Ülke olarak çok zor günlerden geçiyoruz... Sosyolojik açıdan baktığımızda bireysel olarak yaşadığımız problemleri topluma yansıtıyoruz... Kişisel gelişimimiz veya gelişmeyişimizde büyük etkisi olan güvensizlik problemine değinmek istiyorum. Nedir bu güvensizlik? Dışarı çıkıyoruz sokaktakilere güvenmiyoruz, satıcılara güvenmiyoruz, ustaya güvenmiyoruz, güvenmiyoruz da güvenmiyoruz kısacası... Başta da kendimize güvenmiyoruz! Bu güvensizlik topluma yansıyor ve temkini elden bırakmıyoruz. O bahsedilen eski günlere dönsek ? Cep telefonu kullanılmayan fakat randevulara geç kalınmayan günlere mesela... Ya da şöyle söyleyeyim, cep telefonu olsun ama biz geç kalmayalım. Kişisel olarak korkularımızın toplumu etkilemediği düşünülebilir mi? Toplum dediğimiz bizlerin birleşimi zaten. Ben güvenmezsem, sen güvenmezsen biz güvenmeyiz, güvenemeyiz. Gençler olarak geleceğe güvenmiyoruz mesela. Yakın çevremdeki çoğu insanın en büyük sıkıntısı işsizlik. Önünü göremeyen insanlar ve bunun getirdiği mutsuzluk hissi. Toplumun yapı taşlarını gençlerin oluşturduğunu düşünürsek, önce onların kendilerine güvenmelerini sağlama kanısındayım. Çıkar ilişkilerini biraz daha aza indirgeyip, yönümüzü, yardımlaşma ve dayanışmaya çevirmeye çalışabilirsek sonuçların güzel olacağına eminim... Günün notu; Satranç zeka oyunudur. Oynayınız. Çocuklarınıza oynatınız...

Editör: TE Bilisim