Şimşek Sokak’la ilgili 20 Nisan 2022 tarihli yazım sonrası, hem mahalle sakinleri, hem de imar plan değişikliğinin tarafı olan özel hastaneden geri dönüşler aldım. Bunun yanı sıra, özel hastanenin, “Doğru Olarak Yansıtılan Yanlışları Düzeltelim” adlı broşürü de elime ulaştı.
Mahalle sakinlerinin hassasiyetlerine yönelik hazırlandığı ortada olan broşürün mahalle sakinlerinin kaygılarını gidermekten çok uzak olduğunu ifade etmem gerekiyor. Şimşek Sokak sakinlerinin halihazırda yaşadığı sorunlar her geçen gün artarak devam ederken, yeni imar değişikliği ile inşa edilecek sağlık tesisinin sokağı huzurlu bir yaşam alanı olmaktan çıkaracak bir dönüşüm içerisine sokacak olması kaçınılmaz gözükmektedir. Diyebilirsiniz ki, hayat bir devinim ve dönüşüm içerisinde devam eder, Şimşek Sokak için de bu değişimin vakti geldi. İşe bu noktadan bakacak olursanız da, şehir planlama tekniği açısından birçok sorunun var olduğunu görecekseniz. E biz bunu gördük de, İmar Planında değişiklik yapan Ankara Büyükşehir Belediyesi ve ilgili “İmar ve Bayıdırlık Komisyonu” bu sorunları görmedi mi? Sorunun cevabı, ilgili komisyonun görüşünü izah ettiği metinde mevcut. Özetle
“İmar ve Bayıdırlık Komisyonu” diyor ki;
“Söz konusu plan değişikliği teklifinde otopark çözümüne ilişkin herhangi bir konuya değinilmediğini”
“Otopark için bir çözüm üretilmesinin gerekli olduğu”, “otopark problemi yüzünden sokak üzerinde ne kadar sıkışıklık yarattığının aşikar olduğu, yeni yapılacak sağlık tesisi ile yolun tamamen kullanıma kapanması ve burada oturan mahalle sakinlerine sıkıntı yaratacağı göz önünde bulundurulmalıdır.”. “… Bu kadar yoğun nüfusun olduğu bir bölgede yeni bir sağlık alanı için yer ayrılması yerine ulaşımın daha erişilebilir olduğu yerlerin tercih edilmesi gerektiği görüş ve kanaatine varıldığı …” ifade edilmiştir.
İlgili komisyon sorunu görmüş, yaratacağı problemleri de değerlendirmiş, yukarıda özetle yer verdiğim gibi de tespitler yapmıştır. İşin enteresan olan kısmı bundan sonra ortaya çıkıyor, komisyon hem yukarıdaki tespit ve değerlendirmeleri ortaya koyuyor, hem de imar plan değişikliğinin “onayı” oy birliği ile komisyondan geçerek Ankara Büyükşehir Belediyesi Meclisine sunuluyor. Doğal olarak insanın aklına bir takım sorular gelmiyor değil, ilgili komisyon ve belediye meclisi hem sorunları görüyor, hem de yeni sağlık tesisi yapılmasının önünü açacak ve problemler yumağı yaratacak bir imar değişikliğine neden oy birliği ile onay veriyor? Kent sakinlerine sorununuzu yargıda mı çözün denilmek isteniyor?
Soruları ve sorunları yukarıda biriktirdikten sonra, Ankara’nın çağdaş ve yaşanılabilir bir Cumhuriyet kenti olması yolundaki serüveninin başlangıç noktasında bulunan, 1928 yılında “Yeni Başkent Ankara’nın Tasarımı” konulu yarışma sonrası, başkentimiz Ankara’nın modern ve yaşanılabilir bir şehir olması çabasıyla hazırladığı imar planı 1932’den 1957’ye değin yürürlükte kalan Alman mimar, şehir plancısı Hermann Jansen “Şehirler yaşanan dönemin aynalarıdır. Size şehircilik sanatının son sözlerini getiriyorum.” diyor.
Tartışmaya konu imar değişikliğinin ise ne getirip, neler götüreceğini “İmar ve Bayındırlık Komisyonu” değerlendirmesinde de belirtildiği üzere az çok tahmin ediyoruz.
Kalın sağlıcakla.
