“Kapılar tutulmuş neylersin

Neylersin içeride kalmışız

Yollar kesilmiş

Şehir yenilmiş

Neylersin, neylersin”

Bazen sıkışıp kaldığımızı hissettiğimiz o geniş boşlukta, adım atamanın çaresizliğiyle, sadece nefes alıp vermeye çalışırken, üstelik her şey de üst üste gelmiş, o hareketsizliğin içinde bir de onca yükü omuzlarımızda taşımaya çalışırken, aman hiçbir yere bir parça düşürmeyeyim, başka da kimseye yük olmasın diye çabaladığımız günler olur. Bazen o günler, aylar yıllar olur, yine de taşımaya alışırsın. Yük yük olmaktan çıkar hani, sanki bir parçan olur. Ve fakat bazen de saatlerin gün olmasına dahi tahammül edemediğin zorlu zamanlardan geçersin. Bir damlacık su, koca bir okyanusta boğuluyormuşsun gibi hissettirir. O saniyeler dakikalara, o dakikalar saatlere dönmesin, hemen bir el tutuversin çeksin seni buradan istersin. Çünkü o koca boşlukta, yaşadığın şaşkınlıkla belki de nasıl kulaç atacağını hatırlayamayabilirsin. 

Nasıl dolu dizgin yüzebildiğimizi hatırlamak için ne yapmak gerek diye düşünürken, şarkılara, türkülere sarıldım bugün, ilginçtir hüzünden alabildiğine kaçarken, tam da ortasında buldum kendimi şu cümleler dökülürken. Eşlik ediyor bir yandan Zülfü Livaneli… Fark ediyorum ki önce dökerken gözyaşlarımı, sonrasında bir ferahlama geliyor, acı da hüzün de öyle öyle tüketiliyor. Bir anda hatırlayıveriyor insan nasıl yürüdüğünü, nasıl yüzdüğünü, sudaki her şeyi kabul edip, hepsiyle dost olup, kıyıya hiç yorulmadan nasıl varabileceğini… Tüm o yük sandıklarının nasıl geçip gidebileceğini hatırlayıveriyor. 

Zorlu zamanlar hepimiz için biliyorum, kahkaha dolu neşeli günler gibi tıpkı. Öyle anlardan geçerken, dolu dolu güleceğimiz günlerin hızlıca geleceğini unutmayalım diye not düştüğüm bu yazıyı sizinle de paylaşıyorum, olur da siz de öyle günlerden geçiyorsanız ya da geçerseniz, denk gelirse size de umut olsun diye.

Ne yapacağımı bilmeden yazmaya başladığım bu yazıya, şaşkınlığın getirdiği durmanın, adım atamamanın ardından, daha umut dolu sözlerle devam ediyorum. Ben içimi döktükten sonra, sahici bir güçle çözüme doğru ilerliyorum. Bana iyi gelen, size de iyi gelir mi bilmiyorum ama siz de hiç unutmayın istiyorum, asla değişmeyen gerçek şu ki;

“Nasıl başlarsa fırtına

Öyle diner birden bire

Bir ışık parlar yeniden

Karanlıklar arasından

Umudu kesme… ”

Editör: TE Bilisim