli çalıştığım ve şuan devam ettiğim 30 tane büyük şirket var. Gold partnerliği kabul ettiğim anda alanımı daraltmış olurdum. Sistem entegrasyonu yapmasaydım, bir mağazam olsaydı belki olabilirdi. Ama bizim iş modelimiz gereği marka bağımsız olmak iyidir. Biri benden bilgisayar almak istediği zaman benim, her zaman elimde 10 bin çeşit ürün bulunur fakat gördüğün gibi ofisimde sıfır stok var. Müşteri tecknomarketten ürün almıyorsa ki genelde ev kullanıcıları bu şeyi tercih ediyor. Ankara’da çalıştığımız kurumlar bilgisayarların özelliklerini belirttir ihaleye çıkarlar. Dolaysıyla bizim herhangi bir markaya bağımlılık almamız söz konusu değildi.  Son 5-6 senedir toptancılarımızın da, bizim de iş yapış modellerimiz değişti. Eskiden toptancılar günde bir kere ürün çıkarırdı. İstanbul’dan gelen ürün bir ya da iki günde elimize ulaşırdı, biz de müşteriye ürünü kendi imkanlarımızla dağıtır ve kurardık. Şimdi ise aynı günde ürün teslimiyeti isteyen müşteriler, firmalar oluyor. Günde bir kere ürün getiren toptancı sabah, öğlen ve akşam olmak üzere üç kere getirmeye başladı. Çünkü müşteri artık çok değerli. Yani biz hizmet sektöründe varız. Yani biz müşterilerimize hizmet ediyoruz, toptancılarımız da bir anlamda bize hizmet ediyor. Kalite ne kadar artarsa müşteri o kadar rağbet ediyor. Son 10 senedir biz de süresiz eleman bulundurma modeline döndük.  “CİROLARIMIZIN YARI YARIYA DÜŞTÜĞÜNÜ SÖYLEYEBİLİRİM” Kurdaki dalgalanmalar sektörü nasıl etkiledi, ne tür değişimlere neden oldu?  Bizim girdilerimizin yüzde yüzü dövizle olduğu için kurdaki dalgalanmanın bizi etkilememesi mümkün değil. Dalgalanma ürünün fiyatına bire bir yansıdığı için, kur yükseliş trendine girdiği zaman da düşüş trendine girdiği zaman da insanların alım güçleri düştüğü için bizi olumsuz yönde etkilemektedir. Yani insanlar ne olursa olsun bir bekleme sürecine giriyorlar. Dolayısıyla Ekim, Kasım, Aralık aylarında yapmamız gereken ciroların yarı yarıya düştüğünü söyleyebilirim. Çünkü pandeminin ekonomik etkilerine kurdaki dalgalanma eklendi. Yani dolar 18 TL’ye çıktığında da müşteri bekliyor, düştüğü zaman da bekliyor. Çünkü nereye düşeceğini kestiremiyor. Müşteri, bir notebook almak yerine iki notebook almanın peşinde. Kurdaki dalgalanma bizi iki kere olumsuz etkiledi. Birincisi girdilerimizin tamamı döviz üzerinden, ikincisi ise asgari ücretteki artış ve bunun üzerinde çalışan elemanın maaşının buna göre artırılması. Şuan ki fiyatlara göre asgari ücret yeterli mi? Elbette ki değil.  “MÜŞTERİLERİN YATIRIMLARINI ERTELEMEMELERİ GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM” Kurdaki dalgalanmanın geleceğini nasıl görüyorsunuz, müşterilere bu konuda neler söylemek istersiniz? Kurların şuan geldiği seviyede devam edeceğini düşünüyorum. Aşağı ya da yukarı yönlü çok hafif salınımlar olabilir ama kafamda düşündüğüm noktalara geldiğini söyleyebilirim. Müşterilerin bundan sonra yatırımlarını ertelememeleri gerektiğini düşünüyorum. Bunu sadece bilişim ve teknoloji yatırımı yapmak isteyenler için değil, ev ve araba almak isteyenler için de söylüyorum. Çünkü belirli bir fiyatı gören mal geri gelmez. Herkes birbirini kolluyor. Çevremizde herhangi bir satış yapıldıysa ürünümüzün fiyatını ona göre belirliyoruz. Bu sadece bilgisayar için değil, diğer mallar için de geçerlidir.  