Sağlık çalışanlarına yönelik şiddete her geçen gün bir yenisi ekleniyor. Sağlıkta şiddetin son bulması için sorunun temeline inen çalışmalarsa devam ediyor. Bu anlamda çalışmalarını yürüten Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası ise sağlıkta yaşanan şiddete ‘’Dur’’ diyor. Röportaj için bir araya geldiğimiz Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası Genel Başkan’ı Hakan Toy, Savaşlarda bile sağlık çalışanlarına kurşun sıkılmaz ama maalesef günümüzde yaşanan bu olumsuz olayların sonu gelmiyor ifadesini kullanarak ‘’Şifa verenlere saldırmak insanlık dışıdır’’ dedi. Geçtiğimiz günlerde Konya’da üzücü bir olay meydana geldi. Hasta yakınının sağlık çalışanını ‘’canım burnumda’’ diyerek darp ettiği iddiası gündemdeki yerini koruyor. Bununla alakalı olarak sendikanız adına neler söyleyebilirsiniz? Yeri geldiğinde kendi hayatından vazgeçen, sevdiklerini geride bırakan, çocuklarını öksüz-yetim, eşlerini dul, anne babalarını gözü yaşlı bırakmayı göze alan sağlık çalışanları kimsenin şamar oğlanı değildir. Sağlık çalışanlarına yönelik her geçen gün artan şiddeti, Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası olarak, lanetliyor ve en şiddetli şekilde kınıyoruz. Yetkilileri göreve davet ediyoruz. Ne yazık ki Konya’da bir hastanenin acil servisinde görevli kadın hemşiremiz, hasta yakınının saldırısına uğrayarak yaralanmıştır. Tek suçu görevini yapmak ve hastalara yardımcı olmak olan bir çalışana yapılan bu çirkin saldırıyı lanetliyorum. Bütün yetkilileri sağlıkta her geçen gün artan şiddet olaylarına karşı kalıcı ve caydırıcı önlem almaya davet ediyorum. Sağlık çalışanları, her geçen gün yeni saldırıyla, geri dönüşü olmayan yaralanmalarla karşılaşıyor. Sağlık çalışanları olarak artık tahammülümüz kalmadı. Yaşanan şiddete dur demenin zamanı geldi de geçiyor. Merhameti ve insanlığını yitirenler, sağlık çalışanlarına musallat olmaktan vaz geçmeli. Bütün yönetim kademeleri gerekli önlemleri almalı. Yaşananlar bizi bir kez daha haklı kılmıştır. Çıkacak torba yasada sağlığın bir bütün olduğunu ilkesinin göz ardı edilmemesi önemlidir çünkü hastanenin veya sağlık kurumunun herhangi bir servisinde çalışan herkes hasta için orda bulunuyor. Aynı tehlikeyle doktorlar yüzleştiği kadar, orada çalışan bütün personel yüzleşiyor. Alınan önlemlerin ve yapılacak kanunların bütün hastane çalışanlarını kapsamasını bekliyoruz. Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası olarak, Konya’da hastanenin acil servisinde görevli hemşiremiz başta olmak üzere sağlık çalışanlarına yönelik yapılan şiddet eylemlerinin yasalar tarafından en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyoruz. Bu olayda da görüldüğü gibi saldırgan elini kolunu sallayarak çıkmış gitmiştir. Bu da yaptırımların eksik ya da yeterli olmadığının kanıtıdır. Buna kesinlikle bir çözüm bulunmalıdır. Hemşiremize, geçmiş olsun dileklerimizi sunuyor, Türk-İş Konfederasyonu, Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası olarak, her türlü şiddete karşı üyelerimizin ve tüm sağlık çalışanlarımızın maddi, manevi ve hukuki olarak yanında olduğumuzun bilinmesini istiyorum. Şiddetin her türlüsüne karşıyız.  ‘’SAĞLIK ÇALIŞANLARININ GÖZÜNDE HEPİMİZ EŞİTİZ’’ Sağlık Bakanı Fahrettin Koca sosyal medya hesabında sağlıkta şiddet eylem planının son aşamaya getirildiğini duyurdu. Bu eylem planıyla ilgili olarak görüşleriniz nelerdir? Bakanlığa herhangi bir çağrınız var mıdır? “Sağlık Bakanımız Sayın Fahrettin Koca’nın sosyal medyadan yapmış olduğu sağlıkta yaşanan şiddete yönelik açıklaması bizleri ve sağlık çalışanlarını son derecede mutlu etmiş ve umutlandırmıştır. Sayın Bakanımıza öncelikle gönüllere su serpen açıklamasından ve başlatmış olduğu çalışmalardan dolayı teşekkür ediyorum. Geçenlerde Sağlık Bakan yardımcımıza bir ziyarette bulunduk.  Sahadaki sıkıntıları anlatırken bu konulara da değindik. Sendika olarak bütün projelerde yer almak istediğimizi, çalışanlarımızın lehine olan tüm projelere katkı vermeyi amaçladığımızı birinci ağızdan söyledik. Sağlıkta şiddet insanlık dışıdır.  Şifacılara saldırmak insanlık dışıdır. Savaş hallerinde bile sağlıkçıya dokunulmuyorsa buradaki insanlarımıza saygılı olmak ve mesleklerinin kutsallıklarını kaybettirmememiz gerekiyor. Biz Bakanlığımızdan atılan adımların ayaklarının yere basması için, Sağlık Bakanlığı’nda bulunan bütün Sivil Toplum Kuruluşlarının fikirlerinin alınmasını istiyoruz çünkü bizler işin tam içindeyiz. Yapılacak yenilikler hem sağlık çalışanları hem de hastaların mutlu olması için yapılmalıdır. Biz Sağlık Bakanlığı’nın bileşenleri olarak, yaşanan şiddet olaylarının ortadan kalkması için önerilerimizin kayda değer bulunmasını bekliyoruz. Öncelikle toplumumuza da hasta haklarının neler olduğunu öğretmemiz ve hastane kurallarını oturtmamız gerekiyor. Toplum olarak hastaneye gelen herkesin hasta olduğu, acı çektiğini ve bir an önce şifa bulmak istediğini unutmamamız gerekiyor. Bir hastanın canı diğerinden kıymetli değil. Sağlık çalışanlarının gözünde hepimiz eşitiz ve oraya gelen herkesin iyileşmesi için emek verilmesi gerektiğine inanıyorlar. Bunun için sağlık çalışanlarının daha iyi hizmet verebilmesi için bütün hastaların birbirlerinin haklarını gözeterek hareket etmeleri gerekiyor. Bunun yanında bütün sağlık çalışanlarını tenzih ederek antrparantez içinde belirtiyorum problemi çözmede yetersiz kalan sağlık personeline de hizmet içi eğitimlerle psikoloji ve toplumsal yönlendirme eğitimi verilmesi gerektiğine inanıyorum çünkü bu eğitimlerin sağlık çalışanlarını koruyacağına inanıyorum.  ‘’ ŞİDDETE YÖNELENLERE CEZAİ MÜEYYİDE ŞARTTIR’’ Sizce sağlıkta şiddet vakalarının son dönemde sıkça artmasındaki en önemli sebep nedir? Bu tarz olaylarda uygulanan cezai yaptırımlar yeterli midir? Konya’da meydana gelen son olayda  kadın hemşireye kafa atılması, kaşının yarılması ve fiziksel olarak saldıran kişinin gözaltından sonra bırakılması son derece üzücüdür. Cezai müeyyidenin yeteri kadar uygulanmaması ve caydırıcılığın olmayışı bu tarz olayları arttırmaktadır. Yaşanan bu şiddet vakalarının cezasının ağır olması gerektiğini düşünenlerdenim.  İnsan bir suça teşebbüs ederken sonunun ne olacağını düşünmesi gerekiyor.  Şiddet uygulayan kim olursa olsun ayrım yapılmadan şiddete yönelene cezai müeyyide şarttır. Cezaların daha uygulanabilir ve caydırıcı nitelikte olmasını gerekir. Diğer türlü yaşanan şiddet olaylarının önüne geçemeyiz.  ‘’YASA ÇIKARILSA BİLE ALTININ EĞİTİMLERLE DOLDURULMASI GEREKİYOR’’ Sağlıkta şiddetin önüne geçilmesi adına neler yapılabilir? Sendikanızın bu konudaki çalışmaları nelerdir? Toplum olarak biraz da mizahi kullandığımız “eğitim şart” kelimesi gerçekten önemli bir kelime bence. Eğitimli insan sayısı artan toplumda şiddet olaylarının azaldığı bilimsel kanıtlanmıştır. Hastaneye gelen herkes bir tek kendinin hasta olduğunu sanıyor. Oysa orada bulunan herkes hasta.  