Montessori felsefesine göre eğitimin verildiği bir okul olan Sihirli Bahçe, gazetemize Montessori felsefesini ve Sihirli Bahçe’yi anlattı. Okulun kurucusu olan Nesrin Demiray okul ile ilgili bilgiler verirken, Montessori ile ilgili “Montessori Çocukları kendi öğrenme biçimini keşfetmiş bir insan olarak, dünyayı diğerlerinden daha farklı görürler, onlar öğrenmeyi öğrenmenin zevki için sever ve iş yapmaktan, çalışmaktan mutluluk duyarlar” ifadelerini kullandı. Nesrin Hanım, kısaca kendinizi tanıtabilir misiniz? 1997-2001 yılları arasında Çekirdek Yuva’nın kurucu ortakları arasında yer aldım, 2003 yılında Sihirli Bahçe Montessori Okulunu kurdum. Benim için Sihirli Bahçe, hayatımın varlık sebebidir. Enerjim hiç tükenmeden her gün aynı hevesle okula gelir ve bu heyecanı okulun tüm çalışanlarına ve çocuklarına hissettiririm. Hayatta yapmaktan en çok keyif aldığım diğer uğraş da dünyayı gezmektir. Bu geziler sırasında okulda yapılacaklarla ilgili hazırladığım listeler çalışanlar arasında ünlüdür. Kısacası ben hiçbir şey yapılmayan, atıl bir tatilden yana değilim. Hayatın her anını aynı ciddiyetle dolu dolu yaşamak benim hayat prensibimdir. Ben de Maria Montessori gibi, iyi bir eğitim verebilmek için sadece çocukları sevmenin yeterli olmadığını düşünür ve küçük yaşlarında aldıkları eğitiminin akılcı ve ciddi olmasını isterim. Sihirli Bahçe’ye gelecek olursak, okuldan bahsedebilir misiniz? Ne zaman, hangi amaçlarla kuruldunuz? Bildiğimiz örgün eğitim gibi okulunuzda da örgün eğitim modelinde mi eğitim veriliyor? Montessori eğitim sistemini Türkiye’ye getirmek ve bu eğitim modelini ülkemizde geliştirmek amacıyla 2003 yılında Ankara’da açtık. Okulumuz hafta içi 5 gün tam zamanlı eğitim vermektedir. Web sitenizde ‘felsefemiz’ diye bir bölüm var. Felsefenizi anlatabilir misiniz? Montessori Yöntemi çocuğa saygı duyulması gerektiğini vurgular. Yetişkin, çocuğun önünde son kararı verebilecek bir bilirkişi olarak durmaz. Yetişkin, çocuğun gelişim ihtiyaçlarını giderebilecek fiziksel ve duygusal bir çevre oluştururken, çocuk kendi hızında, en iyi öğrendiği biçimde ve kendi öğrenme işleminin sorumluluğunu alarak öğrenir. Belki de her şeyden önemlisi kendi öğrenme biçimini keşfetmiş bir insan olarak Montessori çocukları dünyayı diğerlerinden daha farklı görürler, onlar öğrenmeyi öğrenmenin zevki için sever ve iş yapmaktan, çalışmaktan mutluluk duyarlar. Çalışmanın ve öğrenmenin mutluluk kaynağı olduğunu çocuğa hissettiren ve onun doğasına böylesine uygun olan başka bir eğitim felsefesi yoktur. İşte bu nedenledir ki Montessori’nin felsefesiyle yetişmiş olan çocuklar diğerlerinden oldukça ayrıcalıklı başlarlar hayata, çünkü çalışmanın ve öğrenmenin mutluluk kaynağı olması hayata sürekliliği olan ayrı bir anlam katar. Montessori’ye gelirsek, Montessori kimdir? Nasıl bir felsefesi vardır? Maria Montessori 31 Ağustos 1870’te İtalya’nın Chiaravalle kasabasında doğdu. On iki yaşındayken ailesi Roma’ya taşındı. Kendi isteği üzerine erkeklerin devam ettiği bir teknik okula gitti. Bu okulda okurken biyoloji onun tutkusu haline geldi. Maria bu tutku nedeniyle tıp okumaya karar verdi ve birçok zorluğun üstesinden gelerek 1896’da İtalya’nın ilk kadın doktoru oldu. Mezun olduğu yıl Berlin’de, 1900’de ise Londra’da İtalya’yı kadın haklarının tartışıldığı uluslararası konferanslarda