Hem bilişim sektörünü hem de otomotiv ve diğer sektörleri etkileyen Çin ve üretici firmalardan kaynaklı çip ve lcd krizi var dünyada. Çip ve lcd krizi nedeniyle bilgisayar ürünleri az üretiliyor. Talep arttıkça üretim azaldıkça da fiyat artıyor. Ülkeye ürün girmeyince fiyatlar katlanarak devam ediyor. Piyasa da ürün yok. . Araba üreten firma araçta kullanacağı lcd ekran bulamıyor. İnsanların ürün özelliklerini tercih etme lüksü yok. Buldukları ürünü almaya çalışıyorlar ama o da yok. Bu durum sadece Türkiye ekonomisinin dirençsiz olmasıyla ilgili değil, çünkü pandemiyi bütün dünya olarak yaşadık. Ekonomik kriz ve enflasyon artışları bütün dünya ülkelerinde var. Bu büyük kriz üretime de yansımış durumda. Dolayısıyla alım yapacak müşterilerin bu saatten sonra alımlarını ertelemelerini mantıklı bulmuyorum.  İNSANLAR PANDEMİYLE BİRLİKTE UZAKTAN ÇALIŞMAYI ÖĞRENDİ Pandeminin sizin sektörünüze etkileri nasıl oldu? İş yapış modelleri değişti. Eskiden toplantılar yüz yüze yapılırdı. Koronavirüsten sonra Zoom toplantıları başladı. Teknolojiyi ilk kullandığımızda ciddi acemilikler yaşadık ama zamanla herkes öğrendi. İnsanlar pandemiyle birlikte uzaktan çalışmayı öğrendi. Banka sektöründen müşteri hizmetlerine kadar herkes uzaktan çalışma modelini benimsedi. Bu durum bizim sektörü olumlu etkiledi. Kamerası, cem telefonu ya da bilgisayarı yetersiz olanlar bu ürünleri satın almaya başladı. Eğitim sistemi için de bu şeyler gerekli hale geldi. Kişi kendisi için yapmak istediğini çocuğu için de yapmaya başladı. O dönem bir satış artışı yaşandı ama yüz yüze servis hizmetleri veren bizim gibi firmalar durumdan olumsuz etkilendi. Çünkü servis ücreti kesemedik. Ekonomik olarak duruma baktığımızda hepimiz yüzde 30-40 bandında fakirleştik. Hem Dolar anlamında hem TL bağlamında fakirleştik. Çünkü alım gücümüz düştü.  “TEKNOLOJİ ÜRÜNLERİNDE STOKÇULUĞU HİÇBİR FİRMA YAPMAZ” Stokçulara ceza yasası TBMM’den geçti, bu yasa hakkındaki görüşleriniz nelerdir? Teknoloji ürünlerinde stokçuluğu hiçbir firma yapmaz. Neden yapmaz? Çünkü teknoloji kendini sürekli yenileyen bir şeydir. Stok yapıp pahalıya satamazsınız çünkü model eskimiş oluyor. Büyük firmalar stok yapmaz çünkü belirli bir döngüye ihtiyaçları var. Bunu yapan küçük firmalar vardır o da uzun süreli değildir. Stokçuluğu ağırlıklı olarak otomotiv sektöründe olanlar yapıyor.  Piyasadan araç toplayıp satmıyorlar. Bekledikten sonra bu araçları piyasaya sürebilirler ama teknoloji ürünleri için bu şeyler geçerli değil.  Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı? Hem pandemi dönemi nedeniyle hem ekonomik krizler nedeniyle hepimiz zarar görüyoruz. Çünkü hepimiz aynı geminin içerisindeyiz. Hepimiz kendi işimize odaklanarak buradan çıkabiliriz. Finans piyasalarını iyi takip etmek gerekir. Alınabiliniyorsa uygun krediler çıktığı söyleniyor. Teşvikleri ve kredileri kollayarak kendi işimize odaklanmalıyız. Tekonoloji ürünü almak isteyen varsa tam zamanı olduğunu söyleyebilirim. Kurların bu saatten sonra çok düşük seviyeye inebileceğini de düşünmüyorum. Onun için süre beklemenin de bir anlamı yok. O zaman kendi işinizi yapmazsınız. Kendi işinizi yapamamanızın maliyeti daha yüksektir.   
Editör: TE Bilisim