Saygı, ilişki içinde olan birey veya kurumların, birbirlerinin ilgi ve tutumlarının farkında oldukları, yapıcı bir davranış tarzını benimsedikleri olumlu bir duygudur. Saygı, ilişkide olunan, iletişim kurulan varlık veya oluşumun hak, değer, inanç ve her türlü özelliğini göz önünde tutmak ve bunlara önyargısız yaklaşmayı içerir. Her ne kadar tersi gibi gözükse de saygı kavramı haklar kavramının varlığından önce gelir ve haklar kavramına dayanmaz. Saygı varsa beraberinde sevgi de vardır. İşte bu birliktelik insanlar arasında güzel ilişkilerin oluşmasının kapılarını açar ki çocukluk yıllarında başlayan sevginin doğurduğu saygı alışkanlığı o kişiye de karşı insanların saygı ve sevgi duymasına sebep olur. Ailenin fertleri arasında hayat ve ilişkiler yaşayış biçimleri birbirleri ile olan münasebetleri saygı ve sevgi temelinde yürürse ki öyle olmalıdır; bu gibi ailelerin oluşturduğu insanlardan meydana gelen toplumlarda nahoş davranış biçimleri beklenmeyen ve tasvip edilemeyecek kötü davranışlar karışıklık yaratacak hadiseler yok denecek kadar az veya nadir görülür. Saygının egemen olduğu insanlar arasında yardımlaşma, acıları iyi ve kötü günleri paylaşmayı sıkıntıların giderilmesini sevgi çerçevesinde yok etmeyi görürüz. Bu da insan olmanın vazgeçilmez karakter yapılarıdır. Saygı ölçüleri kültürden kültüre farklılık gösterir. Bizim kültürümüzde yaşlılara saygı göstermek önemsenirken başka kültürlerde önemsenmeyebilir. Yine bizim kültürümüzde yardımlaşmak, yardıma gereksinimi olanlara bağışta bulunmak çok önemlidir. Fakat örneğin Japonya’da yaşayan bir insana yardım etmek, para vermek onun kişiliğine yapılmış bir hakaret ve saygısızlık olarak kabul edilebilir. Saygı ölçütlerini bu kültürel farkları göz önüne alarak belirlemek gerekir. Her şeyden önce insanın dürüst olması şarttır. Dürüst insan verdiği sözün arkasında duran insandır. Haksızlık yapmaz, yalan ve riyadan uzak kalır. Başkasının arkasından konuşmaz, ezileni ezmez, ezdirmez dürüst insan efendidir. Aile içinde saygılı davranan bir çocuk toplumda da saygılı davranır. Toplumda saygı insanlar arasında barışı sağlar. İnsanlar birbirlerine saygı duyarsa birbirlerinin hakkında gözetir. Bu da insanların birbirleriyle uyum içinde yaşamasını sağlar. O toplum gelişir ve ilerler. Diğer toplumlarda daha üstün bir durum kazanır. Toplumda saygı tek başına yeterli değildir. Saygının yanında insanlar birbirine sevgide duymalıdır.  İnsanlar birbirlerini severse her zaman diğerlerine yardım etmek ister. Bu sayede birinin bir sıkıntısı olduğu zaman bütün toplum o kişiye yardım eder. O kişinin acısını paylaşır ve sıkıntısını azaltır. Saygı ve sevgi farklı unsurlardır ama biri olmadan diğeri işe yaramaz. Saygı ve sevginin bir arada bulunduğu toplumlar uzun ömürlü olur ve hiçbir zaman kargaşa içine düşmez. O toplumda saygı ve sevgi ne zaman kayboldu ise o zaman o toplum çöker. Bu yüzden bizde birbirimize saygılı davranmalıyız. Her zaman başkalarının sevincini ve acısını paylaşmalıyız. İnsanları sevmeli onları birbirinden ayırma malıyız.  

Editör: TE Bilisim