Florası ve faunası bakımından Türkiye’nin önemli doğal yaşam alanlarından biri olan ancak yıllardır kaderine terk edilen ve ciddi bir kirlilik tehlikesiyle karşı karşıya kalan Mogan Gölü’nde nihayet olumlu adımlar atılıyor. Türkiye’de ilan edilen 15 özel koruma bölgesinden bir tanesini oluşturan ve Sevgi Çiçeği gibi endemik bir türe de ev sahipliği yapan Mogan Gölü aynı zamanda Türkiye’de ilan edilen 15 özel koruma bölgesinden de birisi. 

Geçtiğimiz günlerde Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Gölbaşı Mogan Gölü’nde devam eden dip çamuru temizleme çalışmalarını yerinde inceledi. İncelemelerin ardından Bakan Karaismailoğlu’nun en dikkat çeken açıklaması, çalışmaların 9 Haziran 2022’de tamamlanacağı ifadesi oldu. Bu da demek oluyor ki, Mogan Gölü’nde beklenen çalışmanın bitmesine bir yıldan az bir zaman kaldı. Bilindiği üzere son dönemde Mogan Gölü’nde balık ölümleri çok sıklaşırken, bu durum da göldeki ekosistemin ciddi anlamda zarar gördüğünü ortaya koyan bir durumdu. 

Karaismailoğlu’nun açıklamalarına göre projenin ikinci etap çalışmalarının önemli bir bölümü geride bırakıldı. Aynı zamanda, çamur taramasında yüzde 91’lik bir ilerleme kaydedildi. Aynı şekilde toplanan çamurların sudan arındırılması da yüzde 88 oranında gerçekleşti. Ekpiler şu anda alınan sulu çamuru filtrelerle süzerek temiz suyu tekrar göle bırakıyor. Bu şekilde de 580 bin metreküplük sudan arındırılmış atık dönüşüm sahasına seriliyor. Projenin tamamlanmasıyla birlikte göl üzerindeki ekosistemin tekrar canlandırılması ve bu şekilde göldeki metan gazı patlamaları ile birlikte koku ve balık ölümlerinin önüne geçilmesi hedefleniyor. 

Mogan Gölü üzerindeki ilk proje de 2017-2019 yılları arasında yapılmıştı. İlk temizleme projesinde 3 milyon metreküplük sulu çamur taranıp süzülmüş bu şekilde oluşan 125 bin metreküplük bitki kökü ve yosunu da yine aynı şekilde değerlendirilmişti. Sonuç olarak Mogan Gölü’ndeki ikinci proje de tamamlandığında 6 milyon metreküplük çamur taranmış olacak. 

Dip çamuru temizliği yapıldıktan sonra gölün korunması süreci de çok önemli. Mogan Gölü, bir kez daha kendi haline bırakılmamalı, kaderine terk edilmemeli. Bu anlamda hem bakanlık hem de yerel yönetimler el birliğiyle projeler üretirse, hem gölün vatandaş tarafından kullanımı sağlanmış, hem de ekosistem korunmuş olur. 

Editör: TE Bilisim