Nisan ayında uygulanan trafik sigortası indirimleri vatandaşı rahatlattı ama sigorta acentelerini zor duruma düşürdü. Şirketlerin, sigorta acentelerine uyguladıkları bloke nedeniyle, acenteler trafik sigortası yapamıyor. 20 yıldır sigorta sektöründe çalışan Elif Yılmaz, ‘’Şu an için acenteler olarak zor durumdayız’’ dedi. Abay Sigorta Şirketi’nden Elif Yılmaz ile Nisan ayında yürürlüğe giren trafik sigortası indirimlerinin sektöre etkilerini ve acentelerin mağduriyetini konuştuk. Elif Yılmaz, ‘’20 yıldır sigorta sektöründeyim. Yaz döneminde Nisan ayı itibariyle sigortada taban ve tavan fiyatlarına geçiş yapıldı. Bu, en çok sigorta acentelerinin işini zorlaştırdı. Çünkü artık şirketler taban tavan fiyat uygulamasına geçildiği için fahiş fiyat uygulaması yapamıyorlar. Devlet tarafından belirlenen fiyatın üstüne çıkamıyorlar ya da altına inemiyorlar. Bu yüzden rekabeti biraz sınırladılar. Şirketlerde şimdi fahiş fiyat veremedikleri ve istemediği branşlardaki portföyleri artık reddetme gibi bir şansı olmadığı için hepsine aynı fiyatı vermek zorundular. Bu yüzden de sistem alt yapı çalışması adı altında artık trafik yani kaza branşını portföylerine almak istemiyorlar. Trafik sigortası onayı konusunda acenteler çok zor durumda. Artık trafik sigortası yapacak şirketi bulmakta çok zorlanıyoruz. Belki 100 tane Türkiye genelinde sigorta şirketi var. Ama bir tane bile bulamıyoruz. Belki ufak tefek yeni çıkan sigorta şirketleri tarafından zar zor onaylıyoruz. Büyük şirketler zaten artık kaza branşını istemiyorlar. O yüzde trafik sigortası konusunda şu an çok yaralı durumdayız’’ diyerek acente şirketlerinin yapılan indirim nedeniyle sıkıntıya düştüğünü anlattı. ORTA YOL BULUNMALI Sigorta şirketlerinin acentelere bloke uyguladığını ve bu nedenle trafik ve kasko sigortalarının acenteler tarafından yapılamadığını söyleyen Yılmaz, ‘’Devletin yaptığı indirim ile taban ve tavan uygulamasına geçiş yapılması bunu etkiledi. Devlet taban fiyata da tavan fiyata da müdahale ediyor. Önceden mesela 3000-5000 lira çıkan sigorta fiyatı 800-900 liraya kadar düştü. O yüzden de şirketler istemiyor. Çünkü hasar aldığı zaman trafik sigortası hep karşı tarafın hasarını öder. Örneğin ‘Şahin’ marka bir arabaya sigorta yapıyorsun, Şahin kazaya karıştığında masrafı 3-5 bin lira olmasına şirket bakmıyor. Bir Şahin arabanın gidip Posche marka arabaya çarpmayacağının garantisi yok. Ya da herhangi bir TIR ile kazaya karışmayacağının garantisi yok. TIR’ın farı kırılsa büyük bir meblağ ortaya çıkacak. Yani bu hasar prim oranını dengede tutmak ve şirketi fazla zarara uğratmamak için almamayı tercih ediyorlar. Müşteriye direk ben seni reddediyorum demiyor sistem. Sisteme engel koyuyorlar. TC kimlik numarası, plakayı sisteme girdiğim zaman sistem alt yapı çalışması devam etmektedir şu anda işlem yapamazsınız diyor. Geçmişteki hasar prim oranı düzgün bir insana direk onaya gidebiliyorum. Ama ilk defa sigorta yaptıran birine veya geçmişinde bir kaza olan birinin işlemini yaparken sistem hata veriyor’’ ifadelerini kullandı. ACENTELERİN ÖNÜNE ENGEL KOYUYORLAR Acente olarak çektikleri sıkıntıları ise şöyle anlattı, ‘’Biz acenteler olarak şirketlere bağlıyız. Bu durum bizim kendi acentelerimizle yaptığımız görüşmelerde devlet geri adım atma gibi bir şeyi yok. O yüzden bizim kendi fiyatlarımızı kullanana kadar bu böyle devam