Özel Haber: Türkan Çatal Yıldız

Ortaokulu bitirdikten sonra terzilik yapmaya başlayan kadın girişimci Nevruz Öztürk, KOSGEB’den aldığı hibe ile 2 yıl önce kendi işini kurdu. KOSGEB’in kendisine hibe ettiği 5 dikiş makinesi, 2 overlok makinesi ve 2 ütü ile işe başladığını ifade eden Öztürk bir yıl boyunca sadece bir usta ve kendisinin çalıştığını söyledi. Zamanla işleri büyüyen ve ünlü markalarla çalışmaya başlayan Öztürk, şu an 8 kişiyi istihdam ettiğini belirtti. En büyük hayalinin kendi markasını yaratmak olduğuna da değinen Öztürk, “Biz kadınlar çok güçlüyüz, yeter ki isteyelim” mesajını verdi.

Kadın girişimci Nevruz Öztürk, “Etrafımdaki herkesin pandemide kendi işyeri açılır mı demesine rağmen pandeminin ortasında kendi işyerimi açtım. Korkmadım ve cesaret ettim. Ustamla birlikte 2 kişi olarak başladım. Şu an ise 8 kişiyle çalışıyorum. Demem o ki yavaş yavaş işlerimi ilerletmeye baktım, önümü görmeden hareket etmedim. Çünkü piyasalar çok dengesiz, bir anda her şeyi sıfırlamak da var. Bundan dolayı adımlarımı temkinli atıyorum” dedi.

“KENDİ İŞİMİN BAŞINDAYIM VE ÇOK MUTLUYUM”

51 yaşında olduğunu ve ortaokulu bitirdikten sonra tekstil işine başladığını ifade eden Öztürk, “30 yıldan bu yana tekstil işinde çalışıyorum. Hatta bu işten emekli oldum. Emekli olduktan sonra kendi işimle alakalı bir şeyler yapmam gerektiğini düşündüm. Tekstil işini de çok iyi bildiğim için kendi işyerimi açmayı çok istiyordum. Bunun için KOSGEB’in kadın girişimcilere verdiği desteğe başvurdum, başvurumdan olumlu sonuç aldım. 1,5 yıldır kendi yerimi işletiyorum. Tabi sıkıntılı dönemlerden de geçtim ama neyse ki o günler geride kaldı. Kendi işimin başındayım ve çok mutluyum” dedi.

Öztürk, KOSGEB’e hibe desteği için başvurmayı düşündüğü süreçte nasıl başvuracağını, neler yapması gerektiğini internetten detaylıca araştırdığına değinen Öztürk şunları söyledi: “Araştırmalarım sonucunda eğitim almam gerektiğini öğrendim. Geleneksel Girişimcilik ve İleri Girişimcilik olmak üzere 2 kategoride almam gereken eğitimlere başvurdum ve sonrasında sertifikalarımı aldım. İşyeri Vergi Levhası gibi KOSGEB’in isteyebileceği bütün belgelerimi hazırladım ve sonrasında başvurumu yaptım. Tabi bu arada muhasebecim de bana yardımcı oldu. KOSGEB’den de başvurduğum hibeye olumlu cevap aldım. Türkiye’de böyle kurumun olması ve kadınlara destek vermesi kadınlar için çok güzel bir olanak.”

“KOSGEB BANA 5 DİKİŞ MAKİNESİ, 2 OVERLOK MAKİNESİ VE 2 ÜTÜ HİBE ETTİ”

KOSGEB’in direkt maddi destek sağlamadığına dikkat çeken Öztürk, “Kurulan işe göre gerekli olan teçhizatı sağlıyor. Bana da dikiş işlerinde kullanmam için 5 dikiş makinesi, 2 overlok makinesi ve 2 ütü verildi. Esasında KOSGEB bana o dönem 160 bin liralık bir destek sağladı. 160 bin lira kredi çekmek istesem ödemem zorlaşacaktı. Yani atölyeme gereken ne varsa hepsini KOSGEB bana sağladı ve işimi sorunsuz bir şekilde yürütmeme vesile oldu. Eğer KOSGEB’den destek alamıyor olsaydım daha küçük bir işyerim olacaktı ve muhtemelen küçük işletme olarak kalacaktım. Ama aldığım makineler sayesinde şu anda burada 8 kişiyi çalıştırabiliyorum” diye konuştu.

