Şubat ayında Prof. Dr. Mehmet Şahin ve gazeteci Mehmet Akif Ersoy’un editörlüğünde önemli bir kitap yayımlandı. “Portreler / Ortadoğu’nun Kilit Taşları” başlıklı kitap, yakın dönemde Türkiye ve Türkiye’nin içinde yer aldığı coğrafyadaki gelişmelerde tesiri olduğu değerlendirilen; politikaları, çizgileri ve takipçilerinin yakın gelecekte etkilerini göreceğimiz; ayrıca kendi dönemleri açısından iz bırakacağı öngörülen isimleri mercek altına alan özgün bir çalışma. Hemen belirteyim ki Kopernik Kitap’tan çıkan bu çalışma, bir bilimsellik oluşturması veya ansiklopedik biyografi işlevi görmesi için hazırlanmamış. Portre’nin amacı, son derece kaotik bir dönem olan son 20 yılda çokça gündeme gelmiş, olumlu ya da olumsuz yönleriyle ismini hafızalara kazıtmış bölgesel aktörleri, hem konunun ilgililerine tanıtarak aktüel tartışma konularına dair bir perspektif kazandırmak hem de özellikle Ortadoğu ekseninde uluslararası ilişkiler sahasında çalışan gençler için temel profil teşkil edip bu aktörler ve etkileşimleri arasında bağlantı kurmalarını sağlayan bir el kitabı olmak. Ortadoğu yeni bir aktörün hızla girip sonra kaybolduğu, kaosun yoğun yaşandığı bir bölge olsa da kitap, bir dönemin izlerini kayıt altına alma yolunda çok çok önemli bir girişim. Hatta bir eksikliği de kapatması açısından oldukça yararlı bir örnek. Editörler, Önsöz’de bölgedeki aktörlerin hızlı değişimine ilişkin kaygılarını dile getiriyorlar: “Öyle ki kitapta portreleri yer alan figürler bakımından yakında bir siyasi-tarihsel dönemi geride bırakacağımızı söylemek yanlış olmaz. Bazı isimler, (örneğin, Sistani, Hamaney, Gannuşi) yaşları itibarıyla bir sonraki jenerasyonun hayatındaki aktörler arasında olmayacak. Yeni jenerasyon bölgedeki yeni aktörleri tanıyacak. Biz ise öncekilerin hangi yollardan geçtiğini, neler inşa ettiğini ya da neleri yıktığını ortaya koymak bakımından bu çalışmaya mütevazı bir misyon yükledik. Zira bölgeyi kasıp kavuran her türlü savaşın, kavganın, meselenin ya başrolü ya da figüranı olarak bu isimlerden birini görmeniz kaçınılmaz.” Editörler yukarıda alıntıladığım kaygılarında haklı gibi dursalar da bence de kitaba fazlaca mütevazı bir misyon yüklüyorlar. Çünkü kitabı karıştırdığımızda görüyoruz ki sahadan çekilecek portrelerin sayısı oldukça az. Ayrıca çekilenlerin politikaları bir süre daha yaşayacağı ve gelecek olanların kendi politikalarını onlarınki üzerine inşa edecekleri için kitap öyle kolay kolay ve hızla eskiyecek gibi değil. Hele bu coğrafyanın kaderini hâlâ Batılıların belirlemeyi sürdürdüğünü düşündüğümüzde zihni bir harita için bile bu kitap önemli bir eksiği tamamlıyor.

Editör: TE Bilisim