edecek diyorlar. Bu nedenle çalışmalarımızı durdurmamız isteniyor. Diğer branşlara yönelmemiz isteniyor. Devletin tutumu şu an için sert ve kararlı olduğu için şirketler yükselmeye gidemiyor. Bu nedenle de bizim önümüze engel koyuyorlar. ‘’ İNSANLAR YALNIZCA ZORUNLU SİGORTALARI YAPTIRIYOR Vatandaş için sağlık ve konut sigortalarının büyük avantajlar sağladığına değinen Yılmaz ‘’Sağlık sigortaları bizim için daha karlı. Bunun yanında konut sigortaları da aynı şekilde. Çünkü hasar görme oranı oto branşına göre daha düşük. Şimdi trafik sigortası ve kasko gibi branşlarda aldığımız hasarı diğer branşlarda almıyoruz. Yani hasar prim oranı daha düşük. 100 kişiye sağlık sigortası yapıyorsak bir kişi hastaneye gidiyor. Ama 100 araca trafik sigortası yapıyoruz 50’den fazlası kazaya karışıyor. Konut, iş yeri, sağlık sigortaları vatandaşlar için karlı sigortalar. Konut sigortasının içinde zaten çilingire kadar karşılanıyor. Yani sadece bir konut sigortası altında evinizin tüm uğrayacağı sıkıntılara karşı sigortalamış oluyorsunuz. Sağlık sigortası da aynı şekilde. SSK’lı birine tamamlayıcı sağlık sigortası yapıyoruz ki benim var ve çok işime yarıyor. Devlet hastanesinde kuyruk bekleyene kadar gidiyorum, 12 lira bedel ödeyerek istediğim özel hastanede tedavi görebiliyorum. Her türlü tetkiklerimi yaptırabiliyorum. Trafik sigortası zorunlu olduğu için yaptırılıyor. Kişilerin işine yaradığı için yapılmıyor ki zaten karşı tarafın hasarını karşılıyor. Sorumlu olduğu kişiye ödenen meblağ bu. İnsanlar kriz döneminde olduğumuz için sadece zorunlu olduğu sigortaları yatırıyor. Diğer branşlara talep çok az’’ dedi. ACENTELERİN GELECEĞİ PARLAK DEĞİL İnternet üzerinden sigorta yapan uygulamalara da değinen Yılmaz, ‘’İnternet sigortacılığı daha yeni ve aktif internet kullanmayan insan sayısı çok fazla. Bu nedenle henüz yaygınlaşamadı. Bir de karşında muhatap alacağın kimse olmadığı için güvenemiyorlar. Mesela beni gece 12’de bile beni arayan var. Trafik sigortasından şu an şirketler zarar ettikleri için acentelere yükleniyorlar. Prim oranlarını dengede tutmaları gerekiyor. Bu nedenle şirketler kendilerince haklılar. Ama buna bir düzenleme getirmeleri gerekiyor. Devlet ile bir orta yol bulmaları lazım. Bu kanunla ilgili bir iyileştirme yapılmalı. Vatandaş durumdan memnun. 3 bin liraya 5 bin liraya sigorta yaptırıyordu. Vatandaşın işi halloluyor ama acenteler sıkıntıda. Bizim müşteri reddetmeme gibi bir şansımız yok. Talep ne ise ben ona cevap vermeliyim. Onun için elimde olan şirketler dışında diğer şirketleri de araştırmam gerekiyor. Kaza branşına yığılma olunca şirketler acentelere bloke koyuyorlar. Onun için diğer acentelerde birbirine yardımcı olamıyorlar. Benim elimde 3 şirket var 3’ü de trafik sigortası kesmiyor. Diğer acentelere yönlendiriyorum. Böyle olunca araya komisyon giriyor. Komisyon oranlarını da zaten diğer şirketler çektiler. Komisyon oranları  yüzde 15’ten  yüzde 8’e düştü. Acenteler de birbirine çok fazla destek olamıyor. Bu nedenle bizim işimiz zor. Şirkete yüklenmek için değil ama bizim çektiğimiz zorluk bu. Şirket kendince kendini korumaya alıyor ama acente nasıl koruyacak kendini. Şu an için bir iyileştirme yapılmazsa, acentelerin geleceği pek parlak görünmüyor. Kaza branşında çalışanlar için şu an iş bitik diyebilirim’’ yorumunu yaptı. (Rozita Merve HAMİDİ)

Editör: TE Bilisim