Ankara’da bir plazanın 20. katından düşerek şüpheli şekilde hayatını kaybeden üniversite öğrencisi Şule Çet’in davası görülmeye başladı. Şule Çet’in ölümüne dair haklarında cinayet, nitelikli saldırı ve hürriyeti tahdit suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 39’ar yıla kadar hapis cezası istenen Çağatay Aksu ve Berk Akand hakim karşısına çıktı. Geçtiğimiz yıl 24 Mayıs’ta bir plazanın 20. katından düşerek şüpheli şekilde hayatını kaybeden üniversite öğrencisi Şule Çet’in davası görülmeye başladı. Davaya Şule Çet'in babası İsmail Çet, çok sayıda milletvekilleri, sivil toplum kuruluşları, barolar, avukatlar ve vatandaşlar katıldı. 2 sanığın da ifadelerinin alındığı duruşmada sanık Çağatay Aksu hakkındaki suçlamaları reddetti. Sanıkların, salona kalabalık bir grup jandarma tarafından getirildiği duruşmada, kimlik tespiti ve iddianamenin okunmasının ardından milletvekilleri ve sivil toplum kuruluşlarının davaya müdahil olmayı istemelerinin hakim tarafından reddedilmesi ile tartışma yaşandı. Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu yaptığı konuşmada, özellikle kadın cinayeti davalarında aileden müdahil olacak kimse olmadığında avukatların davaya müdahil olmaları için kabul edildiklerini belirterek, “Sınır koyduğunuz şey sizin görüşünüz olabilir, fakat yasada böyle bir şey yok. Burada birçok kadın örgütleri var ve bu davaya müdahil olmalılar” ifadelerini kullandı. ÇAĞATAY AKSU: HİÇBİR SUÇU KABUL ETMİYORUM Sanık Çağatay Aksu ifadesinde hakkındaki suçlamaları reddetti. Böyle bir suçlama ile karşınızda olduğum için üzgünüm diyen Aksu şunları söyledi: “Hiçbir suçu kabul etmiyorum. Öncelikle Allah'ın vicdanına sonra da sizin vicdanınıza güvendiğimi söylemek istiyorum. Cinayet söz konusu değildir. Ona dokunmadık bile. Şu anda bile şoktayım. Bu kadar insan halen neden üstüme geliyor farkında değilim. Herkes ya gösteriş amacında ya da bilmeden bir şeyler yapıyorlar.” Aksu ifadesinde iş yerine haciz geldiğini ve mallarına el konulduğunu ifade ederek, Çet'in kendisinin çalışanı olduğunu, haciz konusu ve diğer iş mevzularıyla alakalı olarak kendisiyle konuşmak için bir mekanda buluştuklarını ifade etti. Akşam saatlerinde bir mekanda buluştuklarını belirten Aksu, yanlarında başka arkadaşlarının da bulunduğunu belirterek, “Olayın bir gün öncesinde buluşma kararı almıştık. Şule 22.30 gibi mekana geldi. Ben, Berk ve masadaki arkadaşlarıma 'Ofise geçelim' dedim. Şule'ye de teklif edildi ve gelmeyi kabul etti. Ben, Berk ve Şule ofise gittik" diye konuştu. “ŞULE, BANA GÜVENEN BİR İNSANDI” Olayın yaşandığı geceye ilişkin konuşmasına devam eden Çağatay Aksu’ya mahkeme başkanının "Ne amaçla olayın gerçekleştiği ofise gittiniz?" sorusunu sorması üzerine Aksu, Şule Çet ile patron dışında ağabey- kardeş ilişkilerinin de olduğunu söyledi. Berk Akand’ın, 'Şule, gel ne kadar istersen oturursun kafan dağılmış olur' dediğini söyleyen Çağatay Aksu konuşmasını şöyle sürdürdü: “Şule'nin çok sorunları vardı. Parasızlığından, aile sorunlarından bahsediyordu. Evini taşıdığını, yatacak yeri olmadığını söylüyordu. Biz de biraz kafası dağılsın dedik. Şule, bana güvenen bir insandı. Daha sonra Şule benim aracıma bindi markete gittik. Alkol ve çerez aldık. 