Uzun yıllardan beri resim sanatıyla uğraşan yurt içi ve yurt dışı koleksiyonları bulunan sanatçı Günseli Sukas ile korona virüs pandemisinin sanata etkilerini konuştuk. Pandemi, sanatı durma noktasına getirmez ifadesini kullanan sanatçı “ Kurslar ve birtakım sanat eğitimleri doğal olarak duraksadı ama  bu noktada da  toplum sağlığı ve alınan tedbirler son derece önemli . Pandemi sona erdiğinde birebir sergilere tekrardan katılıp sanatsal faaliyetlere daha çok ağırlık veririz, sürecin sonunda bizler için daha olumlu gelişmeler olacağı inancındayım” açıklamasında bulundu.

Covid-19 salgını tüm dünyada etkisini gösterirken, bu salgından en olumsuz etkilenen alanlardan biri de kültür-sanat sektörü oldu. Korona virüs pandemisinin yarattığı sosyal, kültürel ve ekonomik sarsıntıya karşı sanatın iyileştirici ve birleştirici gücü olduğunu vurgulayan sanatçı Günseli Sukas gazetemize önemli açıklamalarda bulundu.

1954 yılı İstanbul doğumlu olan sanatçı  1988 yılında bankacılık mesleğini icra ederken amatör olarak resme başladığını dile getirerek şunları aktardı:

“Resim ve seramikle uğraşıp ardından karma sergilere katıldım. Emeklilik yıllarımda özel bir kurumdan tasarım eğitimi alıp 2002’den itibaren tekrar resim eğitimine birbirinden değerli akademisyenler ile devam ettim.

Halen yağlıboya, pastel  ve suluboya resimler yapmaktayım. GESAM (Türkiye Güzel Sanat Eseri Sahipleri Meslek Birliği)  üyesi olup, Bilişim ve Yayın Kurulu üyesiyim.  2006’da Türk-İngiliz Kültür Derneği’nde 2007’de Düzce Kültür Sanat Evi’nde, 2008’de Gazi Üniversitesi  Onkoloji Bölümü’nde, 2010’da Düzce Bin Bir Emek Kadın Pazarı’nda 2013’de Basın- Yayın ve Enformasyon  Genel Müdürlüğü’nde, 2014’de Galeri S’de olmak üzere 6 kişisel sergi açtım. GESAM ile yurtiçi, yurtdışı çeşitli şehirlerde Ankara’da Çağdaş Sanatlar, Resim Heykel  Müzesi, Gazi Üniversitesi ve birçok ilçede onlarca sergiye katıldım.”

“HASTANELERİN ONKOLOJİ BÖLÜMLERİNDE SERGİLER AÇTIM”

Yurt içi ve yurt dışında çeşitli koleksiyonlarda eserleri bulunan sanatçı Günseli Sukas, halen  kendi atölyesinde çalışmalarına devam ediyor. Gerçekleştirdiği sergiler sayesinde güzel ve mutlu anılar biriktirdiğini kaydeden sanatçı, ‘’Anadolu’da açtığım sergiye bir ilkokul öğretmeni öğrencilerini getirmişti. Sergiden ayrılırken bana çocuklar serginizi müze gezer gibi gezdiler bu imkanı sağladığınız için teşekkür ederiz  demişti. Yine Anadolu’da açtığım bir sergime zihinsel engelli  özel çocuklarımızı getirdiler sergide çocuklardan birinin annesi bana sarılıp teşekkür etmişti çok duygulanmış ve ağlamıştım. Kısacası sanat, birçok güzel ana vesile oluyor. Hastanelerin onkoloji bölümlerinde de sergiler açtım,  gayet olumlu geri dönüşler aldım. Doktorlar, hastaların moralinin düzeldiğini söyledi bunları duymak beni oldukça motive etti.

“SENEGAL-  DAKAR ZİYARETİM BENİ OLDUKÇA ETKİLEDİ”

Yurt dışı koleksiyonları  da bulunan sanatçı Günseli Sukas, “ İran ve Lübnan’da karma sergilere katıldım. Büyükelçilerden teşekkür plaketleri aldım. Afrika kıtasından çok sayıda  sergi teklifi aldım fakat resimleri herhangi bir hasara uğratmadan  taşımak bir hayli zor. Bir arkadaşım beni Afrika’daki bir sanat köyüne götürmüştü, Senegal’in başkenti  Dakar’da bulundum ülke olarak yoksulluk seviyesi yüksek olsa da yaratıcılıkları hiçbir şekilde sınır tanımıyor. Topladıkları taşlarla ve kumlarla bile şahane sanat eserleri yaratabiliyorlar. Bunu görmek beni oldukça mutlu etti.. İnsanlar yaşadıkları yerlerde ne kadar yokluk içinde olurlarsa olsunlar çevrelerindeki her türlü malzemeyi, hurdayı, demiri,çöpü  sanat eserine dönüştürebiliyorlar buna birebir şahit oldum” dedi.

