Müze kavramsal olarak kökenlerini Antik Yunan mitolojisinden alır. Müze sözcüğü  Mousa (ilham perisi) sözcüğünden türemiş olan mouseion (ilham perilerinin mekanı, tapınağı ) anlamında kullanılmış. Mitolojiye göre Zeus ve  Mnemosyne'nin genç ve güzel dokuz kızından (bunlar sanatın esin perileridir) Kleio tarih , Euterpe lirik şiir, Thalia komedi ve pastoral şiir Melpomene trajedi Terpsikhore müzik ve dans,Erato erotik şiir,Kalliope epik şiir ve konuşma,Urania astronomi, Polymnia da uyum ve ilahi sanatların ilham perileri olarak bu sanatların hamisi koruyucusudurlar. Müzeler koleksiyon, biriktirme ve bazen de ganimetlerin teşhirinin olağan sonucu olarak oluşmuşlardır. Bilinen en eski hikayelerde 1. Attalos ve ondan sonra gelen yönetici ve hükümdarlar Pergamon'da ve Atina'da taa 2.yy'da resim heykel sergiledikleri kayıtlara geçmiş. Roma imparatorlarından Marcus Claudius Marcellus 'un ganimetlerinin çoğalması sebebiyle, teşhir edilmeleri, sergilenmeleri fikriyle beraber kolleksiyonculuk gelişir. Bu nesneler çeşitli mekanlarda kitaplıklarda teşhir edilmeleri ile başlayan süreç, sanat yapıtlarının ve değerli nesnelerin sergilenmesi  sınıfsal üstünlüğün bir simgesi olarak yaygınlaşmıştı. Rönesans Avrupası özel'de İtalya'sında papalık kurumu ve yerel feodallerin sanat hamiliği(mesen) sanat biriktiriciliği bilinen şeyler. Bunların en bilineni Medici ailesi.Bu aile için 1581'de sanat tarihçiliğinin kurucu babası sayılan Giorgio Vasari Uffizi sarayının ikinci katında ilk sanat yapıtlarının sergilendiği yer olarak Galeria' yı tasarladığı bilinmektedir.Özel müzeciliğn kamuya açılması çok sonraları 18.yy da . Toplumun büyük bir kısmı tarafından görülemeyen devlet ya da dini kolleksiyonlar öncelikle çeşitli bayram-seyran zamanlarında şartlı görülebiliyordu. Meşhur British Museum 1753 yılında kurulurken halka açılması 1759  yılıdır. Fransız ihtilali sonrası kurulan devrimci hükümet krallık koleksiyonunu devletleştirerek Louvre müzesini 'Cumhuriyet müzesi'(Musee de la republique ) olarak açar. Dünyaca bilinen en önemli müzeler bu tarihlere yakın zamanlarda açılır.1824 yılında Londra ulusal galeri(National gallery) St Petersburg daki ünlü Ermitaj müzesi 1852 Victoria ve Albert müzesi 1857 ve hala dünyanın en önemli sanat mekanlarından olan Tate galerisi ki özel galeridir 1897 faaliyetlerine başlar. Bu müzecilik furyası Avrupa'dan Amerika'ya da bulaştıktan sonra artık çığrından çıkar.  A.B.D deki müze sayısı inanılmaz tam tamına 17.500. Almanya bir diğer müze zengini ülkelerden 6500 küsür. İngiltere de iki bine yakın. Ya Türkiye; 2015  TÜİK verilerine göre ülke genelindeki müze sayısı 409. Bu müzelerin 193 adeti Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı. 216 adet müze ise 'özel müze' kategorisinde. Bu müzelerin 63 adeti arkeoloji ve tarih müzeleri 44 adeti antropolojik ve etnografik 86 adeti ise genel kategorisinde müzeler. Ülkemizdeki müzecilik faaliyetlerinin tarihini saray ve uhdesindeki kutsal emanetlerin belli günlerde halka açılmasıyla başlatılabilir. Ama batılı anlamda ilk müzecilik çalışmalarını Harbiye Nazırı Fethi Ahmed Paşa'nın Aya İrini'de İstanbulun fethinden o güne