Orada bulunan sağlık personelleri de o hastalara hizmet etmek için orada bulunuyorlar. Fakat ne yazık ki hastalarımızın birçoğu bunun bilincinde değil. Hastaneye eline diken batan da geliyor, hayati bir şekilde yaralananda geliyor. Sağlık personelleri ellerinden geldiğince acil durumuna göre herkese yardım etmeye çalışıyorlar fakat hastalarımız biraz canhavliyle, biraz da hastanenin kasvetiyle bir an önce işlerinin hallolmasını istiyorlar. İlk kendilerine müdahale edilsin istiyorlar. Oysa hastanenin düzenine, bir birlerinin haklarına riayet etseler işlerini daha çabuk halletmiş olacaklar. Bizim toplumumuz saygı ve sevgi toplumu fakat bunu son zamanlarda biraz kaybediyoruz sanırım. Sağlık Bakanlığımız ve Sağlık alanında ki STK’lar olarak bir araya gelmemiz gerektiğine inanıyorum. Birlikte ayakları yere basan projeler üretmemiz gerekiyor. Burada hepimize iş düşüyor. Bence şiddet toplumsal bir yaradır. Bunun önüne kesinlikle geçilmesi gerekir. Şiddete meyil eden toplum gelişmemiş, iletişim kuramayan toplumdur. Bunun için iletişim kanalları sürekli açık tutulmalı. Hastane personeli kendini hastanın yerine koymalı, hastada kendini orada çalışan personelin yerine koymalı kendini. Yani karşılıklı empati kurulmalı. Bunun yanında gerçekten caydırıcı önlemler alınmalı. Şiddete yönelen kim olursa olsun ağır bir şekilde cezalandırılmalı ki bir daha başka biri böyle bir şeye cesaret edemesin. Toplum olarak da şiddet uygulayanları hayranlıkla dinlemek yerine onu yaptığı bu davranışından dolayı dışlamalıyız. Hiç kimse kendine, yakınına bir zarar gelsin istemez. Bütün herkeste bu bilinci oluşturmamız gerekiyor şiddetin önüne geçmemiz için. Sağlık sektöründe yaşanan şiddet olaylarıyla alakalı elinizde veriler veya istatistiki bilgiler mevcut mudur? En çok hangi hastanelerde bu tarz vakalara rastlanıyor? Özel hastanelerde mi yoksa Devlet hastanelerinde mi daha fazla şiddet olaylarıyla karşılaşılıyor sorusunun şuan ne yazık ki bir istatistik karşılığı yok. Biz açıkçası böyle bir ayrımın yapılmaması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü şiddet nerede olursa olsun, kime uygulanırsa uygulansın toplum nazarında kabul edilecek bir davranış değil. Hele bir başkasının canı için kendi canından vazgeçen birine uygulanacak şiddetin hiçbir şekilde kabul edilecek bir tarafı olmaz. Bütün vatandaşlarımızı, nerede olursa olsun sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önüne geçmeye davet ediyorum. Yaşanan bu vandallığa toplum olarak dur dememiz gerekiyor.  ‘’SENDİKAMIZIN İLERLEYEN GÜNLERDE YAPMAYI PLANLADIĞI BİR PROJE VAR’’ Son olarak gazetemiz okurlarına vermek istediğiniz herhangi bir mesaj var mıdır? Öncelikle okurlarınıza can ı gönülden selamlarımızı iletiyoruz.  Ülkemizin bu kanayan yarasına derman ve aracı olmanız nedeniyle gazeteniz okurlarına ve çalışanlarına teşekkür ediyoruz. Sendikamızın ilerleyen günlerde yapmayı planladığı bir proje var. Bu projede sağlık çalışanlarımızın iş niteliğinin arttırılması konusunda çalışmalarımız olacak. İnşallah bu yıl içerisinde bu projemizi de hayata geçireceğiz.  Bakanlığımızı da bu projeye paydaş ederek meslek dallarının daha kaliteli olması adına çalışmalar yürüteceğiz. Diğer sendikalarla da birlikte sağlıkta şiddet konusunun görüşülme taraftarıyız. Ülkenin derdi, sendikamızın derdidir.  Genel çalışanlar adına bir faydamız olursa ne mutlu bize.. (Ekin Hazal DOĞRUYUSEVER)

Editör: TE Bilisim