Son demler başlığını gören siz değerli okuyucularımın aklından veda kelimesi geçmiş olabilir. Fakat benim sizlere veda etme gibi bir niyetim yok. Sizleri daha yeni tanımışken, değerli yorumlarınız ile yazılarımı farklı bir formatta şekillendirirken, sizlere nasıl veda edebilirim ki? Onun için, yazının son demler başlığını 2018 yılının son demleri ve güneşli günlerin son demleri olarak okumanızı öneririm. Şimdi bu iki önemli konu hakkında sizlere bazı güzel mi güzel tavsiyelerde bulunmak istiyorum. Bu güzel tavsiyelere kayıtsız kalmayacağınızı umuyorum. Malûmunuz hepimiz denizi olmayan bir kentte yaşıyoruz. Ve denizi olmayan kent tartışmasında Ankara’nın başı çektiğini bilmeyenimiz yoktur. Fakat denizi olmayan kentimizin bir çok güzel gölü var. Ziyaret edilebilecek bir çok göl. Bu göllerin başında Eymir, Mogan ve Mavi göl geliyor. Her birisi hafta sonu ziyaret edilmeyi bekleyen göllerdir. Sizlere, haftasonunuzu ailenizle, dostlarınızla ya da sevgilinizle bu gölleri ziyaret ederek geçirmenizi öneriyorum. Eğer bana güveniyorsanız pişman olmayacağınızdan emin olun. Hangi gölü ilk ziyaret edeceğim diye düşünmeyin. İlk ziyaret edeceğiniz göl Eymir olsun. Bisiklet ile tur atacağınız Eymir Gölü, müthiş doğası ve kuş cıvıltıları ile sizleri bekliyor. Sonrasında Mogan ve Mavi Göl olabilir. Bu iki gölünde ziyaret edilecek bir çok güzel yanı var. Değerli okuyucularım iyi, kötü, mutlu veya mutsuz geçirdiğimiz kocaman bir yılın son aylarında olduğumuzu unutmayın. Ve bu yılın son güneşli günleri olduğunu ise aklınızın bir köşesine yerleştirerek hareket edin. Bu amaç doğrultusunda hareket ettiğiniz sürece 2018 yılının bu son güzel günlerini verimli geçireceğinizden hiç ama hiç şüpheniz olmasın. Sizler de benim gibi bu güneşli günlerin tadını çıkarın. Ben bu yerleri ziyaret ettim diyeniniz çıkabilir. Başka önerebileceğiniz yerler var mı? diyen olabilir.  Olmaz mı? elbette ki var. Denizi olmayan bir kentin birçok alternatif gezi güzergahı var. Ve bu gezi güzergahını hala keşfetmeyen onlarca Başkentli bulunuyor. Yukarıda bahsettiğim güzergahlardan biri Ulus Açık Hava Müzesi’dir. Bir çok tarihi yapısı ile hiç sıkılmadan dolaşabileceğiniz, dinlenebileceğiniz bir yerden bahsediyorum. Kesinlikle ziyaret edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Anadolu Medeniyetler Müzesi, Ankara Kalesi, Çıkrıkçılar Yokuşu, At Pazarı ve tarihi Hamamönü evleri bu güzergahta ziyaret edilebilecek yerler. Unutmadan söyleyeyim şehrin o sıkıcı hayatından kurtulup köy havasını yaşamak isteyenlere önerebileceğim yerlerin başında ise Altınköy geliyor. Buraya giderek şehir sıkıcı kirli havasından bir kaç saatliğine de olsa kurtulabilirsiniz. Denizi olmayan bu kentin, tek eksiğidir deniz. Denizi olan bir Başkent’in eline hangi şehir su dökebilirki. Siz değerli okuyucularıma hafta sonları ziyaret edilmemesi ve kesinlikle uzak durulması gereken yerlerin AVM’ler olduğunu belirtmek istiyorum. Hayatımızın bir parçası haline getirilen AVM’lere zorunlu olmadıkça gitmeyin ve ziyaret etmeyin. Güzel ve güneşli günlerin tadını çıkarmanız dileğiyle.. Hoşça kal.
Editör: TE Bilisim