Ankara adına 11 sporcu ile katıldıkları İşitme Engelliler Türkiye Karate Şampiyonası’ndan 7’si altın 15 madalya ile dönen Ankara İşitme Engelliler Karate Takımı, Ankara’daki kamu kurularına, belediyelere derneklere ve STK’lara destek çağrısında bulundu. Hiçbir yardım almadan, kendi imkanları ile başarılara imza atan Ankara İşitme Engelliler Karate Takımı,  beş ay sonra katılacakları Avrupa Şampiyonası ve daha sonraki Dünya Şampiyonası için sporcuların yol masrafı ve salon desteği için yardım bekliyor. Türkiye Karate Federasyonu’ndan görüştüğümüz Kıdemli Antrenör Nazım Başol ise gerekli desteği almaları halinde daha büyük başarılara imza atabileceklerini söyledi. Çalışmaların Türkiye İşitme Engelliler Konfederasyonu Karate Genel Koordinatörü Uğur Doyduk vesilesi ile başladığına işaret eden Kıdemli Antrenör Nazım Başol, destek için başvuru yaptıkları hiçbir belediyeden olumlu dönüş alamadıklarını belirtti. Nazım Başol, “Ankara’da böyle büyük bir başarı öyküsü var. Kamu kurumları, STK’lar, Belediyeler bunu fark etmeli ve bize destek vermelidir. Açıkçası bütün kurumlardan destek bekliyoruz. Biz bu şampiyonaya katılana kadar fazla dikkat çekmedik. Ama başarı elde ettikten sonra dikkat çekmeye başladık. 2 sporcumuz Türk Gücü kulübünün oyuncusudur. Diğer oyuncumuz ise Ülkü Spor Kulübü oyuncusudur. Ülkü Spor Kulübü adına Gamze Keresteci, Türkgücü Spor Kulübü adına ise Yücel Taşkulak ve Yunus Emre Nur Milli Takıma seçilmişlerdir” dedi. “7’Sİ ALTIN 15 MADALYA” İşitme Engelliler Türkiye Federasyonu’nun ayrı bir birim olduğunu söyleyen Antrenör Başol, “Burada en az 16 branş var. Biz orada karate faaliyetlerini sürdürüyoruz. Bu sebepten dolayı 1 Mayıs’ta Mersin’de düzenlenen Türkiye Karate Şampiyonasına Ankara İşitme Engelliler olarak katıldık. 11 sporcu ile katıldığımız şampiyonaya 15 madalya alıp geldik. Bu 15 madalyanın 7 tanesi altın madalyadır. Bu 11 sporcumuzun 11’ide farklı farklı kulüplerdendir. Hepsi de bizim kulübümüzdür” ifadelerini kullandı. Başrol, “Her sporcumuzun ayrı bir öyküsü var. Esas olarak da bunu vurgulamak istiyoruz. Sporcularımız annesi babası olmayan çocuklardır. Yurtlardan aldığımız çocuklar var. Bu sporcularımızı ilk defa alıp şampiyonaya gittik ve madalyalarımızı alıp geldik. 11 sporcumuzun bazılarını bir yıl, bazılarını ise 2 yıl eğittik. Üç sporcumuz Ankara dışından geliyor. Birisi Bursa, diğer ikisi Eskişehir’den geliyor. Haftada bir gün Ankara’ya geliyorlar. Salonda 2 saat çalıştıktan sonra dinleniyorlar, tekrar bir antrenman daha yapıp memleketlerine gönderiyoruz. Onlar fedakarlık gösterip buraya geliyorlar bizde çalıştırıp memleketlerine gönderiyoruz” şeklinde konuştu. “AMACIMIZ AVRUPA VE DÜNYADAN DERCE ALMAK” Sporcuların kendi masraflarını karşıladıklarına dikkat çeken Başol, “Federasyonumuzun bütçesi kısıtlı olduğu için bize yardım edemiyor. Fakat Avrupa ve Dünya Şampiyonasında sporcularımıza devlet harici bir destek veriyor. 