TRT ülkemizin yayıncılığa başladığı ilk adımın adı… Birçoğumuzun ise çocukluğunun diğer adı… TRT’nin tek televizyon kanalı olduğu, her evde sadece TRT radyosunun açık olduğu dönemin çocuklarıysanız eğer TRT çocuklarısınız demektir. TRT esasında mazidir diyebiliriz.
TRT çocukluğumuzun kanalı, anılarımızın ortağıdır. Televizyonun Türkiye’ye geldiği zamanlarda televizyonu tanımamızı sağlamıştır ve yavaş yavaş her haneye girmiştir…
Türkiye Radyo Televizyon Kurumu’nun kuruluş tarihi ise 1 Mayıs 1964.
Televizyonun Türkiye’ye gelmesine ilişkin üzerine çok kitaplar yazılmış, çok filmler çekilmiştir. Film açısından belki de ne önemlisi ve güzeli de Vizontele’dir.
TRT’nin tarihine kısaca bakacak olursak kendi web sitelerinde şöyle anlatılıyor:
“Türkiye Radyo Televizyon Kurumu, devlet adına radyo ve televizyon yayınlarını gerçekleştirmek amacıyla, 1 Mayıs 1964’de, özel yasayla özerk tüzel bir kişiliğe sahip olarak kurulur. 1972’deki anayasa değişiklikleri ile ise, “tarafsız” bir kamu iktisadi kuruluşu olarak tanımlanır. 06 Mayıs 1927’de İstanbul’da Türk Telsiz Telefon A.Ş. tarafından başlatılan radyo yayınları, 1964’de TRT çatısı altında toplanır. 1974 yılında, TRT’nin merkez ve bölge radyolarının birleştirilmesiyle TRT-1, TRT-2 ve TRT-3 radyo yayınları şeklinde devam eder. İlk düzenli televizyon yayınları, 31 Ocak 1968’de Ankara Televizyonu tarafından Mithatpaşa Stüdyosu’nda başlar.
Haftada 3 gün, üçer saat başlayan deneme yayınları, 1 yıl sonra haftada 4 güne çıkar. 1970’de İzmir Televizyonu, ardından 1971’de İstanbul Televizyonu faaliyete geçer. 1969’da astronotların Aya ayak basmaları ve Zeki Müren’in Ankara’da verdiği konser televizyon ekranından yansır. 1974’de Kıbrıs Barış Harekâtı, 1975’de ilk kez katıldığımız Eurovision Şarkı ve Beste Yarışması, 1978’de su altı kameraları kullanılan “Derinlerdeki Geçmiş” adlı belgesel, 1979′da 5 ülkeden 133 çocuk 31 liderin katıldığı ilk 23 Nisan Çocuk Şenliği TRT’nin televizyon yayınlarının ilkleri arasındadır. 1974 yılında televizyon yayınları haftanın her günü gerçekleştirilirken, yayınlar ülke nüfusunun %55’i (19 milyon) ve ülke yüz ölçümünün %28’i (210.861 kilometrekare) tarafından izlenilir olur. Giderek artan yayın saatleri ile birlikte ekran, 31 Aralık 1981 yılbaşı gecesinden itibaren renklenmeye başlar ve 1984 yılında tamamen renkli yayına geçilir.
1986 yılında televizyonun 2. kanalı TRT-2, 1989 yılında TRT-3 ve GAP-TV, 1990’da eğitim ağırlıklı TRT-4 ile Avrupa’da yaşayan Türk işçilerine yönelik TRT-INT yayınları başlar. 1993’de Kafkasya ve Orta Asya’ya yönelik programların yer aldığı TRT-AVRASYA kanalı, 1995’te ise TBMM TV yayına girer. 1998 yılında ilk yurt dışı temsilciliğimiz TRT Almanya – Berlin Temsilciliği açılır. Bunu sırasıyla 1999 yılında Türkmenistan-Aşkabat Temsilciliği, 2000 yılında Azerbaycan-Bakü, Mısır-Kahire ve Belçika-Brüksel takip eder.”
Bu şekilde bir tarihi var. TRT birçok insanın anılarında hala tazedir. Yeni nesil bundan habersiz olsa da… Birçok çizgi filmleri, müzik, kültür gibi programları Türkiye kültürü açısından birçok kişiye iz bırakmıştır. İşini layıkıyla yapmaya devam ettiği sürece de izleyicisi bol olacaktır. O zaman biz de iyi ki varsın TRT diyerek sözlerimizi sonlandıralım…

Editör: TE Bilisim