00.30 sıralarında ofise geldik. Müzik açtık, alkol almaya başladık. Bütün gece müzik dinlemekten başka hiçbir şey yapmadık. Herkes telefonuyla uğraşıyordu. Kesinlikle aramızda yakınlaşma olmadı.” “ATLARKEN 'BEN GİDİYORUM' DEDİ VE BAŞKA HİÇBİR ŞEY SÖYLEMEDİ” Olay anına ilişkin konuşmasını sürdüren Çağatay Aksu, olayın yaşandığı ana ilişkin şunları anlattı: "03.50 sıralarında Şule, makam odasında yürümeye başladı. 40-50 saniye sonra peşinden gittim. Ben, onu gördüğümde sarkık vaziyetteydi. 'Ne yapıyorsun sen?' deyip tutmam bir oldu. Önce sol elimle tutmaya çalıştım başaramadım. Tuttuğum sırada kızarcasına bağırarak 'Ne yapıyorsun sen?' dedim. Atlarken 'Ben gidiyorum' dedi ve başka hiçbir şey söylemedi. Berk'e bağırdım ama müzikten dolayı duymadığını düşünüyorum. Sonra Şule elimden kaydı ve düştü. Sonra Berk'in yanına içeriye koştum ve 'Şule gitti' dedim. Berk, 'Ne diyorsun' dedi. Ben de 'Tutamadım, atladı' dedim. Aşağıya inip görevlilerin yanına gittik." Mahkeme başkanı, Çet'in ev arkadaşının yolladığı mesajları sordu. Mahkeme başkanının Çet'in arkadaşına attığı mesajlarda "Bu adam bana abayı yakmış, beni bırakmıyor" dediğini anımsatması üzerine Aksu, "Ofise gelmeden önce oturduğumuz mekanda arkadaşıyla konuşmasına şahit olmuştum. Konuşmasında ev arkadaşını kastederek 'Başıma bir de bu çıktı. Bunun kızıyla mı uğraşacağım başka dert yokmuş gibi' demişti. Eve gitmemek için atılmış bir mesaj o. Onun yanına gitmemek için uydurulmuş mazeret" ifadelerini kullandı. Çağatay Aksu’ya zorla anal yoldan ilişkiye girildiğinin Adli Tıp raporunca tespit edildiğinin sorulması üzerine ise suçlamayı reddeden Aksu, "Kesinlikle dokunmam dahi söz konusu değil" dedi. Delillerin karartılıp karartılmadığının sorulması üzerine ise Aksu, "Sağı solu silmedik. Taş devrinde yaşamıyoruz ki. Kriminali var. Işık tutunca her şey ortaya çıkar" ifadelerini kullandı. BERK AKAND: ÇAĞATAY BANA 'ŞULE PENCEREDEN GİTTİ' DEDİ Davanın ilk duruşmasında tutuklu sanık Berk Akand da ifade verdi. İfadesinde Şule Çet’i plazaya Berk Akand’ın davet ettiğini söyleyen Çağatay Aksu’nun ifadesine karşılık Berk Akand, avukatın sorusu üstüne "Önce Çağatay davet etti, sonra ben de söyledim" ifadelerini kullandı. Akand ifadesinde şunları aktardı: “Ofise gittik, içmeye devam ettik, muhabbet edip eğleniyorduk. Sonra ben sızdım. Çağatay Aksu beni uyandırdı, uyku sersemiydim etrafımı göremiyordum. Çağatay bana "Şule pencereden gitti, biz de gidelim" dedi. Ben inanamadım, zaten uyku sersemiydim. "Bak çantası, telefonu burada" dedi. Ben durumu anladıkça korktum endişelendim travma yaşadım. Mahkeme verilen aranın ardından tanıkların da dinlenmesi ile devam etti. Taraf avukatlarının beyanlarının alınması ve cumhuriyet savcısına söz verilmesinin ardından duruşmaya ara verildi. Daha sonra ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıklar Çağatay Aksu ve Berk Akand'ın tutukluluk haline karar vererek davayı 15 Mayıs 2019'a erteledi.  (Türkan ÇATAL YILDIZ)

Editör: TE Bilisim