7 madalya kazanan çocuklarımızdan 3’ü bu şampiyonalara katılacak. Bu çocuklarımız, Türkiye’nin dışında Avrupa Şampiyonalarında derece almak istiyor. Milli takıma katılacak 3 sporcumuzdan bir tanesi olimpiyat şampiyonudur. Diğeri Dünya üçüncüsüdür. Dünya üçüncüsü olan kişinin hedefi ise olimpiyat şampiyonluğudur. Çünkü şampiyon olduğunda hem maaşı yükseliyor hem de devlet sporculuğu kimliğini alıyor. Önemli olan oraya gelene kadar ki süreçtir” diye konuştu.  “BELEDİYELERDEN TALEBİMİZ OLDU FAKAT DESTEK ALAMADIK” ‘Sporcularımıza başarılarını daha da arttırabilmek adına düzenli spor, düzenli antrenman yaptırıyoruz’ diyen Başol, “Şuana kadar bu başarılarımızı daha da arttırmak adına hiçbir destek alamadık. Ne salon desteği ne de yol desteği alıyoruz. Tamamen kendi imkanlarımızla bu başarıyı elde ettik. Bizim Batıkent’te kendi kulübümüz var. Sporcularımızı burada çalıştırıyoruz. Kendilerinden hiçbir şey almıyoruz. Belediyelerden talebimiz oldu fakat destek alamadık. Ankara’da böyle bir başarı öyküsü var. Kamu kurumları, STK’lar, Belediyeler bunu fark etmeli ve bize destek vermelidir. Açıkçası bütün kurumlardan destek bekliyoruz. Biz bu şampiyonaya katılana kadar fazla dikkat çekmedik. Ama başarı elde ettikten sonra dikkat çekmeye başladık. 2 sporcumuz Türk Gücü kulübünün oyuncusudur. Diğer oyuncumuz ise Ülkü Spor Kulübü oyuncusudur” dedi. “SPORCULARIMIZ KENDİ İMKANLARIYLA ANKARA’YA GELİP GİDİYORLAR” Başarıdan önce kimsenin kendilerini tanımadığını, başarı elde ettikten sonra fark edildiklerini dile getiren Başrol konuşmasına şu şekilde devam etti: “Biz 11 sporcumuzu şampiyonaya götürüp getirmek için belediyelerden araba istedik. Yani kötü bir araba olsa da veriyorlar. Fakat bize onu bile vermediler. Çankaya Belediyesi bize geç kaldınız dediler. Yenimahalle Belediyesi geç kaldınız dediler. Etimesgut Belediyesi’nden de istedik yine olumsuz cevap aldık. Bize araba verseydiler, elde ettiğimiz başarı da onların da katkısı olmuş olacaktı. Bugün bu haber de onların desteği ile gidip geldik diyecektik. Maalesef diyemiyoruz. Büyükşehir’den de talebimiz oldu. Onlar da; yeni seçimden çıktık karışık bir durumdayız, size araba veremeyiz dediler. Sporcularımız kendi imkanları ile Ankara’ya gelip gidiyorlar. Desteğin ne kadar önemli olduğunu anlatmama gere yok. Belediye sporcularımızı sahiplense daha güzel başarılar elde edebiliriz. Engelliler bizim için önemli diyorlar fakat icraata gelince bir şey yapmıyorlar.” “YELPAZENİN BÜYÜYÜP GENİŞLEMESİNİ İSTİYORUZ” Sporcularımız sessiz dünyalarının insanı, duymayan insanlar, işaret dili ile anlaştığımız insanlar. Genellikle hayattan kopuk oluyorlar. Bu arkadaşlarımızı hayata bağlamak için spor gerekli oluyor. Spor ile hayata bağlanıp başarı elde ediyorlar. Kimin etrafında bu tarz bireyler varsa spor ile tanıştırabilirler. Herhangi bir spor ile olabilir. Mesela bizimle tanıştırabilirler. Biz olabildiğince bu yelpazeyi genişletmeye çalışıyoruz. Bunun karşılığını bugüne kadar almadık ve istemiyoruz.  Biz bunu beklentisiz bir şekilde yapıyoruz. Yelpazenin büyüyüp, genişlemesi için etrafta, kuytuda ve Anadolu’da bu tarz çocukların kalmasını istemiyoruz. Bunun için toplumun bütün kesimlerinden destek bekliyoruz.  (Kadir GÜRHAN)    

Editör: TE Bilisim