Özel Haber: Kadir Gürhan Zor şartlar altında müzik yapan, çoğu zaman müziğini icra edebilecek bir alan bulamayan ve bulduğu alanlarda da vatandaşın şikâyetiyle karşılaşan Başkent Ankara’daki sokak müzisyenleri zor günler geçiriyor. Pandemiyle birlikte daha da zor günler geçiren sokak müziği ya da müzisyenleri kendisine uzatılacak el arıyor. Bu konuda kültür Bakanlığına, Ankara Büyükşehir Belediyesine ve yerel belediyelere seslenen sokak müzisyeni Yıldırım Aydın Erdoğan, kurumların kendilerine fırsat sunmalarını ve öncülük etmelerini istedi. Toplumun sokak müziğine duyarlı olmadığını belirten Erdoğan, bunda sokak müziğini icra etmeye çalışanların da etkisi olduğunu söyledi. Erdoğan, “Bunda yetenekli olmayan sokak müzisyeni arkadaşlarımızın katkısı var. Çünkü yeteneği olmadığı halde müzikle uğraşıyor ve bağırıyor. Bu yüzden çevredeki esnaflar ve vatandaşlar bu kişileri şikâyet ediyor. Durum böyle olunca kurunun yanında yaş da yanıyor. Yetenekli, işini güzelce icra eden müzisyenler de bu yasaklara dâhil ediliyor. Bu şekilde mağduriyetler yaşıyoruz. Bunu önüne geçilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Belediyelerin bu konuda yasakları kaldırması gerekir, bu konuda bir takım isteklerimiz var. Toplumun sokak müziğine ya da sokak sanatçısına biraz kulak vermesi gerekir. Çünkü biz onlara güzel tınılarda bulunmak istiyoruz, kulaklarını şenlendirmek, günlerini güzelleştirmek adına bir takım faaliyetlerde bulunuyoruz. Bunda kötü bir niyet yok, bir terör faaliyeti değil, enstrümanlarımızla birlikte sadece müzik yapıyoruz” diye konuştu. Sokak müziği ve müzisyenlerinin sorunlarını konuştuğumuz Sokak Müzisyeni Yıldırım Aydın Erdoğan, sorularımıza şu cevapları verdi. Sizi tanıyabilir miyiz, kendinizden bahseder misiniz? İsmim Yıldırım Aydın Erdoğan, 1985 Ankara doğumluyum. Süleyman Demirel Üniversitesi coğrafya bölümünü bitirdim Fakat atanamadığım için farklı işlerle uğraşmak zorunda kaldım. Müzik her zaman hayatımın bir merkezinde bulundu. Bu yüzden müziğe daha çok yoğunlaşarak bu alanda ilerlemek istedim. Bunun meyvesi olarak iki senedir sokak müziği yapıyorum. “ÖZELİKLE SON İKİ AYDIR BU ŞEKİLDE GEÇİMİMİ SAĞLAMAYA ÇALIŞIYORUM” Sokak müziğinizi nerede icra ediyorsunuz? Ankara Belediyesi EGO Genel müdürlüğünün ‘Sanat Durağı’ organizasyonu var. Bu organizasyon metro duraklarında yapılıyor. Oradan aylık yazılı iznimizi alarak haftanın beli günlerinde müzik yaparak sokak sanatımızı icra ediyoruz. Özelikle son iki aydır bu şekilde geçimimi sağlamaya çalışıyorum. Daha önce de bu işi yapıyordum ama diğer taraftan güvenlik işini de yapıyordum. Şimdi sadece sokak müziği ile geçinmeye çalışıyorum. “TOPLUM SOKAK MÜZİĞİNE DUYARLI DEĞİ Sokak müziğinin ya da sokak sanatçılarının temel sorunları nelerdir? Sokak müziği ile uğraşan arkadaşlarımızın en büyük sorunu toplumun tahammülsüzlüğüdür. Toplum sokak müziğine duyarlı değil. Bunda yetenekli olmayan sokak müzisyeni arkadaşlarımızın katkısı var. Çünkü yeteneği olmadığı halde müzikle uğraşıyor ve bağırıyor. Bu yüzden çevredeki esnaflar ve vatandaşlar bu kişileri şikâyet ediyor. Durum böyle olunca kurunun yanında yaş da yanıyor. Yetenekli, işini güzelce icra eden müzisyenler de bu yasaklara dâhil ediliyor. Bu şekilde mağduriyetler yaşıyoruz. Bunu önüne geçilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Belediyelerin bu konuda yasakları kaldırması gerekir, bu konuda bir takım isteklerimiz var. Toplumun sokak müziğine