temsil etti. Maria Montessori mezuniyeti ertesinde psikiyatri kliniğinde çalışmaya başladı ve zihinsel özürlü çocukların eğitimiyle ilgilendi. Eğitimin bu çocuklar üzerinde etkisini inceleme fırsatı buldu. Montessori tamamen boş bir odada, tutunabilecekleri herhangi bir şeyin bulunmadığı bir çevrede, zihinsel engelli çocukların yerdeki ekmek kırıntılarını sıraya dizerken sakinleştiğini gördü. Sıradışı bir gözlem ve değerlendirme yeteneğine sahip olan Montessori bu olayı kimsenin düşünmediği gibi anlamlandırdı. Ona göre çocuklar çevrelerini öğrenmeye yönelik içgüdüsel bir arzu taşıyorlardı. Maria Montessori bu çocuklarla çalışmaya başladı ve onları ulusal bir sınava hazırladı. Bu sınavda zihinsel engelli çocuklar yaşıtlarıyla aynı ölçüde başarı gösterdi. Bu sonuç Montessori’nin tüm Avrupa’da tanınmasını sağladı. 1901 yılında Maria Montessori tekrar üniversiteye dönerek psikoloji ve felsefe okumaya başladı. 1904’te Roma Üniversitesi’nden antropoloji profesörü oldu. Psikiyatri kliniğinde yaptığı gözlemler ve üniversite çalışmaları Montessori’nin zihninde yeni bir çocuk anlayışı şekillendirmeye başlamıştı. Bu anlayış çağının çok ötesinde bir ön görüye sahipti. Kurumunuzda bu felsefe ile eğitimi nasıl sağlıyorsunuz? Montessori eğitiminde dersler nasıldır? Montessori Araçlarının Özellikleri Her bir araç kümesi sadece bir kavram sunar, böylece kavram anlamına etki edebilecek diğer tüm uyaranlardan ayrılır ve dikkat sadece onun üstüne yoğunlaştırılır. Her araç kümesi sunmayı amaçladığı kavramın en fazla ve en az değerlerini gösteren parçalara sahiptir (uzun ve kısa, büyük ve küçük, geniş ve dar gibi). Çünkü göreceli kavramlar ancak bu şekilde sunulabilir. Araçlar kavramları basitten karmaşığa ve ileriki aşamalarda soyuta doğru öğretecek şekilde tasarlanmıştır ve bu sırayla sunulur. Her araç kendisinden sonra gelecek ileri kavramlar için alt yapı oluşturur. Montessori araçlarının en önemli özelliği hata denetim mekanizmasına sahip olmalarıdır. Bu mekanizma sayesinde çocuk kendisi öğrenir yani yetişkinin yardımına ihtiyaç duymadan araçla çalışır ve çalışmasının sonucunu kendi değerlendirebilir. Okulunuza bu anlamda ilgi nasıl? Bizden mezun olan çocuklarımızın aileleri bizlere referans olurlar. Ankara’da ailelerin Montessori eğitiminin önemini ve farkını bildikleri için ilk tercihleri biz oluruz. Sosyal sorumluluk projelerinizin olduğunu biliyorum. Projelerinizi anlatabilir misiniz? Sihirli Bahçe Montessori Okulu; kurulduğu ilk yıllardan itibaren sosyal sorumluluk projeleri düzenler. Sihirli Bahçe Montessori Okulu Sosyal Sorumluluk Projeleri 2004-2018 yılları arasında gerçekleştirilen geleneksel “Bahar Şenliği” kutlamaları ile 2004 yılında başladı. Daha sonra “Bahar Şenliği” dışında farklı etkinlikler yapılarak hazırlanan yardımlar ihtiyacı olan kurumlara iletildi. Sihirli Bahçe Montessori Okulu son yedi yıl içerisinde yaptığı Sosyal Sorumluluk Projelerini “Bir Dünya” başlığı altında topladı. Çocuklarımızın kendi yaşadıkları hayattan farklı yaşam şartlarında yaşayan yaşıtlarının olduğunun bilincine varmasını amaçlıyoruz. Yardım etmeyi, yardımlarını doğru kişilerle paylaşmayı ve bunu bir mutluluk olarak görmeyi öğrenmelerini istiyoruz. Projelerimizden birkaç tane örnek verecek olursak şöyle; 2004-Mayıs Başbakanlık Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Sincan Çocuk Yuvası’nın gerekli tüm zeminleri halı ile kaplandı. 