Bugün sizlere, geleceğimiz açısından oldukça önemli bir kitaptan bahsedeceğim: “Dünyanın En Zeki Çocukları / Nasıl Başardılar?” Tübitak Popüler Bilim Kitapları arasından Ekim 2019’da okurla buluşan kitabı anlatmaya başlamadan önce bir bilgi vereyim: Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından 3 yılda bir düzenlenen ve 15 yaş grubundaki öğrencilerin kazanmış oldukları bilgi ve becerileri değerlendiren PISA testinin 2018 yılı sonuçları 2019 Aralık başında açıklandı. Türkiye’de 15 yaşındaki öğrencilerin yüzde 73’ünü temsil eden 186 farklı okuldan 6 bin 890 öğrenci teste girdi. PISA 2015 sonuçlarına göre 2018’de Türkiye’deki öğrencilerin puanları artsa da Türkiye “okuma, matematik ve fen bilimi” alanlarının tamamında OECD ortalamasının altında kaldı. Bu sonuçlara göre 31. sırada yer aldı. Peki, biz neden bu kadar gerilerdeyiz? Dünyanın diğer ülkeleri nasıl “daha zeki” çocuklar yetiştiriyor? Araştırmacı gazeteci ve yazar Amanda Ripley, bazı ülkelerin nasıl daha zeki çocuklar yetiştirdiğini bulmak için yaptığı küresel bir araştırmada, bu ülkelere yerleşmiş üç Amerikalı genci bir yıl boyunca takip ediyor. Bu gençlerin gittikleri ülkelerin eğitim sistemine dair tecrübelerini objektif bir şekilde aktarmaya çalışıyor. Bunu yaparken ABD eğitim sistemiyle diğer ülkeleri de karşılaştırıyor. On beş yaşındaki Kim, Oklahoma’dan Finlandiya’ya gidebilmek için 10.000 dolar biriktiriyor; on sekizindeki Eric, Güney Kore’nin hızla gelişen bir şehrini, başarı oranı yüksek bir Minnesota banliyösüne tercih ediyor ve on yedi yaşındaki Tom da Polonya’ya gitmek için Pennsylvania’nın tarihî bir kasabasından ayrılıyor. Neden Finlandiya, Güney Kore ve Polonya? Kitabın yazarı Amanda Ripley, bu gençler aracılığıyla savaşta yaralanmış reformcular, derste uyuyan öğrenciler ve yılda 4 milyon dolar kazanan bir öğretmenle tanışıyor. Diğer kültürlerde yaptığı eğitimle ilgili çığır açan araştırmalarıyla birlikte, tüm bu öykülerden şaşırtıcı bir “dönüşüm” ortaya çıkıyor: Bu ülkelerin hiçbiri, daha önce bu denli çok sayıda “zeki” çocuğa sahip değildi. Mesela, akıllı tahtalar çocuklarımızı daha mı zeki yapıyor? Veli olarak sürekli okul ile irtibatlı olmak çocuklarımızın başarısını yükseltiyor mu, düşürüyor mu? Akşam yemekte yarım saatlik bir sohbet ve kitap okumak çocuğun geleceğinde nasıl etkili oluyor? Korumacılık, üniversite ve sonrasında daha vahim sonuçlar mı doğuruyor? “Dünyanın En Zeki Çocukları / Nasıl Başardılar?” isimli kitap, parmak sallamadan, yaşanan örneklerle bunlar gibi onlarca soruya yanıt veriyor. Hangi yaşta olursa olsun eğer çocuğunuz varsa ya da eğitimle ilgileniyorsanız, bu kitabı mutlaka okumalısınız. Tabii Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un da ilgisini çekeceğini tahmin ediyorum. Çünkü “Dünyanın En Zeki Çocukları / Nasıl Başardılar?”, üç cesur gencin dünyanın diğer ülkelerinde öğrendiklerini anlatarak, okullarımızı düzeltmek için nelerin yapılması gerektiği konusunda müthiş ve ilham verici bilgiler sunuyor. Bir de göklere çıkarılan ABD eğitim sisteminin geleceğimiz açısından başımıza nasıl çoraplar ördüğünü…  
Editör: TE Bilisim