Kültür sanat alanını olumsuz olarak etkileyen korona virüs pandemisi tiyatroya da büyük darbe vurdu. Bir yıldır perdelerini açamayan tiyatrolar ve sahneye çıkamayan tiyatro sanatçıları ile diğer tiyatro çalışanları büyük zorluklarla karşı karşıyalar. Ekonomik anlamda geçinebilmek için birçok tiyatro çalışanının evinin eşyasını sattığını, iş değiştirerek inşaatlarda dahi çalıştığını ifade eden Tiyatro Üreticileri ve Yapımcıları Derneği Başkanı Hasan Tanay, bu süreçte tiyatrocuların yalnız bırakıldıklarını ifade etti.

Tiyatrocuların korona virüs pandemisinde karşılaştığı sorunlara ilişkin konuşan Tiyatro Üreticileri ve Yapımcıları Derneği Başkanı Hasan Tanay, “Sahne önü ve sahne gerisinde çalışan kişiler düzenli olarak sigortaları yatmadığından kısa çalışma ödeneği alamadı. Herhangi bir şekilde devletin ortaya koyduğu destek paketlerinden de yararlanamadık” dedi. 

“OYUNLAR SEYİRCİ İLE BULUŞTUKÇA KAZANIYORUZ”

Korona virüs pandemisinden dolayı tiyatroların büyük zorluklarla karşı karşıya kaldığını ifade eden Tiyatro Üreticileri ve Yapımcıları Derneği Başkanı Hasan Tanay, bir yıldan bu yana kelimenin tam anlamıyla tiyatroda üretimin durduğunu belirtti. Özelikle özel tiyatroları besleyen ve varlıklarını belirleyen unsurun seyirciler olduğuna dikkat çeken Tanay, “Pandemi kararıyla beraber zaten sıkıntı yaşayan özel tiyatrolar ve onların emekçileri çok daha büyük zorluklarla karşılaştı. Çünkü tiyatro salonları kapatıldı ve gelir kaybına uğrandı. Biz tiyatrocular oyunlar seyirci ile buluştukça kazanıyoruz. Elektrik, su, ısınma için ödenen faturalar, oyuncu, sesçi, yazar ve dahasına ödenen ücretler, devlete ödenen vergiler, Bağ-Kur primleri, aklınıza gelebilecek her şeyi seyircilerin oyunumuzu izlemesi ile karşılıyoruz. Tiyatroların bu süreçte kapatılması demek bizim iş yapamamamız, temel ihtiyaçlarımızı karşılayamamamız demektir” dedi.

Temmuz ayında tiyatro salonlarının yüzde 50’lik bir kapasite ile açılabileceğinin söylendiğini belirten Tanay, “Böyle olsa bile bugüne kadar desteksiz yaşamlarını sürdüren tiyatrolar kendi olanakları ile salonları tam olarak doldurduklarında giderlerini karşılayabiliyorlar. Bu tür bir kısıtlama zaten çözüm değildi. Temmuz ayında tiyatroların açılması sezon dışı açılma anlamına geliyordu ve yine bir anlamı kalmayacaktı” diye konuştu.

Devlet tarafından ortaya konmuş bir tanımlarının olmadığını söyleyen Tanay, Turizm ve Kültür Bakanlığı’nın birkaç şartla birlikte kendisini tacir olarak tanıtan tiyatrolara çeşitli desteklerde bulunduğunu ifade etti. Tiyatro sahiplerinin bir kısmının dijital tiyatro, sesli tiyatro gibi projelerden destek aldığına değinen Tanay, “Verilen destek neticesinde de tiyatro çalışanları sadece yevmiye alabildi. Neden olarak ise devlete vergi ödendiği söylendi. Yani verilen destekler de devlete tekrar vergi olarak gitti.” dedi.

Tanay, “Sahne önü ve sahne gerisinde çalışan kişiler düzenli olarak sigortaları yatmadığından kısa çalışma ödeneği de alamadı. Herhangi bir şekilde devletin ortaya koyduğu destek paketlerinden de yararlanamadık” diye konuştu.

