İran'da başörtüsü kurallarına uymadığı gerekçesiyle gözaltına alınan ve 3 gün sonra hayatını kaybeden 22 yaşındaki Mahsa Emini’nin ölümü birçok şehirde protestolara, olaylara yol açtı. Olaylar durulmak bilmiyor, çünkü özellikle İran kadınları İran’ın gerici rejiminden bıkmış durumdalar. İran muhalif medyasına göre yaşanan protestolarda 41 kişinin öldüğü ifade ediliyor, siz bu satıları okurken sayı artmış da olabilir.

İran kadınlarının başkaldırısını tüm dünya izliyorken başucu filmlerinden olan Persepolis’i anmakta fayda var diye düşünüyorum. 

Persepolis, 2007 yapımı Marjane Satrapi'nin aynı ismi taşıyan ve çizgi roman olarak yazılmış otobiyografisinin sinemaya uyarlanmasıyla yapılmış animasyon filmi. Film ABD'de Aralık 2007 yılında gösterime sunulmuştur.

Film, İran İslam Devrimiyle değişen hayatları, yaşıtlarına göre erken serpilmiş ve açık sözlü bir kız olan dokuz yaşındaki Marjane’nin gözünden anlatmaktadır. Filmde Şah'ın devrilmesine destek verilmesinin ardından, radikal İslamcı kesimin politik gücü elde etmesiyle beraber kişisel hakların daraltılması, kadınlara kara çarşaf giyme zorunluluğu, muhaliflerin susturulması ve birçok kadının hapsedilmesi gibi olaylar işlenmektedir.

Tahran'da ailesiyle birlikte yaşayan Marjane, işlek zekası ve korku tanımayan yüreği ile punk müzik, ABBA ve Iron Maiden'i keşfeden küçük bir kızdır. Bir muhalif olan amcasının trajik intiharına tanıklık eder. İran-Irak Savaşı yüzünden Tahran’ın çevresine bombalar düşerken, bu savaş onun günlük hayatının içine işler.

Büyüme çağındaki Marjane’nin cüretkârlığı ailesini endişeye düşürür. 14 yaşına geldiğinde, ailesi zor bir karar vererek onu Avusturya’ya özel bir okula gönderir. Avusturya’da savunmasız ve yalnızdır, bu onun için dayanıklılık testidir. Marjane’nin orada okurken düzeysiz aşk deneyimleri de olur, fakat liseden sonra kendini yalnız ve vatan hasreti çekerken bulur. Marjane, İran’a dönerek ailesine yakın olmaya karar verir. Bu zorlu dönemde sanat okuluna girer ve ardından evlenir. Bir zaman sonra onun açık söylemi, ikiyüzlülüklere karşı devam eder. 24 yaşına geldiğinde, İran’da daha fazla yaşayamayacağını anlar. Üzücü bir karar vererek memleketinden ayrılır ve Fransa’ya yerleşmeye karar verir. Acı geçmişi zihnine asla silinmeyecek bir şekilde kazınmıştır ama geleceğinden de umutludur.

Film 2007 yılında Cannes Film Festivali'nde Jüri Ödülü'nü almıştır. Konuşmalarda Marjane Satrapi, bu ödülün evrensel olmasına karşın ben bu ödülü İran halkına adıyorum demiştir. Film ayrıca Akademi Ödülleri'nde En İyi Animasyon Film dalında aday olmuş fakat kaybetmiştir.

Editör: TE Bilisim