ya da sokak sanatçısına biraz kulak vermesi gerekir. Çünkü biz onlara güzel tınılarda bulunmak istiyoruz, kulaklarını şenlendirmek, günlerini güzelleştirmek adına bir takım faaliyetlerde bulunuyoruz. Bunda kötü bir niyet yok, bir terör faaliyeti değil, enstrümanlarımızla birlikte sadece müzik yapıyoruz. Sokak müzisyenleri beli bir çevresi veya maddi imkanı olan kişiler değil, bu bağlamda meşhur olmuş beli bir yerlere gelmiş sanatçılar ya da arkadaşlar, sokak müziği konusunda bize öncülük edebilirlerse iyi olur. Bu durum yeteneği olan birçok sokak müzisyeninin tanınmasına neden olacaktır. Koray Avcı bu konuda her zaman örnek gösterilir. O da gelip bize bir organizasyon dahilinde bir öncülük edebilir ve fırsat sunabilir. Beli organizasyonlarda ya da belediye etkinliklerinde sanatçıların bize eşlik etmesi, adımızı duyurmasını çok istiyoruz. “SANAT DURAĞI UYGULAMASI OLDUKÇA GÜZEL BİR UYGULAMA” Kurumlara başvuru yapan bir kişinin sokak müzisyeni olup olmadığı nasıl anlaşılıyor? EGO Genel Müdürlüğü ‘Sanat Durağı’ için sokak müzisyenlerini ne tür aşamalardan geçiriyor? Stantlarda yer alabilmek için Ego Genel Müdürlüğü’ne başvuruyoruz. Oraya giderek oradaki çalışanlara performans sergiliyoruz. Onlardan bir kabul alıyoruz ve ondan sonra izin belgesi alabiliyoruz. Onların onayından geçmeyen müzisyenler müzik belgesini hiçbir şekilde alamıyorlar. Adli sicil belgesi de istiyorlar bizden. Bütün bu aşamalardan geçerek ‘Sanat Durağı’nda müzik yapabiliyoruz. Oldukça güzel bir uygulama. Bu durumdan memnunuz. Benzer uygulamayı yerel belediyeler de yapabilir. Metrolarda değil de, sokaklarda müzik yapabilmek için benzer testlere tabi tutulabiliriz. “ANKARA’DA SOKAK MÜZİĞİ KAÇAK YA DA GÖÇEK YAPILIYOR” İstanbul ve Ankara kentlerini sokak müziği konusunda karşılaştırdığımız da Ankara’da bu müziğin kendine fazla bir yaşam alanı bulamadığını görüyorum. Bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz? Ankara’da sokak müziği kaçak ya da göçek yapılıyor. Çünkü Çankaya Belediyesi veya Ankara Büyükşehir Belediyesi bu konuda bize yasak uyguluyor. Bu konuda haklı olarak çok şikayet almışlar. Nedenlerini yukarıda sıralamıştık. Yeteneği olmayan kişiler de sokak müziği yapıyor bu da insanlara feci rahatsızlık veriyor. Kulak tırmalayıcı sesi olan da bu işe yöneliyor fakat bu durumdan biz de olumsuz etkileniyoruz. Ben şahsen çok ceza aldım, kimliğimi alıp sayısız kere karakola gitmek zorunda kaldım. Sokak müziği yapılmalı, bu müziğin yaşaması için izinler verilmeli ama bu müzik yapılırken beli bir eliminasyon sistemi kurulmalı. Belediye bunu organize edebilir, yazılı bir izin belgesi olabilir. Sokakta müzik yapmalıyız ve belgemizle yapmalıyız. Örneğin Azerbaycan’da yazılı izinle bu yapılıyor. Müzisyenlerin kesinlikle teste tabi tutulması gerekir. Birçok sektörü olumsuz etkileyen pandemi sokak müzisyenlerini nasıl etkiledi? Sokağa çıkma yasakları kapsamında değerlendirebilir misiniz? Bir buçuk senedir sokak müziği ile uğraşıyorum ama araya pandemi girmemiş olsaydı en az 5 yıldır bu işle uğraşır olurdum ve çok daha güzel yerlere gelmiş olabilirdim. Pandemi dolayısıyla bu fırsatların çoğunu kaçırdım. Daha önce güvenlik görevlisiydim, sadece güvenlik işi ile uğraştım müziğe vakit ayıramadım. Bu durum bana bu alanda baya bir ket vurdu, beni engelledi. Pandemiden sonra yaptığım çevre sayesinde de arada iş yapabiliyorum. Pandemi birçok mesleği olduğu gibi bizim mesleği de oldukça olumsuz