Bugün size hayatta çok sıklıkla karşılaştığımız ve hep hatayı başkasında aradığımız bir hikayeyi anlatacağım. Çünkü insan her seferinde kendi hatasını başkasına yüklemesini iyi biliyor. Birde nedense başkasının hatalarını da çok çabuk görürüz. Konu bize gelince kör, sağır ya da lal oluveriyoruz.
Bu yüzden yaşadığımız hayatta yaşanan bir olay karşısında öncelikle kendimize dönüp bakmalıyız. Acaba sorun bizden mi kaynaklanıyor diyebilmeliyiz. İşte o zaman her şeye sağlıklı yaklaşmış oluruz. Yani iğneyi kendimize çuvaldızı başkasına değil, çuvaldızı kendimize iğneyi başkasına batırmalıyız. Şimdi gelgelelim bu değerli hikayeye. Umarım aşağıda anlatacağım hikaye de size bir örnek teşkil eder siz de bundan ders çıkarmış olursunuz.
Hikaye şöyle; Adamın biri artık karısının eskisi kadar iyi duymadığından korkuyormuş ve karısının işitme cihazına ihtiyaç duyduğunu düşünüyormuş. Ona nasıl yaklaşması gerektiğinden emin değilmiş. Bu durumu konuşmak için aile doktorunu aramış; doktor adamın karısının ne kadar duyduğunu anlayabilmesi için basit bir yöntem önermiş.
“Yapacağın şey şu, karından 40 adım ileride dur, normal bir konuşma tonuyla bir şeyler söyle; eğer duymazsa 30 adım ilerisinde aynı şeyi tekrarla, sonra 20 adım; cevap alana kadar aynı şeyi tekrarla”
O akşam karısı mutfakta akşam yemeğini hazırlarken adam işlemi uygulamaya koymuş. 40 adım uzaklıktan karısına normal bir konuşma tonuyla seslenmiş “Hayatım bu akşam yemekte ne var?”
Cevap yok Mutfağa biraz yaklaşmış. Mesafeyi 30 adıma indirmiş ve soruyu tekrarlamış “Hayatım bu akşam yemekte ne var?”
Gene cevap yok Mutfağa biraz daha yaklaşmış, mesafe 20 adım ve tekrar sormuş “Hayatım bu akşam yemekte ne var?” Hala cevap yok
Adam mutfağın kapısına gelmiş artık mesafe iyice azalmış ve soruyu tekrarlamış
“Hayatım bu akşam yemekte ne var?” Gene cevap alamamış. Bu sefer karısına iyice yaklaşmış ve aynı soruyu tekrar sormuş “Hayatım bu akşam yemekte ne var?” “Hayatım beşinci kez söylüyorum, tavuk”

Editör: TE Bilisim