Kuaför Emre Ülger, pandemiden dolayı kapalı kaldıkları süre boyunca evde tıraş olma olayının patladığını söyledi. Koronavirüs sürecinde tıraş makinalarına olan talebin arttığını belirten Ülger, “Evde kalınan süre boyunca makinayı alan kendisi tıraş olmaya başladı. Hatta tıraşı eşine, çocuğuna ya da babasına yaptıran var. Kuaför ve berber dükkanları açılmasına rağmen evden tıraş olmaya devam ediliyor. Pandemi evden tıraş olmayı tetikledi” diye konuştu. 2003 yılından beri bu işi yaptığını kaydeden Umut Erdal Kuaför ’ün sahibi Ülger, işe çıraklıktan başladığını, daha sonra kalfa ve usta olarak bu sektörde devam ettiğini belirtti. İyi kötü 17 yılı geride bıraktığını dile getiren Ülger, koronavirüsün sadece kendilerini değil, bütün esnafı olumsuz etkilediğini ifade etti “OKULLARIN KAPALI OLMASI BİZİ OLUMSUZ ETKİLİYOR” Pandemi sürecinde dükkanlarının üç ay kapalı kaldığına işaret eden Ülger, “Bu süreçte herhangi bir destek de alamadık. Kısa çalışma ödeneğine de başvuru yaptık ama çıkmadı. Kimseden yardım alamadan o süreçte bir şekilde ayakta kaldık. Yan tarafımızda okul var. Korona virüsünden dolayı okulda kapalı. Okul kapalı olunca daha çok iş yapamıyoruz. Açık olduğunda işimize katkısı büyük oluyor. En büyük temennimiz; en yakın zamanda okulların açılmasıdır. Pandemiden dolayı bütün malzemelerimizi her gün dezenfektan yapıyoruz. Tek kullanımlık havlu ve peçete kullanıyoruz. Maskemizi hiçbir şekilde çıkarmıyoruz. Bütün temizliği güven sağlamak adına müşterinin gözünün önünde yapıyoruz. Bütün araç gerecimizi temizliyoruz. Müşterilerimiz rahatlıkla gelip burada tıraş olabilir.  Ortamımız çok temiz tutuluyor” dedi. “MÜŞTERİLERİ SIRAYLA TEK TEK İÇERİ ALIYORUZ” Koronavirüsten kaynaklı işlerinin çok kötü olduğuna vurgu yapan Ülger, “Ankara ön plana çıktıkça, vaka sayıları arttıkça kimse gelmemeye başladı. Müşteriler korktuklarından dolayı geri vites yaptılar. İçeriye kimse girmiyor. İçeriye sadece tıraş olanı alıyoruz.  Sadece bir kişi alıyoruz. Gerisi dışarı da bekliyor işimiz bitene kadar. İşimiz bittikten sonra da başkasını alıyoruz. Yine de bir şekilde geçiniyoruz. Odamızın da bu süreçte bize bir katkısı olmadı. Sadece bilgilendirme yaptılar. Bu süreçte çoğu müşterimiz de evde tıraş olmaya başladı. Makine satışları resmen patladı. Makinayı alan kendisi tıraş oluyor, ya da aile bireylerinden birisine tıraş oluyor. Bu da işimizi olumsuz yönde etkileyen bir başka nedendir” şeklinde konuştu. “KİMSE ÇOCUĞUNUN EZİLMESİNİ İSTEMİYOR” Artık çırak bulamadıklarını da söyleyen Ülger konuşmasına şu şekilde devam etti: “Piyasa da resmen çırak sıkıntısı çekiyoruz. Kuaförlük, berberlik gerçekten de güzel ve hafif bir meslek ama çıraklıktan yetişip bu mesleği yapabilecek çırak yok artık. Mumla arıyoruz ama bulamıyoruz. Temizliğimizi kendimiz yapıyoruz mesela. Çırağın yaptığı birçok işi kendimiz yapmak zorunda kalıyoruz. Eskiden insanlar çocuklarını üç aylık okul tatili sürecinde çocuğunu çalışmaya gönderirdi ve ‘eti senin kemiği benim’ derlerdi. Şimdi öyle bir şey de yok. Gençlerin hiçbiri çalışmak istemiyor. Gençlerde meslek edineyim kaygısı da yok. Burada ailenin sorumluluğu da fazla diyebiliriz. Artık kimse çocuğunun ezilmesini istemiyor. İleriki dönemlerde çırak sıkıntısı yaşanacağı kesin. Ama bu meslek çıraksız da olmuyor. Neden çırak yetişip usta olmasın ki? Hepimiz o şekilde başlayıp bu aşamaya geldik ve kendi dükkanımızı açtık. Kimsenin çocuğunu zorla alıp çalıştıramazsınız da. Dediğim gibi burada asıl sorumluluk aileye düşüyor. Haber: Kadir GÜRHAN  

Editör: TE Bilisim