Transfer politikası, transfer sezonu yaklaşırken futbol takımlarının yönetim kurullarının teknik heyet ile yaptıkları görüşmeler sonucu ortaya çıkardığı ve tüm transfer sezonu boyunca yapılacak transferler için ışık tutacak olan politikadır. Büyük kulüpler için bu politikanın temelinde öncelikle takım içi yıldızların bitmek üzere olan sözleşmeleri uzatılır, daha sonra bir iki yıldız isime teklif götürülür, sonra da alelade bir iki isime imza attırılır, bayrak öptürülür, gömlek ya da tişört üstüne forma giyilerek tesislerde top sektirilir, bol bol iddialı demeçler verilir.

Menajerler üzerinden yürüyen bu klişeleşmiş kısır politika son dönemlerde başarılı bir iletişim ile değişmeye başladı. Çünkü daha önce CD’lerden izlenen futbolcular, menajerlerin allayıp, pullayıp önerdiği futbolcular için dünya paralar verilmekteydi. Aynı zamanda transferleri kulüp başkanları yapar, başkanlar için kulüpler bir nevi football manager oyunudur. Son yıllarda yapılan ve futbol kulübüne milyon dolarlara mal olan oyuncuların varlığı günümüze de gerçeğini korumaktadır. Bu gerçeğe sayısız örnek vermek mümkün. Beşiktaş Spor Kulübü kaç yıl önce aldığı ve kendisine milyon dolarlara mal olan Lens, Adem ve Douglas gibi oyunculardan bir türlü kurtulamıyor. Ben bu satırları yazarken de bu sorun gerçekliğini korumaya devam ediyordu. 

Yukarıda bahsettiğim durum keza diğer büyük takımlar içinde geçerlidir. Galatasaray bir türlü kedisinden verim alamadığı ve çoğu zaman sakat olan Falcao’dan bu sene nihayet kurtulabildi. Ama Babel gerçeği hala önümüzde duruyor. Aynı şey Fenerbahçe içinde geçerlidir. Oradan da birçok örnek verebilirim. Hiç top oynamadan sorun haline gelen bir Caulker var. Dolayısıyla söylemek istediğim şudur; futbol kulüpleri iletişim uzmanlığından bihaber transfer ve diğer çalışmalarını yürütmeye devam ediyorlar. Bu şekilde yürütülen çalışmalar pek çok sorunu da beraberinde getiriyor. Hatta sorunları kangrenleştiriyor. 

Sonuç olarak şu önemli müjdeyi verebilirim; Anadolu takımları ve dört kulüpler olmak üzere son dönemlerde başarılı transfer politikalarına imza atıldığını belirtebilirim. Beşiktaş, Fenerbahçe, Trabzonspor ve Galatasaray bu başarılı politikalara imza atan takımlardır. Umarım bu başarılar devam eder ve Türk futbolu taraftarı ile birlikte güzel bir seyir zevkine ve ekonomik bir ağırlığa ulaşır. Örneğin Beşiktaş son dakikalarda da olsa başarılı bir transferlere imza attı. Beşiktaş'ın bu sezon kadrosuna kattığı Batshuayi, Ghezzal, Alex Teixeira ve Pjanic için kulüpler toplamda 234 milyon Euro bonservis harcarken, bu 4 isim için Beşiktaş'ın kasasından sadece 3 milyon Euro bonservis çıktı. Bu oyunculardan Pjanic için şu ana kadar geçmişteki takımları 111.5 milyon Euro, Teixeira'ya 56 milyon Euro, Batshuayi'ye kiralama bedelleri ile 54.5 milyon Euro, Ghezzal'a ise 14 milyon Euro bonservis ödendi. Başarılı transfer politikası budur. Devamını diliyorum…

Editör: TE Bilisim