Haber: Türkan Çatal Yıldız

Transart’ın kurucusu Ayşegül Atmaca ve sanatçılar Aysun Aydoğdu Kayalı ile Bülent Aytaç basın mensupları ile bir araya geldi. Transart’ın kuruluş amacına ilişkin konuşan Atmaca, sanat galerilerinin büyük bir kısmının ticari bir yaklaşıma sahip olduğunu belirtti. Bundan dolayı sanatçıların yeterince tanıtılmadığına dikkat çeken Atmaca, “PR ajansları da bu alana daha magazinsel yaklaşıyor. Bu noktada bizim amacımız ise yurtdışındaki sanatı Türkiye’ye, Türkiye’deki sanatı da yurtdışına tanıtmak olacak” dedi. 

Ankara’da 2021 yılında kurulan ve kültür-sanat alanında faaliyetlerini sürdüren Transart, Ankara’da basın mensupları ile bir araya geldi. Transart’ın kurucusu Ayşegül Atmaca, misyonları gereği sanatçıların mesajlarının daha geniş kitlelere yayılması hususunda sanatçılara destekler verdiklerini belirtti. Ankara’da çalışmalarını sürdüren sanatçılar Aysun Aydoğdu Kayalı ve Bülent Aytaç’ın da basına tanıtıldığı toplantıda sanatçılar ürettikleri sanat eserlerine ve sanata ilişkin konuştu. 

“SANATÇILARA DESTEK VERİYORUZ”

Sözlerine Transart’ı tanıtarak başlayan Atmaca, yaratıcı alanlarda üretim ve diğer faaliyetlerine devam edenlerin artık her zamankinden fazla zamana ve tanıtılmaya ihtiyaçları olduğuna değindi. Atmaca sözlerini şöyle sürdürdü: “Tanıtım, belli bir plan ve strateji doğrultusunda, istikrarlı ve profesyonel yollarla yürütüldüğü zaman doğru sonuçlar alınabilir, hedeflenen kitlelerle daha sıkı iletişim bağları kurulabilir. Bu düşünceden yola çıkarak kurduğumuz Transart, kültür-sanat alanında iletişim hizmetleri vermek üzere Ankara’da kuruldu. Ajans genel olarak, sanatçılara, koleksiyonerlere, sanat galerileri ve müzelerine, sanat inisiyatiflerine, kültür ve sanat etkinliklerine, festivallere ve diğer kültür sanat yapılanmalarına stratejik tanıtım ve iletişim konularında destek veriyor. Ayrıca kültür sanat alanındaki uluslararası girişimcilere iletişim ağı kurma ve pazar yapısı hakkında bilgilendirme konusunda da hizmet vermekte. Geleneksel-yeni medyaya, kamu ve kurumsala yönelik içerik oluşturmak; medya ilişkilerini, sosyal ve kurumsal ilişkileri düzenlemek Transart’ın başlıca hizmetleri arasında.”

“TOPLUMUMUZUN SANATA ÇOK FAZLA İHTİYACI VAR”

Atmaca, işi gereği uzun süre Japonya ve İngiltere’de yaşadığını ifade ederek şunları söyledi: “Yaşadığım farklı toplumlarda sanata bakış açısı Türkiye’dekinden çok farklı. Japonya’nın adeta tasarım cenneti, yani sanatla ilerleyen toplumlar çok farklı bakış açılarıyla olaylara bakabiliyor. Bu nedenle sanatın iletilmesine özel önem veriyoruz. Günümüzde popüler olmuş, sanatsal altyapısı çok güçlü olmayan, daha çok icracı konumundaki sanatçıların gündemde olduğunu maalesef gözlemiyorum. Aslında toplumumuzun sanata çok fazla ihtiyacı var. Mesela bir kişi öyle oluyor ki gördüğü bir şeyle dünyası değişiyor ya da sanatçıdan aldığı bir fikirle dünyası değişebiliyor. Sanatçılar bizlerden çok farklı düşünebilen, çok geniş düşünebilen, değerlendirebilen insanlar. O yüzden ürettikleri eserlerden alabildiğimiz bir şey belki bizim hayatımızı değiştirecek.”

“TÜRKİYE’DEKİ SANATI YURTDIŞINA TANITMAK İSTİYORUZ”

Sanatın tanıtılması konusunda batı ülkelerinde çeşitliliğin fazla olduğunu belirten Atmaca, “Batı ülkelerinde tanıtımı sadece galerilerin yapmadığını da söylemek lazım. Bu alanda uzmanlaşan ajanslar da tanıtıma ortak oluyor.  Ancak Türkiye’de bu süreç daha çok galeriler eliyle yürütülüyor. Galerilerin büyük bir kısmı ise daha ticari bir yaklaşıma sahip ve bundan dolayı sanatçılar yeterince tanıtılmıyor, PR ajansları da bu alana daha magazinsel yaklaşıyor. Bu noktada bizim amacımız ise yurtdışındaki sanatı Türkiye’ye, Türkiye’deki sanatı da yurtdışına tanıtmak olacak” diye konuştu. 

AYTAÇ: SANATI KİŞİSEL BİR YOLCULUK OLARAK GÖRÜYORUM

Basın toplantısına katılan sanatçı Bülent Aytaç ise 12 Kasım’da Emin Antik Sanat Galerisi’nde “İmge Günlüğü” adlı bir sergi düzenleyeceğini ifade ederek kendisine ilişkin şunları anlattı:

“Lisans eğitimimi Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde tamamladım. 2017’ye kadar sergi açma fikrim yoktu, 2017’de bir galerinin beni keşfetmesi ile sonrasında kişisel sergilerimi açmaya başladım. Resim yaparken ‘Şöyle bir şey şu duvarda çok güzel durur’ düşüncesiyle hareket etmiyorum. Sanatı kişisel bir yolculuk olarak görüyorum. Benim kendi kendimle hesaplaşmam olarak görüyorum. Beni anlatacak şey ise eserlerim olacaktır. Bu noktada bütün Başkentlileri 12 Kasım’da Emin Antik Sanat Galerisi’nde açılacak olan sergime davet ediyorum.”

KAYALI: SON 4 YILDIR EVE KAPANIP RESİM ÇİZDİM

Aytaç’ın ardından çalışmalarını anlatan Aysun Aydoğdu Kayalı şunlara değindi: “Bir plan dahilinde hareket etmiyorum. Sanatımı ise ‘Ben yapmıyorum resmi, o beni yapıyor’ sözleriyle tarifliyorum. Bir ağaca bakıp ağacın resmini yapmıyorum. Tam olarak trans hali. Bir şey yapmak için başlamıyorum. Bir tane daire çiziyorum mesela oradan başlıyor renkler, şekiller. Bittiğinde ben de çok şaşırıyorum. Genelde de etrafımdaki insanlar ‘A beni çizdin’ diyorlar. Sonra fark ediyorum gerçekten onu çizmişim. Bu noktada koleksiyonunu hazırlamaya da pandemiden 1 yıl önce başladığım, öncesinde grafik tasarımla uğraşıyordum ve bir anda resim yapmaya başladım. Son 4 yıldır ise eve kapanıp resim çizdim.”

Editör: TE Bilisim