değin yapılmış ve ganimet olarak alınmış silahlar ile kazılardan gelen tarihi eserleri 1845'li yıllarda toplamasıyla başladığı kabul edilir. Mekteb-i sultani'nin yabancı hocalarının öncülüğünde 1876 da Çinili köşkte  Müze-i Humayun (İmparatorluk müzesi)  olarak halka açılmıştır. İlk müze müdürü Alman A.F.Dethier'in ölümü üzerine , 1881 yılında Sadrazam Edhem paşanın oğlu ressam, arkeolog ,müzeci,Osman Hamdi bey bu göreve getirilir. Osman Hamdi Bey müzeciliğinin yanında güzel sanatlar alanında da çok önemli işler yapar. Bugünkü İstanbul Arkeoloji müzesini tamamlar ve halka açar .Sırasıyla Sanay-i Nefise Mektebi (Günümüzdeki Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) Mezopotamya  Mısır ve Hitit eserlerini içeren  Eski Şark Eserleri Müzesi Osman Hamdi bey'in müzecilik faaliyetlerinden .Ülkemizdeki ilk müzecilik girişimleri üç aşağı beş yukarı diğer Avrupa ülkelerine  yakın bir zamanda başlamış olmasına rağmen gelişme seyri diğer bir çok alanda olduğu gibi yeterince  hızlı ve yaygın bir seyir gösterememiştir. Bunun bir çok sebebi olabilir. Ülkemizdeki turistik ve tarihsel potansiyel, kültürel ve sanatsal birikim bu alanda yüzlerce müzeyi gerektirecek bir zenginliktedir.Bu kurumların kültürel faydalarını tartışmak yersiz, kültür karın doyurmaz diyecek potansiyel kimselere bu müzelerin ekonomik girdilerini hatırlatmak ikna edici olabilir.Çok popüler bir örnek Olarak İspanya'nın  Bilbao kentinde yapılan Guggenheim müzesi Frank Gehry tarafından tasarlanan ilginç mimarisi ile şehrin bilinirliğini ve görünürlüğünü arttırmış. 1997 yılıda tamamlanan müzeyi şimdiye kadar yirmi milyondan fazla insan ziyaret etmiştir. Eskiden orta halli bir Bask kenti iken şimdi İspanyanın önemli turizm merkezlerinden biri olmuş.Aynı mimar benzer bir yapıyı İstanbul için tasarlamış olmasına rağmen  bürokratik saçmalıklar yüzünden proje askıya alınmıştır. Kentimiz de sayabildiğim kadarıyla 26 adet müze var. Bu müzeler Hacıbayram'daki  Agustus Tapınağı , Altındağdaki Altınköy Açık Hava Müzesi , Kaledeki Anadolu Medeniyetleri Müzesi, hemen  hergün önünden geçtiğimiz, Atatürk bulvarına sağlı sollu konumlanmış Ulus'taki Roma Hamamı açıkhava Müzesi, Ankara Vakıf Eserleri Müzesi, Resim  Heykel Müzesi , Etnoğrafya Müzesi, Ziraat Bankası Müzesi (bu aralar tadillatta)Ptt pul müzesi, Kurtuluş Savaşı müzesi (1.TBMM Binası) Cumhuriyet Müzesi (2.TBMM binası) Anıtkabir  Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi ,  AOÇ  gazi mahallesindeki Atatürk Evi Müzesi, Çankayadaki Cumhurbaşkanlığı Atatürk müze köşk ,kaledeki Çengelhan Rahmi Koç Müzesi, Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi, Balgattaki Mustafa Ayaz Vakfı Plastik Sanatlar Müzesi, MTA  Tabiat tarihi Müzesi,ODTÜ müzesi, İncekteki Müze Evliyagil , Çankaya'da Şefik Bursalı Müzesi , gardaki TCDD  Müzesi , Altındağ'daki Ulucanlar Cezaevi  müze ve kültür sanat merkezi  ilginizi ve katılımınızı bekliyor. Bu saydıklarım gözünüze İlginize mazhar olamadıysa 1997 Yılında 68 müze arasından Avrupa'nın en iyi müzesi seçilen  'Anadolu Medeniyetleri Müzesi 'kalede sizi bekliyor. Müzeler sadece turistler için değildir.  

Editör: TE Bilisim