“8 KİŞİYİ İSTİHDAM ETTİM”

“İşe ilk başladığımda yaklaşık bir yıl boyunca ben ve sadece bir ustamla çalıştık” diyen Öztürk şunlara değindi: “Ama zamanla işleri büyüterek 8 kişiye çıktık. KOSGEB’den aldığım destek aynı zamanda istihdamın artmasına da katkı sağladı. Zaten KOSGEB destek verirken dikkat ettiği konulardan birisi de bu işte ilerleyebilecek mi ona dikkat ediliyor. Kurulun karşısına çıktığımda bu işi gerçekten yapabileceğimi anlattım ve onları ikna ettim. Tabi KOSGEB kendisinden hibe isteyen herkese destek de bulunmuyor. Destek isteyen kişinin bu sürece çok iyi hazırlanması gerekiyor. Bunu yanı sıra da dürüstlük gerekiyor. Çünkü KOSGEB tarafından verilen hibeleri kötü amaçlı kullananlar da çok oluyor. Şu da var ki kendi iş yerimi açıp KOSGEB’e hibe için başvurmamın nedenlerinden biri de kendi markamı yaratmak. Maddi yetersizliklerden dolayı şu an kendi markamı çıkarmam biraz zor, çünkü büyük bir meblağ gerekiyor. İlerleyen zamanda belki bir destekle kendi markamı üretebilirim.”

Kendi işini yapmanın en büyük hayali olduğuna vurgu yapan Öztürk, “Ben bu işten geldiğim için çalışanlara patron-eleman ilişkisi ile davranmıyorum. Doğru olanın da bu olduğunu düşünüyorum. Tabi kendi işini yapmanın da zorlukları oluyor. Kadın olduğum için özellikle taşınma işlerinde zorluklar çekiyorum, çünkü fiziksel olarak bazen kimi işlere gücüm yetmiyor. Bunun haricinde kendi işimi yapmanın zorluğunu yaşamadım” dedi.

Atölyesinde şu an kaban dikimi siparişi aldıklarını ve onun dikişini yaptıklarını belirten Öztürk şunlara değindi: “İşçiliğimiz çok iyi olduğu için Türkiye’nin ünlü markalarından aldığımız işi bitirmeye çalışıyoruz bu süreçte. Kaban haricinde abiye, elbise gibi kıyafetlerin de dikimini yapıyoruz. Yani iş konusunda sıkıntımız yok.”

“KADINLAR ÇOK GÜÇLÜ, YAPAMAYACAKLARI HİÇBİR ŞEY YOK”

Öztürk, “Etrafımdaki herkesin pandemide kendi işyeri açılır mı demesine rağmen pandeminin ortasında kendi işyerimi açtım. Korkmadım ve cesaret ettim. Az önce dediğim gibi ustamla birlikte 2 kişi olarak başladım. Şu an ise 8 kişiyle çalışıyorum. Demem o ki yavaş yavaş işlerimi ilerletmeye baktım, önümü görmeden hareket etmedim. Çünkü piyasalar çok dengesiz, bir anda her şeyi sıfırlamak da var. Bundan dolayı adımlarımı temkinli atıyorum” dedi.

Kadınlara seslenen Öztürk şunları söyledi:

“Kadınlar çok güçlü, yapamayacakları hiçbir şey yok. Azmederlerse her şeyi yaparlar. Ben sıfırdan, maaşlı çalışan bir eleman olarak kendi işimi kurdum. Ben sıfırdan başlayıp şu an 8 kişiyle çalışıyorsam birçok kadın da yapabilir bunu. Yeter ki kendilerine güvensinler ve ben bu işi yapabileceğim diyebilsinler. Kadınların ekonomik özgürlüğünün olması, başkalarına istihdam sağlaması bence dünyanın en güzel şeylerinden. Devletin, KOSGEB gibi kurumların kadınlara öncelik tanımasını da çok önemli buluyorum.”

“DİPTEN YETİŞTİĞİM İÇİN BU İŞİN BÜTÜN İNCELİKLERİNİ BİLİYORUM”

Son olarak eleman bulma konusunda sıkıntılar yaşadığına da değinen Öztürk şunlara değindi:

“Kalifiye eleman bulma konusunda sıkıntı yaşıyorum. Çünkü alttan yetişen çırak yok. Bizim piyasada çalışan insanların çoğu benim yaşlarda olduğu için zaten işlerini yoluna koymuş insanlar oluyorlar. Bundan dolayı kendi işletmemi açtığım ilk dönemlerde çalıştıracak eleman bulma konusunda büyük sıkıntılar yaşadım. Ben şu an bu işi öğrenmek isteyen bir çırak bulmuş olsam hem onu yetiştireceğim hem de maaşını vereceğim. 5 yıl sonra da kalifiye eleman olacak düzeye gelecek. Ama ne yazık ki çalıştıracak eleman bulamıyoruz. Meslek lisesi mezunu da aldım yanıma örneğin, ama yapamadı, makineleri dahi kullanamadı. Mesleğe eğilim sağlayamadı. Çünkü dipten yetişmesi gerekiyor. Ben dipten yetiştiğim için bu işin bütün inceliklerini biliyorum.”

Editör: TE Bilisim