Başta Ankara olmak üzere büyükşehirlerde maalesef sokak köpeği sorunu büyüyerek devam ediyor. Çözüm adına da hiçbir gelişme sağlanamıyor. Bazı belediyeler kendi imkanlarınca bir şeyler yapmaya çalışıyor ama nafile…

Son olarak Ankara’da yine iki vaka daha yaşandı. Vakaların ikisi de Mamak’ta. Birisi Mamak Cengizhan Mahallesi’ndeki Demokrasi Ortaokulu önünde başıboş gezen sokak köpekleri bir öğrenciye saldırdı. Kaçmaya çalışan çocuğa bir servis aracı çarptı. Çocuğun kolunda kırıklar var. 

Diğer bir olayda ise Altınevler Mahallesi’ndeki Gençlik Merkezi’nde basketbol kursuna gitmek isteyen 9 yaşındaki öğrenciye köpekler saldırdı. Başıboş sokak köpeklerinin ortasında kalan ve biri tarafından ısırılan çocuk, çevreden koşan vatandaşlar tarafından kurtarıldı. Ancak çocuğun elinde ısırmaya bağlı olarak yaralar oluştu.

Bu çocuklar ölebilirdi de, neyse ki böyle olmadı. Ama bir dahaki sefere bir başka çocuğa olmayacağının garantisi yok. 

Hep söylüyoruz, tabii ki burada madalyonun iki yüzü var. Bir tarafı, insanların yaşam hakkı ve sokakta güvenli bir şekilde dolaşabilme özgürlüğü. Diğer tarafta da can dostlarımızın yaşam hakkı. Ancak her ne kadar sokak köpeklerinin yaşam hakkını düşünsek de bir de madalyonun öbür yüzüne bakmamız gerekiyor. Ne bu canlar cani kişilerce kötü muameleyi, zehirlenerek öldürülmeyi hak ediyor, ne de küçük çocuklarımız bu korkularla büyümeyi. 

Madalyonun iki yüzünü göremeyenler, bazen sorunun kaynağı da olabiliyor. Bu köşeden daha önce de yazdık. Kendi rahatı için başka bir canlıya saygı duymayan, onun yaşam hakkını hiçe sayan kişiler, hatta bazen kurumlar, hayvanlara işkence edebiliyor, onları katledebiliyor. Diğer taraftan başkalarının gayet makul olan güvenlik sokak ve cadde talebini umursamayan kişiler de sokak hayvanları sorununa yönelik geliştirilen ya da geliştirilecek olan çözümleri toptan yok sayabiliyor, hatta zaman zaman buna savaş açabiliyor. 

Petshoplar da bambaşka bir sorun. Yasal düzenleme yapıldı ama bu alanda da bir iyileşme sağlanamıyor. Özetle söylemek gerekirse sokak köpeği sorunu, kesinlikle yerel yönetimlerin inisiyatifi ve sorumluluğuna bırakılmamalı. Burada merkezi idare yurt genelinde çok kapsamlı projeler başlatmalı ve sorunun köküne inmelidir. Bu sorun ivedilikle çözülmeyi bekleyen sorunların başında gelmektedir.

Editör: TE Bilisim