11 Mart 2020 tarihinde bizde resmi ilk Koronavirüs vakası açıklandı. Dünya Kasım 2019 itibarıyla bu süreç ile tanışmıştı. Başta İtalya ve İran son derece korkunç bir şekilde yaşadılar başlangıç dönemini. İşin ne olduğu bilinmiyordu.

ABD Dünya Sağlık Örgütünü DSÖ Çin ile ilgili bilgi vermemekle suçladı. Virüsün Çin den yayıldığını ve dünya kamuoyundan saklandığını söylüyordu. Trump yönetimi daha da ileri giderek bu işin Çin tarafından ABD'ye karşı virüs saldırısı olduğunu iddia etti. Nitekim Trump’'ın seçimi kaybetmesinin en büyük nedeni Koronavirüs oldu. Biden cephesi ölümlerden ve tedbirlerin eksikliğinden başkanı suçlu buldular.

Çin yönetimi bugün dahi gerekli bilgi ve belgeleri saklıyor. En son DSÖ heyeti ilk vaka kayıtlarını alamadı. Bu ülkenin kapalı tutumu ve otoriter yapısı geçmişten geliyor. Her yönüyle bilgi almak ve iletişim kurmak kolay olmuyor. Uygur Türkleri meselesine de böyle bakmak gerekiyor. PANDEMİ bize bu ülkenin kapalı kutu olduğunu hatırlattı. Nüfusu ve elektronik gücü ile dünyanın başında geliyor. İç sorunları da çok bilinmiyor. Dünyanın başına belada olabilir, başına türlü felaketlerde gelebilir.

ABD pandemi gösterdi ki sağlık sistemi yok. Paranda olsa şifa bulamayacağını bir durumla karşı karşıya kaldı Amerikan halkı. Üstüne kongre baskını ile gördük ki demokrasi yalanı ile milleti Hollywood usulü aldatıyormuş. Floyd olayı da bize siyahilerin kaderi hiç değişmediğini hatırlattı bir kez daha. Rüya ülke kandırmacası pandemi ile birlikte sona erdi. Tüm algı operasyonları çöktü. Makyaj her alanda akmaya başladı. 350 milyonluk nüfusu 1 milyarın üstünde nüfusları ile Çin ve Hindistan karşısında anlam ifade etmiyor. Kovboy çok kötü çakıldı. Biden racon kesmek için başa geldi ama şirin görünmek için her etnik gruptan bakan aldı. Kızıldereliler ilk defa yönetimde. Eşcinsel sözcü atadılar. Obama Müslümanları kandırmak için gelmişti, en çok zulmü yapmıştı.

AB ülkeleri en başta yaşlı nüfusu gözden çıkardılar. Huzur evleri adeta kaderine terk edildi. Sosyal güvenlik açısından yükten kurtulmak için adeta fırsat doğdu. Pandemi çağdaş batının hastanelerinin yeterli dahi olmadığını kanıtladı. Ayrıca Hollanda benzeri sözde hukuk ülkelerinde sokak protestoları ortaya çıktı. Şımarık çocuk hiçbir zorluğa katlanamayacağını gösterdi. Sömürgelerden beslenip zevki sefa içinde yaşayıp giderken fena çuvalladılar. Ticaretin kaderi de değişiyor. E ticaret önemli aşamalar kaydetti. Finans işleri daha çok dijital ortamda verilmeye başlandı. Fuar ve organizasyonlar çevrim içi yapılmaya başlandı. Satışlar neredeyse internete kaydı. Siber güvenlik önemli bir noktaya geldi. Ülkemizde ilk defa siber güvenlik meslek lisesi açıldı.

Yeme içme sektörü çok zarar gördü. Servis elemanları işsiz kaldı. Paket servis bütün dengeleri değiştirdi. Denetimli olarak yeniden açıklamak istiyorlar. Aslında standartlar yeniden belirlenmeli. Pandemi hiç ortada yok iken sadece paket servisi veren kuruluşlar vardı. Bilkent civarında böyle çok yemek servisi veren yer var. Yeme içme yerlerinde sınıflandırma yapılması şart. Sadece paket servisi veren işletmeler olmalı. Oturma yerleri ferah ve geniş düzenlenmeli. Tıkış tıkış oturma düzeni artık bitti. Pandemi sonrası yeni düzenleme olmadan bu sektör hayata geçemez. Tunus Caddesi gibi bir yerde sadece pisuar yanında el yıkama yeri olan lokanta utanmadan hizmet verdi. Denetimcilerde sanırım duygusal nedenlerle bu durumu eş geçti.

EBA sistemi uzun yıllardır özenle hazırlanan bir sistem. Pandemi döneminde mecburen hemen uygulamaya konuldu. İnternet alt yapısı ve cihaz temini sorunlar oluşturdu. Uygulamada aksaklıklar görüldü, düzenlemeler yapıldı. Artık hayatın gerçeği uzaktan eğitim. Çocukları haftanın 5 günü saatlerce okula sokmanın anlamı yok. Öğretmenler dijital çağa ayak uydurmada önce zorlansalar da çabuk uyum sağladılar. Evlerini teknoloji üssü haline getirdiler. Dijital çağı ister istemez yakaladılar. Daha yenilikçi ve bilinçli çalışmalar içindeler.

Üniversiteler çağ atladı. Demode usullerin bir anlamının kalmadığı ortaya çıktı. Teknoloji ve sosyal medya araçları uygulamada yerini aldı. Artık anfi değil dijital mecralar önemli. Bilgiye ulaşmada yeni yöntemler ortaya çıkıyor. Üniversite öğrencisi öğrenen değil araştıran olmak zorunda. Analiz edebilen ve talep eden kişiyi yetiştirmeliyiz. Uygulamalı alanlarda şartları ortaya koymalı ve yenilemeliyiz. Örneğin tıp öğrencisi hastanede olmalı.

Velhasıl pandemi hayatın her alanını dizayn ediyor. Yapılması gereken bu koşulları kavramak ve ona göre hayatı biçimlendirmek. Çevre ve konut sistemi başta yaşam alanları buna göre belirlenmek zorunda. Şehir hastanelerimiz olmasaydı; halimiz nice olurdu. Bu vizyonu bütün alanlara taşımalıyız. Hedef pandemi sonrası hayatı yeniden kurmak. Yol uzun, zorlukla çok, gayretler daim.

.

Editör: TE Bilisim