Tiyatro Üreticileri ve Yapımcıları Derneği Başkanı Hasan Tanay

“PANDEMİ İLE GÜVENDE OLMADIĞIMIZI ANLADIK”

Bağımsız tiyatroların olduğunu ve bağımsız tiyatrolarda çalışan kişilerin yevmiye ile çalıştığını ifade eden Tanay, geçinebilmek için pandemi sürecinde ailelerinin yanına sığındıklarını ifade etti. Birçoğunun evdeki eşyalarını satarak yaşamaya çalıştığını ifade eden Tanay, “Yıllardır bu işi yapanlardan tutun üniversitelerin ilgili bölümlerinden yeni mezun olanlara kadar birçok kişi sorunlar yaşıyor. Bu süreçte sokakta kalanlar, canına kıymak isteyenler dahi oldu ve onlar yalnız bırakıldıklarını düşündüler. Esasında hem sahne üstü hem de sahne gerisi olarak pandemi ile birlikte güvende olmadığımızı fark ettik” dedi.

Tiyatrocuların psikolojik olarak süreçten çok etkilendiklerine vurgu yapan Tanay, “Şu süreçte bu işi yapamayacağını düşünen ve neden tiyatro yaptığını sorgulayan birçok tiyatro emekçisi var ve bu süreçte psikolojik destek alanlar da oldu”  dedi.

“Tiyatro emekçisi aydın insandır ve geleceğe ümitle bakar” ifadelerini kullanan Tanay sözlerini şöyle sürdürdü: “Yine de her şeye rağmen hayata böyle bakılıyor fakat insan olduğumuz için temel ihtiyaçlarımızın dahi karşılanamadığı noktada bu ümitler kaybedilebiliyor.  Tiyatroda artık nasıl yeni şeyler üretebileceğimizden ziyade nasıl hayatta kalabileceğimizi düşünmeye başladık ve tarihsel bakışımız koptu. Evden çıkamayanlar, korkuları olanlar, mesleki anlamda vazgeçenler bile var.”

“PSİKOLOJİK ETKİLERİ UZUN VADEDE DEVAM EDECEK”

Tüm bunların etkilerinin uzun vadede atlatılabilmesi için esasında yasal dönüşümlere de ihtiyaç olduğuna değinen Tanay, “Sanatçıların korunduğu, sanatçıların kendisini güvende hissettiği, üretmek için önlerinde engel olmayan yasalara ihtiyaç var. Bunun için birçok kurumla görüştük fakat geri dönüşler alamadık” dedi.

Yurtdışında kültür, sanat açısından pandemide ne gibi desteklerin sağlandığına değinen Tanay şunları anlattı: “Finlandiya’da bu süreçte sanatçılar için kaynaklar yaratılarak üretimi duran bütün kültür sanat alanına düzenli olarak aylık geçimlerini sağlayabilecekleri katkı sunuldu. Keza Almanya’da, Fransa’da da aynı uygulamalar yapıldı. Çünkü geçmişten gelen, sanatçıları koruyacak yasaları var. Olağanüstü durumlarda yasalar çerçevesinde sanatçılar korunmaya alınıyor. Fakat Türkiye’de bu yok ve bizim yıllardan bu yana ülkemizin geleceği için talebimiz de bu oldu. Avrupa’ya bu anlamda bakıldığında Türkiye olarak çok gerideyiz.”

Türkiye’de şuanda zorluk yaşayan tiyatro sanatçılarının sayısına ulaşamadıklarını ifade eden Tanay, bağımsız çalışan birçok sanatçının ve yapımcının olduğunu ifade etti. Sadece Ankara’da üretim yaptığını söyleyen 507 tiyatronun olduğunu söyleyen Tanay, “Ankara için tiyatro alanında binlerce kişinin, Türkiye genelinde de yüz binlerce bir sayının olduğunu söyleyebiliriz, bu sayıyı aileleriyle birlikte düşündüğümüzde bir hayli yüksek bir sayı” diye konuştu.

Tanay, son olarak tiyatro camiası için çözüm beklendiğini ifade etti.

(Türkan ÇATAL YILDIZ)

Editör: TE Bilisim