Her gün Facebook, Instagram, Twitter gibi sosyal medya hesaplarında günün çok büyük bir kısmını geçirmeye ve bunu yapmaya bağımlı hale gelmeye sosyal medya bağımlılığı denir. Sosyal medya bağımlılığı konusunda çeşitli araştırmalar da yapılıyor. ABD’de yapılan bir araştırmaya göre ülkedeki insanların ortalama %10’u sosyal medya bağımlısı konumunda.

Sosyal medyaya bağımlı olmanın en büyük nedenlerinden biri ödüllendirilme arzusudur. Çünkü hesaplarımızda video izleyerek, beğenilerimize beğeni katarak, günlük sorunlarımızı düşünmeden burada zaman geçirerek aslında kendimizi ödüllendiriyoruz. Bu etkinlikten aldığımız haz da bu hareketi tekrar tekrar yapma arzusunu beraberinde getiriyor. 

Sosyal medya bağımlılığının diğer belirtileri ise kısaca şunlardır:Sürekli çevrimiçi olma isteği, sosyal medya araçlarının yoğun olarak kullanımı, sosyal ortamlarda bile sosyal ağlara odaklanma, yüz yüze iletişim kurmaktan uzaklaşma, gündelik hayatın ve sosyal ilişkilerin zedelenmesi, internet bağlantısı olmadığında ya da sosyal medyadan uzak kalınca huzursuz ve yoksunluk hissetme, yaşamın her anını ve tüm aktiviteleri sosyal ağlarda paylaşma isteği, Sosyal medyada takip edilen kişilerle kendi hayatını karşılaştırma dürtüsü.

Bireylerde bu belirtilerden birkaçının gözlemlenmesi ve özellikle sosyal medyadan uzak kalındığında yaşanan yoksunluk duygusu, sosyal medya bağımlılığına işaret edebileceği gibi bunun tedavi edilebilir bir sorun olduğu bilinmelidir. Sosyal medya insanlar için önemli bir haber ve bilgi alma ile bilgi yayma aracı olmakla birlikte, her şeyde olduğu gibi aşırı kullanımı bir sorun olarak değerlendirilmektedir. Bu sorunun boyutu ise, bireysel önlemler almaya ya da profesyonel yardım almaya kadar gidebilir.

Sosyal medya üzerinden kurulan etkileşimler yüz yüze kurulan etkileşimlerden daha yaygın hale geldikçe, sosyal medya bireylerin yaşama biçimi, iletişim, dil, ilgi alanları ve ruh hallerini büyük ölçüde etkilemeye başlamıştır. Literatürde sosyal medya bağımlılığı ile cinsiyet, yaş, yalnızlık, benlik algısı, özgüven, kişilik özellikleri, sosyalleşme ihtiyaçları ve takipçi sayıları incelenen konular arasındadır.

Sosyal medya kullanımı, bireylerin gerçek hayatta yaşayacağı tatmin edici deneyimleri de stres verici deneyimleri de engelleyebilmektedir. Birey, hayatın getirdiği olumlu ve olumsuz yaşantıları deneyimleyebilmelidir. Sosyal medya bireylerin yaşamsal sorunlarıyla baş etme mekanizmalarını yok eden sanal bir haline gelebilir. Bireyin sosyal medya bağımlılığının oluşmasına neden olan faktörler tespit edilmeli ve gerçekçi baş etme mekanizmaları oluşturması desteklenmelidir.

Sadece yetişkinler değil, çocuklar da sosyal medya kullanımı konusunda sıkıntı yaşayabiliyor. Üstelik harcadıkları zaman dışında sosyal medyanın çocuklara verebileceği zararlar ve dijital güvenlik gibi konular da bu noktada dikkat edilmesi gerekenler arasında. Bu bağımlılığın arkasındaki duygu durum bozukluğu giderilmedikçe sorun devam eder. Belki yerini başka bir bağımlılığa bırakır ama hep devam eder bu nevrotik durum. Tanı koymak kolay artık. Mesele çözüm üretebilmekte ve maalesef bizde bu içgörü, farkındalık minimum düzeyde.

Editör: TE Bilisim