 “ PANDEMİDE BOŞ ZAMANLARI FIRSATA ÇEVİRİP ÜRETKENLİĞİNİZİ ARTTIRABİLİRSİNİZ”

Dünya geneline hakim olan korona virüs salgının sanat açısından hem olumlu hem olumsuz yanları olduğunu aktaran sanatçı “ Pandemi sanatı durma noktasına getirmez , kurslar ve birtakım sanat eğitimleri doğal olarak duraksadı ama  bu noktada da  toplum sağlığı ve alınan tedbirler son derece önemli . Tek fark sosyal olarak bir araya gelip sanatın içinde olamıyorsunuz ama atölyesi ve birtakım imkanları olanlar boş zamanlarında pandemiyi fırsata çevirip üretkenliklerini arttırabilirler” şeklinde konuştu.

“SANAT KURSLARI GİDEREK YAYGINLAŞIYOR”

Pandemi nedeniyle kurslara ara verildiğini anımsatan Sukas,  sözlerini şöyle sürdürdü:

“ Özellikle bu dönemde resme başlayan ve dolayısıyla kursa gidemeyenler için şunu öneririm; kitapçılarda çok güzel sanat kitapları bulunmakta. İlla kişinin başında bir hoca olması gerekmiyor. Resme ilk başlayanlar için pratik ve teorik bilgileri- teknikleri gösteren kitapları öneririm. Bir yerden başlamak önemli. Ben de resme başladığım ilk zamanlar kitaplardan oldukça faydalandım.”

“Sanat kursları da giderek yaygınlaşıyor. Kadınlara  kişisel gelişim ve sanat  kursları adeta terapi oluyor. Kurslara korona virüs sebebiyle ara verildi fakat salgın sona erdiğinde  tekrardan kurslarda yoğunluk artar”

“SALGIN SONA ERDİĞİNDE BİZLER İÇİN  DAHA OLUMLU GELİŞMELER OLACAĞI İNANCINDAYIM”

Pandemi sürecinde sanal olarak sergilere devam ettiklerini aktaran sanatçı  Sukas,” Özellikle GESAM’da karma sergilere sanal olarak katılım sağlayabiliyoruz. Pandemi sona erdiğinde birebir sergilere  tekrardan katılıp sanatsal faaliyetlere daha çok ağırlık veririz. Salgın sona erdiğinde bizler için de daha olumlu gelişmeler olacağı inancındayım’’ dedi

“ÇOCUKLARI KÜÇÜK YAŞLARDAN İTİBAREN  SANATLA TANIŞTIRMASI GEREKEN KİŞİ ÖNCELİKLE ANNE VE BABADIR”

  Son olarak gazetemiz okurlarına seslenen  sanatçı Günseli Sukas, sanat bilincinin oluşmasında toplumun yapı taşını oluşturan  ailelere  büyük görevler düştüğünü  vurgulayarak şunları dile getirdi:

“Özellikle ailelere çok büyük görev düşüyor, çocukları küçük yaşlardan itibaren  sanatla tanıştırması gereken kişi öncelikle anne ve babalar oluyor. Bunun illa resim olması gerekmiyor  herhangi bir sanat dalı olabilir müzik,heykel  aklınıza gelebilecek bütün sanat türleri. Çocuğun yaratıcılığına ve ilgisine de muhakkak bakılmalıdır. Çocuklara vakit ayırabilmek onların ufuklarını açacaktır.  Ailelerin her türlü imkanı ve olanağı bulduklarında çocuklarını kursa göndermeleri oldukça önemlidir.”

“ÇOCUKLARIMIZA ‘BAKMAYI’ DEĞİL DE ‘GÖRMEYİ’ ÖĞRETELİM”

“Bakmakla görmek arasında çok büyük farklar var çocuklara küçük yaşlarda ‘bakmayı’ değil de ‘görmeyi’ öğretebilirsek bu her ne olursa olsun doğa, hayvan sevgisi ,insan ilişkileri hiç fark etmez çocukların farkındalıklarını arttırabilirsek zaten kendiliğinden güzel şeylere yönelirler ve dünyaya bakış açıları değişir. Çok küçük yaşlarda verilen eğitim, çocuğa birtakım alışkanlıkların kazandırılması zamanla sanata kapı açar. Sanatla ilgilenince algılarınız, dünyaya bakışınız değişiyor, estetik duygularınız gelişiyor. Öyle olunca da kötülükle uğraşmaya vakit bulmuyorsunuz. “

(Ekin Hazal DOĞRUYUSEVER)

Editör: TE Bilisim