Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Türk Patent ve Marka Kurumu’nda düzenlenen ’1’inci Ulusal Liseler Patent ve Faydalı Model Yarışması Ödül Töreni’nde konuştu. Ülkelerin en güçlü sermayesinin beşeri sermayesi olduğuna vurgu yapan Özer, "Beşeri sermayenin de niteliğini arttırmada kullanılan en önemli enstrüman, eğitimdir. Onun için ülkeler, eğitimdeki tüm kademelerde çağ nüfusunun yüzde 90'nın üzerindeki kitleyi mümkün olduğu kadar eğitim sistemine dâhil etmek isterler çünkü beşeri sermayesinin niteliği arttığı zaman ülkelerin rekabet gücü artar. Gariptir, bugün rekabet etmiş olduğumuz OECD ülkeleri bu süreçleri 1950'li yıllarda, yani İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra tamamlamış olmasına rağmen Türkiye, 70 yıllık gecikmeyle ancak bu sürece dâhil olabilmiştir” dedi. 

Millî Eğitim Bakanlığı ile Türk Patent ve Marka Kurumu iş birliğiyle lise öğrencilerine yönelik düzenlenen I. Ulusal Liseler Patent ve Faydalı Model Yarışması Ödül Töreni, Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer ile Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank'ın katılımıyla gerçekleşti. Türk Patent ve Marka Kurumunda düzenlenen ödül töreninde konuşan Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Bakanlık olarak en fazla iş birliğini Sanayi ve Teknoloji Bakanlığıyla yaptıklarını hatırlatarak mesleki eğitimde güçlü iş birlikleri için katkı sunan herkese teşekkür etti.

“EĞİTİMDE SON YİRMİ YILDA BİRÇOK ANTİ DEMOKRATİK UYGULAMAYA SON VERİLDİ”

Türkiye'nin okul öncesinden yükseköğrenime, eğitimin tüm kademelerinde okullaşma oranlarında büyük bir gelişme kaydederek OECD ülkelerinin seviyesine ulaştığına işaret eden Bakan Özer, başörtüsünden katsayı uygulamasına eğitime erişimle ilgili son yirmi yılda birçok anti demokratik uygulamaya son verildiğini ifade etti.

 Millî Eğitim Bakanlığı olarak çocukların akademik niteliklerini sürekli yükseltmenin yanı sıra toplumun değerlerini, kültürünü bilen; devletine, milletine saygılı nesiller yetiştirmek için çok büyük çaba sarf ettiklerini ifade eden Özer, "Aynı zamanda son yıllarda özellikle ülkelerin rekabet edilebilirliklerindeki en kritik alan olan fikrî mülkiyet ve sınai haklara özel ehemmiyet gösteriyoruz. İşte mesleki eğitimde yapmış olduğumuz o açılım, 28 Şubat sürecinin yerlere sermiş olduğu mesleki eğitimi ayağa kaldırdıktan sonra fikrî mülkiyet ve sınai haklardaki ilk atılımı meslek liselerimizden yaptık o gün." diye konuştu.  Türkiye'nin mesleki eğitim alanında fikrî mülkiyet ve marka tescili konusunda geldiği noktaya işaret eden Bakan Özer, artık meslek liselerinde inovatif yaklaşımlarla fikrî mülkiyet çalışmalarının çok yaygın bir şekilde devam ettiğini söyledi. 

“ÜRÜN TESCİLİ YAPILAN ÜRÜN SAYISI, 8 BİN 269'DÜR”

Milli Eğitim Bakanlığına bağlı tüm kurumlarda mülkiyetle ve sınai haklarla ilgili, kültürün zenginleştirilmesiyle ilgili kapsamlı bir çalışma yaptıklarını dile getiren Bakan Özer,  "Burada en büyük yardımcımız Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız ve Türk Patent ve Marka Kurumu oldu. Tüm uzmanlarıyla birlikte il millî eğitim müdürlerimize, ilçe millî eğitim müdürlerimize, şube müdürlerimize, okul müdürlerimize tüm Türkiye'de fikrî mülkiyet ve sınav haklarının ne olduğu, bu süreçlerin nasıl ele alınabileceğiyle ilgili çok ciddi destekler verdiler. 2022 yılına girerken bizim hedefimiz, 7 bin 500 tane ürünün tescilinin alınmasıydı. Şu an 2022 yılında Millî Eğitim Bakanlığına bağlı birimlerden Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından ürün tescili yapılan ürün sayısı, 8 bin 269'dür. Biz 7 bin 500 hedefimizi aştığımız gibi bir aşamaya daha gittik, bu tescili alınan 74 ürünün de ticarileştirilmesini sağlamış olduk. Eğer bu süreçler otuz kırk yıl önce yapılmış olsaydı Türkiye'nin gelebileceği rekabet gücünün ne kadar kuvvetli olacağını düşünün... Temel eğitimde, ortaöğretimde bu inovatif yaklaşımlarla öğrencilerimizi yetiştirdiğimiz zaman, tüm okullarımızda kalite süreçlerinin çok daha güçlü olmasını sağladığımız zaman bu kültürün aynısı yükseköğretim aşamasına da aktarılacak ve ülkemiz çok daha güçlü hale gelecektir" değerlendirmesini yaptı.

Varank: Patent başvurularında Türkiye dünyada 14’üncü

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Türkiye’nin sınai mülkiyet haklarında büyük gelişim kaydederek iddiasını ortaya koyduğunu belirtti. Güçlü yasal ve idari alt yapısı, yıldan yıla artan başvuru ve tescil sayılarıyla Türkiye’nin sınai mülkiyet alanında önemli ülkelerden birisi haline geldiğini aktaran Bakan Varank, şöyle konuştu: 

“2021 yılı Dünya Fikri Mülkiyet Göstergeleri Raporu’na göre ulusal düzeyde patent başvurularında dünyada 14’üncü, marka başvurularında 7’nci, tasarım başvurularında 4’üncü sırada yer alıyoruz. 2022 yılının ilk 7 ayına baktığımızda geçen yılın aynı dönemine göre yerli patent başvuru sayılarında yüzde 3, yerli faydalı model başvurularında yüzde 29, yerli tasarım başvurularında 27, yerli marka başvurularında da yüzde 2’lik bir artış gerçekleşti. Bu dönemde yerli patent tescil sayımız yüzde 11, yerli faydalı model tescil sayımız yüzde 29 yerli marka tescil sayımız yüzde 53 ve yerli tasarım tescil sayımız da yüzde 40 arttı.” Özer ve Varank, jürinin ödüle layık gördüğü lise öğrencilerine ödül ve hediyelerini takdim etti.

Editör: TE Bilisim