Yarının doğası bugünden yaratılır. Ne demiş Dostoyevski doğaya karşı işlenen bir suçun öcü, insan adaletinden daha zorlu olur. Bunu içinden geçtiğimiz bu zorlu günlerde daha iyi kavradık.. Ama sadece kavramak yetmiyor ne yazık ki konu uygulamaya gelince sınıfta kalıyoruz. Geçtiğim dolaştığım sokaklarda bilhassa yerlere bakıyorum kullanıp atılmış maske, eldiven ve çöp yığınlarından geçilmiyor.  Sokakları geçin, denizler, sahiller, ormanlar  maske ve tek kullanımlık eldivenlerle dolu.. Üstelik yaz aylarının etkisini gösterdiği bu sıcak günlerde tıbbi atıkların yerlerde olması korona virüs ve diğer çeşitli bakteriler açısından daha da risk teşkil ediyor. Yere maskeyi atarım, nasıl olsa temizlenir anlayışı oldukça problemli bir davranış modeli. Çevrede bulunan tüm insanların da sağlığını tehlikeye atacak boyutta büyük bir kul hakkına giriyor esasında bunu yapan kişi . Hatta dikkat edin bu insanlar normal zamanda da yere izmarit atan insanlardan çıkıyor. Maskeyi çevrenize saçmak, takmamak kadar tehlikeli değil mi? Bu sorumsuz insanların bir an evvel bilinçlenmesi ümidiyle diyor sokak ve caddelerin biraz da güzel yanlarına bakmak istiyorum..

***

Geçenlerde Konya’dan geçiyordum özellikle şehrin peyzajına hayran kaldım. Çam ağaçları ve çiçeklerle bezenmiş yolda özenle planlanmış çevre peyzajı oldukça dikkatimi çekti. Üstelik yerlerde tek bir çöpe dahi rastlamadım. Bu anlamda Konya Büyükşehir Belediyesi’nin çalışmalarını takdir etmek gerek. 

***

Aynı şekilde Ankara Büyükşehir Belediyesi de çevre peyzajına oldukça önem veriyor.  Özellikle kentin sembol noktalarından biri olan 15 Temmuz Kızılay Milli İrade Meydanı’nda geri dönüşümden üretilen ağaç saksılar meydana iner inmez dikkatimi çekmişti. ANFA Genel Müdürlüğü, sosyal medya hesapları üstünden gerçekleştirdiği anketle vatandaşlara sormuş olduğu ve vatandaşların devamı yönünde yüksek beğeni oranlarında oy verdiği geri dönüşümden üretilmiş olan ağaç saksı uygulaması Kızılay’ın o renkli ve hareketli yüzüne epey bir canlılık kattı. 

Doğa ve kitaplar, onları görebilen gözlere aittir. Çevremiz, doğamız için her zaman en iyisini düşünürken, fikirlerimizi de hayata geçirmekten vazgeçmeyelim.  “Yalnızca son ağaç kesildikten, son ırmak zehirlendikten, son balık yakalandıktan sonra. Ancak ondan sonra paranın yenemeyeceğini anlayacaksınız.”  sözünde geçtiği gibi her şey için çok geç kalmadan tabiatın, sokaklarımızın, caddelerimizin, ormanlarımızın, denizlerimizin kıymetini bilelim. Aklımızdan hiç çıkarmayalım  “Tabiat bir aynadır, hem de aynaların en parlağı.”

Editör: TE Bilisim