Ekim ayına girmeye saatler kaldı. Eylül ayı ise hızla geçti. Ekim ayının başlaması ile de güz mevsimi kendisini iyice hissettirmeye başlayacak. Birçok insan tarafından güz mevsimi ‘hazan mevsimi’ olarak anılsa da ben öyle hissetmiyorum. Doğanın bir sirkülasyonu olduğu kadar benim için harika manzaraların diğer adı. Dökülen yapraklar, sararan ağaçlar, dağlar, ovalar bir başka güzel duruyor. İlkbahar mevsiminde her yer yemyeşil olunca nasıl ki harika bir manzara ortaya çıkıyorsa benim açımdan sonbahar için de aynı şeyi söylemek mümkün. Zaten muhteşem bir doğaya sahip bir ülkemiz var. Her mevsimin ayrı bir tadı, ayrı bir güzelliği var. Sonbahar mevsimi için de aynı şeyleri söylemek mümkün. Sonbahar geldi deyip sosyal medyalarımızda romantizm kasacağımıza kendimizi doğaya bıraksak ve günlük stresten bir nebze de olsa uzaklaşabilsek nasıl güzel olur. Ankara’ya hem yakın olması hem de sonbaharda ziyaretçilerini muhteşem doğası ile karşılaması açısından birinci sırada yer alan Yedi Göller görülmeye değmez mi? Hem de fazlasıyla değer. Yedi Göller tıpkı ismi gibi içerisinde yedi tane küçük göl barındıran bir tabiat alanı. Doğası ve manzarası muhteşem. Her mevsimde bir başka güzel olan Yedi Göller sonbaharda ise bir başka güzel oluyor. Fotoğrafçılar genelde Kasım ayında Yedi Gölleri ziyaret etmeyi planlasalar da Ekim ayında da çok güzel olduğunu söylemek mümkün. Yedi Göller sadece çevre illerinden ziyaretçi alan bir alan da değil. Türkiye’nin her yerinden Yedi Göller’e turlar düzenleniyor. Tek eksisi ise bundan dolayı hafta sonları çok kalabalık olması. Kalabalıktan rahatsız olmuyorsanız hafta sonu ziyaret edebilirsiniz. Eğer ki oluyorsanız hafta içi daha sakin olacaktır. Tabi sadece ziyaret etmekle kalmayıp konaklaya da bilirsiniz. Kamp yapmayı seviyorsanız çadırınızı da almayı unutmayın. Velhasıl sonbaharın muhteşem günleri bitmeden muhakkak bir Yedi Göller turu yapın…
Editör: TE Bilisim