İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin haftalık olağan Meclis grup toplantısında konuştu.  Moskova'daki İdlib zirvesinden çıkan sonucu eleştiren Akşener, “Soçi'ye uymayan Rusya ve Esad oldu, görüşme talebini yapan biz olduk. Moskova'da kazanan Rusya ve Esad oldu geri adım atan biz olduk." ifadesini kullandı. Partisinin TBMM'deki grup toplantısında konuşan İYİ Parti lideri Meral Akşener, gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'nin Suriye politikasını eleştiren Akşener; "Esed rejimi bir anda 'Suriye Arap Cumhuriyeti' oluverdi. 'Şam’ı yakarız, Halep’i yıkarız' diyenler, 'Suriye meselesinde askeri çözüm olmaz' demeye başladı” dedi. Konuşmasına 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü hatırlatarak başlayan İYİ Parti Lideri Meral Akşener,“Biliyorsunuz Pazar günü, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'ydü. Maalesef son zamanlarda, Türkiye'de kadın olmak iyice zorlaştı. Oysa kadın, kültürümüzde, tarihimizde o kadar önemlidir ki…Bugün Türkiye'de kadın evine hapisse, Türkiye geriliyor demektir. Bugün Türkiye'de kadına şiddet varsa, Türkiye düşüyor demektir. Bugün Türkiye'de kadın ölüyorsa, Türkiye ölüyor demektir. Biz, İYİ Parti olarak buna izin vermeyeceğiz. Bize göre, geleceğin mutlu, zengin ve güçlü Türkiye'si, Türk kadınının yükselmesi ile mümkündür. O nedenle, kadınımızın her türlü toplumsal dayatmadan kurtulmuş, güçlü, özgür ve mutlu olduğu bir Türkiye’yi kurana kadar, yılmadan çalışmaya devam edeceğiz. Bu vesileyle kadınlarımıza sesleniyorum; Gönül verdiğiniz siyasi parti ne olursa olsun, Türkiye’nin neresinden olursanız olun, bilin ki; İYİ Parti'nin  kapıları dertlerinizi dinlemek, onlara çözüm bulmak için ardına kadar açıktır. Her zaman da açık olacaktır. Bu,  İYİ Parti adına tüm kadınlarımıza sözümdür”dedi. “BİZ TÜRKLER TARİHİMİZDE ÇOK SAVAŞLAR KAYBETTİK AMA ONURUMUZU HİÇBİR KAPIDA BIRAKMADIK” Akşener: Soçi'ye uymayan Rusya ve Esad oldu, görüşme talebini yapan biz olduk. Moskova'da kazanan Rusya ve Esad oldu geri adım atan biz olduk. Biz Türkler tarihimizde çok savaşlar kaybettik ama onurumuzu hiçbir kapıda bırakmadık. Altı yüz yıllık devletimizi kaybettik ama onurumuzu hiçbir kapıda bırakmadık. Tarih boyunca kaybettiklerimizin yerine yenilerini koyabildik, yeni bir cumhuriyet kurduk. Gittik kapılarda bekletilmeye razı olup üstüne bir de kabul edildiğiniz için Putin'e teşekkür ettin. Dostun Putin kapıda beklemeni bütün herkese gösterip bizi rezil etti. Sayın Erdoğan hani itibardan tasarruf olmazdı. “BÜYÜK LOKMA YE, BÜYÜK SÖZ SÖYLEME DEDİK”                        Türkiye'nin Suriye politikasını eleştiren Akşener; "Esed rejimi', bir anda 'Suriye Arap Cumhuriyeti' oluverdi. 'Şam’ı yakarız, Halep’i yıkarız' diyenler, 'Suriye meselesinde askeri çözüm olmaz' demeye başladı. Defalarca uyardık; 'Büyük lokma ye, büyük söz söyleme' dedik. Moskova protokolüyle Esad yerini korudu, 1 metre bile çekilmedi. Gözlem noktalarımız deniz ortasındaki ıssız adalar gibi Allah’a emanet kaldı. 30 kilometrelik güvenli bölge, 12 kilometrelik güvenli koridora dönüştü.” “Soçi mutabakatını bile koruyamayanlar, Sevr’i yırtıp atanlara dil uzatamazlar. Soçi mutabakatını bile koruyamayanlar, Hatay’ı Misak-ı Milli’ye katanlara dil uzatamazlar. Bir Trump’ın, bir Putin’in ayağına gidenler, tüm dünyayı ayağına getiren Mustafa Kemal’e dil uzatamazlar." "Moskova Protokolü bir ara çözümdür" diyen İYİ Parti lideri Akşener, "Suriye meselesi milli güvenliğimizi doğrudan ilgilendirdiği için, milli bir meseledir. Bu konuda adımlar atmadan önce, muhalefet partileriyle istişare et. İstişare ortaya, ortak akıldan süzülmüş, milli bir duruş çıkarır. Bu kadar hata yaptıktan sonra, muhalefetten, ayrıntılarını, nedenlerini, niçinlerini bilmediği politikalara, destek vermesini bekleyemezsin" şeklinde konuştu. AKŞENER: BÜYÜYEN, GELİŞEN, TÜRK EKONOMİSİ DEĞİL, SIRTIMIZDAKİ BORÇ YÜKÜDÜR Türkiye'nin ekonomide yapısal reformlara ihtiyacı olduğunu vurgulayan Akşener, şunları dile getirdi: “İşsizlik azalmıyor, vatandaşın geçim sıkıntısı bitmiyor, enflasyon düşmüyor. Güya ekonomi dengeleniyor ama; esnaf, çiftçi, sanayici, borçlarının altında ezilmeye aynen devam ediyor. Güya ekonomi dengeleniyor ama; vatandaş kredi kartı borcunu ödeyemiyor, icradaki dosya sayısı her gün artmaya devam ediyor" dedi. Akşener, "İktidara geldikleri 2002 yılında, hane halkına düşen borç 7 milyar liraydı. Bugün 88 kat arttı, 622 milyar lira oldu. İktidara geldiklerinde, reel sektörün borcu 88 milyar liraydı. Bugün 33 kat arttı, 2 trilyon 925 milyar lira oldu. İktidara geldiklerinde, çiftçilerimizin borcu 3 milyar liraydı. Bugün 40 kat arttı, 120 Milyar lirayı aştı. Büyüyen, gelişen, Türk Ekonomisi değil, sırtımızdaki borç yüküdür. Türkiye bu sarmaldan çıkar. Yeniden ayağa kalkabilmek için; tüm politikalarımızın merkezine, “kalkınmayı” yerleştirmek zorundayız. " ifadelerini kullandı. (Eren GÜVENDİK)    

Editör: TE Bilisim