etkiledi. Hatta en çok olumsuz etkilediği meslekler arasında sokak müziği var. Sokak yasakları olduğunda sokak müziğini nasıl yapabilirsiniz ki? Bu yüzden birçok konuda pandemi bizi etkiledi. “SOSYAL MEDYA REKLAMCILIK GEREKTİREN BİR ALAN, BU DA BÜTÇE İLE OLUR” Sosyal medya hesaplarınız var mı, o mecralarda da kendinizi var etmeye çalışıyor musunuz? Sosyal medya reklamcılık gerektiren bir alandır. Kendimi tanıtmak ve öne çıkarmak için bu alanlara reklam vermem gerekir. Yani elimizi cebimize atmamız lazım. Bu da yine bir bütçe gerektiriyor. Amatör olarak Youtube, İnstigram veya Facebok’ta birçok videomu veya müziğimi paylaşıyorum. Bu da ne kadar ilgi görüyor orası tartışmalı. Bunun ilgi görmesi ve kitlelere ulaşması için beli bir bütçem olması lazım. Bu bütçe ile reklam vermek mümkün. Bu yüzden kendi çapımızda çevre edindik ama reklamcılık olursa sosyal medyada da fazlaca yol katetmiş oluruz. Sanat Durağ’ında yaptığınız müziğe kitlenin duyarlılığı nasıl, bu kitlenin taleplerine göre hareket ediyor musunuz? Bu durum orada sanat yapan, müziğini icra eden arkadaşın tarzıyla alakalı bir şey. Türkü söylüyorsa orta yaş kesimlerin dikkatini çekiyor, rock veya yabancı müzik yapıyorsa öğrenci kitlesini ya da genç kitlenin dikkatini çekiyor. Zaten biraz da yetenekli olduğunuzda birçok vatandaş bekleyip sizi dinliyor. Müzik bittikten sonra da size katkı sunup gidiyorlar. Ben bu durumu çok yaşadım. Parça seçimine dikkat ediyoruz, beli bir tarzımız elbette ki var ama kitlenin taleplerini de göz önünde bulunduruyoruz. “SOKAKLARDA SANATIMIZI İCRA EDEREK HİÇBİR YERE MAALESEF VARAMIYORUZ” Öğretmen kimliğiniz mi yoksa sokak müzisyeni kimliğiniz mi daha önde? Sanatçı kimliğim öğretmen kimliğimden daha önce geliyor. Coğrafya öğretmenliğinden mezun olalı baya oldu. On yıla aşkındır mezun olmuşum. Bu mesleğimi Türkiye şartlarından dolayı maalesef icra edemedim. Bende baya bir körelme oldu, alanımla ilgili birçok şeyi unuttum. Eğer öğretmenliği icra edecek olursam konuların tamamını tekrar etmek zorundayım. Bunu da yapamıyorum şu an. Müziği küçüklüğümden beri yapıyorum. Müzik benim için olmazsa olmazlarımın arasında, hayatımın merkezinde yer alıyor. O yüzden bu kimliğim daha çok öne çıkıyor. Birçok kentte Kültür Yolu Festivalleri düzenleniyor, Ankara da bu kentlerden bir tanesidir. Bu festivallerde sokak müzisyenlerine de sahne verilebilir miydi? Sokak müziği bağlamında birçok alanda müziğini icra eden arkadaşlarımız var. Tarzı farklı olan sokak müzisyenleri bir araya getirilerek sahne verilebilirdi. Sokak müziği bu şekilde farklı kitlelere de ulaşmış olurdu. Sadece bu festival kapsamında değil, festival dışında da Kültür ve Turizm Bakanlığı, Ankara Büyükşehir Belediyesi ve yerel belediyeler bize destek olabilirler, bize sahne verebilirler. Kendilerinden sokak müziğini es geçmemelerini, ve görmezden gelmemelerini rica ediyorum. Sanatsal anlamda aktivite yapılabilecek kültür merkezleri, konser alanları ve sahneleri vardır. Sokak müzisyenlerini görmezden gelmeyerek bu alanlarda bize fırsat sunmalarını talep ediyoruz. Çünkü yetenekli birçok arkadaşımız var, bu yetenekli kişilerin toplumda taktir toplamasını istiyoruz. Bu da onların bize fırsat sunmalarıyla ve öncülük etmeleriyle olacaktır. Sokaklarda sanatımızı icra ederek hiçbir yere maalesef varamıyoruz. Vatandaşlarımız sağ olsun küçük katkılar yapıyorlar ama genele hitap edemiyoruz orada kalıyoruz.                
Editör: TE Bilisim