Türkiye’de feminizmin öncüleri arasında yer alan Sabiha Sertel, Türkiye’deki ilk profesyonel kadın gazetecidir. Türk basın tarihinin önde gelen isimlerinden olan Mehmet Zekeriya Sertel kendisinin eşidir. İlk profesyonel gazeteci olmakla kalmayan Sertel, Türkiye’de muhalif kimliği nedeniyle de mahkemeye çıkan ilk kadın gazetecidir.
1985 yılında Selanik’te doğan Sertel’in annesi, henüz Sabiha 8 yaşındayken eşinden ayrılıp 6 çocuğunu terzilik yaparak tek başına büyütüyor ve tek kız çocuğu olan Sabiha’nın eğitimini oldukça önemsiyor ve küçük yaşından itibaren iyi eğitimler alması için elinden geleni yapıyor.
Sabiha Sertel’in Yeni Felsefe dergisinde yayınlanan ve ilk yazılarından biri olan “Osmanlı Cemiyetinde Kadın” yazısı ile yılın en iyi yazısı ödülünü kazanıyor.
Mehmet Zekeriya Sertel’le beraber Büyük Mecmua dergisini çıkararak gazeteciliğe başlayan Sertel, sıklıkla kadın sorunlarını gündeme getiren yazılar yazdı. Yine eşiyle beraber ilerleyen yıllarda Resimli Ay dergisini çıkardılar ve orada da işçilerin haklarını savunan yazılar yazdı.
Eşi ile beraber çıkarttıkları tüm yayınlarda, kadın hakları için, basın özgürlüğü için, toplumun tüm kesimlerinin bilinçlenmesi için aralıksız çalışan, mücadele eden Serteller, çıkardıkları Tan Gazetesi’nin kendilerini eleştirenler bir grup tarafından basılıp yağmalanması akabinde 1950’de Türkiye’yi terk etmek zorunda kaldılar.
Paris, Viyana, Budapeşte, Moskova ve Bakü’de geçen sürgün yılları akabinde Türkiye’ye dönme talebinde bulunan Sertel’in bu arzusu kabul görmedi. Sürgün yıllarında anılarını yazmaya başlayan Sabiha Sertel’in “Roman Gibi” kitabı, Türkiye’de ölümünden 5 ay sonra 1969’un Şubat ayında yayımlandı.
Yaşadığı yıllarda da var olan eril, erkek egemen dünyada bir feminist olarak, bir kadın olarak da var olmayı başaran Sabiha Sertel’i, kendi sözleriyle bir kez daha analım:
“İstihsali uğrunda ferdi her menfaatten kurtularak sırf cemiyet için çalışan, daima aynı fikir, aynı gaye etrafında toplanan bir kadınlık ekseriyeti teşekkül ettiği gün, bizde feminizm cereyanı uyanacak ve hayattan aldığı kuvvetlerle azim ve mücadele yolunda birçok taraftar bularak ve birçok muhalifle çarpışarak yürüyecektir.”