2005-Mayıs Karaşar Parasız Yatılı Bölge İlköğretim Okulu’na oyun parkı yaptırıldı. 2006-Mayıs Başbakanlık Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Sincan Çocuk Yuvası’nın mutfağı ve kapıları yenilendi. 2007-Mayıs Başbakanlık Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu İhsan Yazman Çocuk Yuvası servis aracı alımına 1/3 oranında katkı sağlandı. 2008-Mayıs Seyranbağları Yetiştirme Yurdu’nun pencere çerçeveleri yenilendi ve camları çift cam yaptırıldı. 2009-Mayıs Keçiören Sancaktepe İlköğretim Okulu bahçe duvarı yaptırıldı. Devrek Yazıcık Köyü İlköğretim Okulu’na öğrenme güçlüğü olan çocuklar için özel bir sınıf yaptırıldı. 2010-Mayıs Mamak Atlıoğlu İlköğetim Okulu’na oyun parkı yaptırıldı. 2011-Mayıs “Bir Dünya” Projesi kapsamında Urfa Birecik Zübeyde Hanım Ana Okulu’nun 160 öğrencisine oyuncak, kitap, mont, giysi ve ayakkabı alındı.  2011-Aralık  “Bir Dünya” Projesi kapsamında Mardin Kızıltepe Gürmeşe Köyü İlköğretim Okulu’nun 85 Öğrencisine kışlık mont ve kışlık ayakkabı alındı. “Bir Dünya” Projesi kapsamında Trabzon Araklı Köprüüstü İlköğretim Okulu’nun 52 Öğrencisine kışlık mont ve kışlık ayakkabı alındı. “Bir Dünya” Projesi kapsamında Erzurum Hınıs Çakmak Köprüüstü İlköğretim Okulu’nun 45 Öğrencisine kışlık mont, kışlık ayakkabı ve kırtasiye malzemeleri alındı. 2012-Şubat “Bir Dünya” Projesi kapsamında Bitlis Hizan Erencik İlköğretim Okulunun 26 Öğrencisi için ayakkabı, mont ve kırtasiye malzemesi alındı. “Bir Dünya” Projesi kapsamında Hakkari Doğanyurt İlköğretim Okulunun 44 Öğrencisi için ayakkabı, mont ve kırtasiye malzemesi alındı. “Bir Dünya” projesi kapsamında Van Tunca Uras İlköğretim Okulu’nun 60 Öğrencisi için mont ve ayakkabı alındı. 2013-Nisan Hizan İlçesi Erencik İlköğretim Okulu Hakkari:Doğanyurt İlköğretim Okulu Van:Tunca Uras İlköğretim Okulu Öğrencilerinin mont, ayakkabı ve kırtasiye malzemesi eksiklerinin giderilmesi 2013-Haziran “Bir Dünya” Projesi kapsamında Necla Kızılbağ Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezinde 2 odanın banyolar dahil tamamen yenilenmesi sağlandı. 2014-Şubat Mardin Kızıltepe Gürmeşe Köyü İlköğretimokulu Trabzon Araklı Köprüüstü İlköğretimokulu Erzurum Hınıs Çakmak İlköğretimokulu 2015- Ocak “Bir Dünya” Projesi Harran Ekinli İlkokulu “Bir Dünya” Projesi İdil Tepeköy İlkokulu“Bir Dünya” Projesi Ağaçlı isa arman İlkokulu ve Ortaokulu, Kurtalan Bozhöyük 80.Yıl İlkokulu öğrencileri için mont, ayakkabı, kırtasiye malzemesi ve araç eksiklerinin giderilmesi 2015- Haziran

  1. Bahar Şenliği A.Ü Tıp Fakültesinde eğitim gören 5 öğrenciye 10 ay süre ile eğitim bursu sağlandı.
2016- Ocak “Bir Dünya” Projesi Bitlis Ahlat Güzelsu İlkokulu “Bir Dünya” Projesi Ankara Mamak Sıdıka Hatun İlkokulu öğrencileri için mont, ayakkabı, kırtasiye malzemesi ve araç eksiklerinin giderilmesi. 2016- Haziran
  1. Bahar Şenliği A.Ü Tıp Fakültesinde eğitim gören 5 öğrenciye 10 ay süre ile eğitim bursuna devam ediyoruz.
2017- Ocak “Bir Dünya” Projesi Elazığ Bükardi İlkokulu ve Ortaokulu’nda eğitim gören 60 öğrenci için mont ve bot yardımı “Bir Dünya” Projesi Muş Bulanık Molla Davut İlkokulu öğrencileri için okuma kitabı setleri. İlginiz için Güçlü Anadolu gazetesine teşekkür ediyoruz. (Türkan ÇATAL)
Editör: TE Bilisim