Hayatın her alanında şiddeti reddeden ve şiddete karşı duran bireylerin çoğalmasıyla ancak bu ayına son verebiliriz. Kadınlar ve özellikle kız çocuklarımız; cinayet dâhil fiziksel, duygusal, cinsel şiddete ve istismara maruz kalırken; buna tepkisiz kalanlar acaba kendilerine soruyor mudur? Her işi yapabilecek, her alanda başarılı olan ve ruhlarındaki incelikle bizleri medeni yapan kadınları hedef alan şiddeti değil mahkûm etmek adını dahi anmamak hedefimiz değil mi? Sadece bu yıl içinde 377 kadınımız, kızımız cinayete kurban gitti. Yazıktır. Şiddet gerçekleştikten sonra yapılan kadınlara yakıştırılmayacak sözler vicdanları ayrıca yaralıyor. Bu çirkin tablonun tekrarlanmaması; kadınların eğitim, ekonomik ve kültürel gelişime katılım yaparak bu alanlarda güçlendirilmesi ve yaşanan ayrımcılığın ortadan kaldırılması için büyük bir savaş vermek zorundayız. Şiddetin temellerini oluşturan rolleri, cinsiyete dayalı eşitsizlikleri bu dünyadan silmek zorundayız. Kadınların eşit koşullarda ve insanca yaşamak için verdiği çabayı daha yüksek sesle dile getirmeliyiz. Kadın oldukları için karşı karşıya kaldıkları tehditler ve kendilerine yönelik saldırıları yok etmeliyiz.

Editör: TE Bilisim