Kısa şort, mini etek, elbise, pantolon… Bunlar artık yıllardır giyilen kıyafetleri değil, bir durumu ve görüşü belirtiyorlar. Neden böyle oldu peki? Medyada yine bize yansıtılan 2 haber nedeniyle. Birisi geçen sene yaşandı diğeri de bu sene yaşandı. İstanbul Pendik’te bir otobüste genç bir kadın şort giydiği için otobüsün içinde şiddet gördü. Görüntüleri izleyince gerçekten insanın ekranın içine atlayıp müdahale edesi geliyor. O kadar itici ki kelimelerle ifade edilemiyor. Şahsiyet önce kadını sözleriyle rahatsız ediyor. Söyleniyor da söyleniyor. Ki birinin yüzüne konuşamazken yandan yandan söylenme durumunun ne kadar sinir bozucu olduğunu bilirsiniz. Bu insanda, erkeklik yapıyor ve iner ayak kadının suratına vuruyor. Kadın da hemen yerinden kalkıyor ve bu adama saldırıyor. Adam ifadesinde, bana tepki verince sporcu olduğunu zannettim diyor. Çünkü bir kadının lafı yedikten, öyle küçük düşürüldükten sonra sinmesi, tepki vermemesi, oturup ağlaması ve hatta onlara göre yaptığı şeyden ötürü özür dilemesi gerekiyor. Kadını otobüsün içine fırlatan, tepki için korkan tip de ineceği durakta bu hareketi yaptıktan sonra inerek kaçıyor. Olayda bir diğer can sıkıcı olayda, oturan teyze ve genç bir adamdan kaynaklanıyor. Teyze bir gram tepki göstermiyor, adam da olay bittikten sonra el uzatıyor. Nasıl durabiliyorsunuz gerçekten anlam vermek zor. Adam yaptığı konusunda kendini haklı görüyor. Çünkü dünyada dert bittiği için, bunu giymiş ben tahrik oldu, şöyle baktı ben bir tuhaf oldum. Bunlar ciddi ve acilen tedavi edilmesi gereken hastalıklı sorunlar. Sen insan olmaya, toplum içinde yaşamaya uygun bir varlık değilsin. Senin evden dışarı çıkmaman gerekiyor. Çünkü senin bu koşullar altında yaşamana imkan yok. Sen kediden köpekten tahrik olursun, kadın görünce bir tuhaf olursun. Kadının varlığını bu toplumda kabul edemezsin, aynı ortamda bulunmaya, ruh halinden ötürü katlanamazsın. Nasıl düzelecek bu sorunlar? İnsan, insana saygı göstermeyi nasıl öğrenecek? Dünya dediğimiz, evren dediğimiz düzen üzerinde toz zerresi kadar değerimiz yok diyoruz, bu dertler, bu sorunlar ne kadar gereksiz ve geçici diyoruz, hala bir insanı küçük düşürmeyi, kalbini kırmayı marifet sayıyoruz. Bu kafa yapısından en kısa zamanda kurtulmamız gerekiyor. Yoksa yalnızlığa mahkum olacağız…

Editör: TE Bilisim