Yunan Başkumandanı General Trikopis ve askerleri için çember daralıyordu. 5. Kafkas Tümeni’ne bağlı birlikler ise bölgeye yayılmaya, mevzilere girmeye başladı. 5. Kafkas Tümeni Kumandanı Kurmay Yarbay Halit Bey ve kendisine bağlı tugayın kumandanı Kurmay Yarbay Ali Rıza Bey de saat 16.10’u gösterirken Göğem köyünün yakınlarında karargâhlarını birleştirdi. Bağlı birliklerden tümen karargâhına her bir yanda Yunanların olduğuna dair raporlar geliyordu. Bu sırada Karahisar köyünün bir kilometre güneyinde görevli Süvari Keşif Kolu Kumandanı Başçavuş Naci Efendi, Yunan bir sözcü ile Halit Bey’in yanına geldi. Sözcü, teslim olmak istediklerini ve iki generalin teslim alınmak için tümen kumandanını beklediklerini söyledi. Saat 18.30 olmuştu. Halit Bey ve Ali Rıza Bey, yüksekçe bir tepeye çıkmış, dürbünleriyle araziyi tarıyorlardı. Halit Bey, Ali Rıza Bey’e parmağıyla arazi üzerinde bir noktayı işaret etti: “Şu görülen dumanlar, Elma Dağı’ndaki büyükçe düşman perakendelerinin mevcudiyetini belli ediyor. Bu kuvvetler, köylülerin söyledikleri gibi büyükçe topluluklar olabileceği gibi tahminden az, başıboş kuvvetler de olabilir. Bu nedenle vaziyet kâfi derecede aydınlanmadıkça Fırka’nın yürüyüşünü başka istikamete çevirmek istemiyorum. Süvari Bölüğümüz, bu maksatla keşifler yapmaktadır. Bölüğün bulunduğu yere kadar ilerleyerek bizzat tahkikatta bulununuz ve ona göre zamanında gereken tedbirleri alarak bana bildiriniz.” Emri alan Ali Rıza Bey, Yunan sözcüyü ve yanında hazır bekleyen karargâhını alarak ilerlemeye başladı. Kimi noktalarda duruluyor, gözetleme yapılıyordu. Süvari Bölüğü’nün mola verdiğini sandıkları çam ağaçlarıyla kaplı bir tepeye vardılar. Onları, Bölük Kumandanı Yüzbaşı Ahmet Bey karşıladı. Ali Rıza Bey’i selamlayarak hızla durum raporu vermeye başladı: “Şu görülen dumanlar, Elma Dağı’ndaki büyükçe düşman perakendelerinin mevcudiyetini belli ediyor. Bu kuvvetler, köylülerin söyledikleri gibi büyükçe topluluklar olabileceği gibi tahminden az, başıboş kuvvetler de olabilir. Bu nedenle vaziyet kâfi derecede aydınlanmadıkça Fırka’nın yürüyüşünü başka istikamete çevirmek istemiyorum. Süvari Bölüğümüz, bu maksatla keşifler yapmaktadır. Bölüğün bulunduğu yere kadar ilerleyerek bizzat tahkikatta bulununuz ve ona göre zamanında gereken tedbirleri alarak bana bildiriniz.” Emri alan Ali Rıza Bey, Yunan sözcüyü ve yanında hazır bekleyen karargâhını alarak ilerlemeye başladı. Kimi noktalarda duruluyor, gözetleme yapılıyordu. Süvari Bölüğü’nün mola verdiğini sandıkları çam ağaçlarıyla kaplı bir tepeye vardılar. Onları, Bölük Kumandanı Yüzbaşı Ahmet Bey karşıladı. Ali Rıza Bey’i selamlayarak hızla durum raporu vermeye başladı.  (Yarın devam edeceğiz…)