Dünyada her 3 saniyede 1 hastaya demans teşhisi konuluyor.  Yaklaşık olarak  50 milyon demans hastası olduğu biliniyor ve bu sayının 2050’de 152 milyona  kadar çıkması bekleniyor. Alzheimer’ın neden meydana geldiği bilinmemekle beraber bu rahatsızlığın seyrini yavaşlatmak veya hastalık sürecinin daha rahat geçirilmesini sağlamak mümkün. Güçlü Anadolu Gazetesi olarak Türkiye Alzheimer Derneği yetkilileriyle toplumda Alzheimer ile ilgili doğru bilinen yanlışları, önemli uyarılar ve önerileri sizler için konuştuk. Merhabalar, Öncelikle derneğinizi ve faaliyetlerinizi daha yakından  tanıyabilir miyiz? Merhaba, Türkiye Alzheimer Derneği, Alzheimer hasta ve yakınlarına hizmet veren 1997 yılında kurulmuş bir sivil toplum örgütüdür. Türkiye’de İstanbul genel merkez olmak üzere Ankara, İzmir, Mersin, Eskişehir, Denizli, Konya, Samsun, Kayseri, Antalya, Kadıköy Şubeleri, Karabük Temsilciği ve Bursa Temsilciği olarak birçok ilde hizmet vermektedir. İstanbul’da gündüzlü, Konya şubemizde gündüzlü, Eskişehir şubemizde yatılı, Mersin şubemizde gündüzlü ve yatılı olmak üzere Alzheimer hastalarına hizmet veren merkezlerimiz bulunmaktadır ayrıca Mersin şubemizde 65 yaş üzeri yaşlılara hizmet veren sağlıklı yaşlanma merkezi bulunmaktadır. Kadıköy Belediyesi Alzheimer Merkezi ile Türkiye Alzheimer Derneği Kadıköy şubesi ortak çalışmalarını sürdürmektedir. Derneğimizin farkındalık çalışmalarını; halka açık seminerler, kurumlara yönelik eğitimler, medya aracılığı ile yapılan bilgilendirmeler, hasta yakınlarına yönelik toplantılar, her yıl Alzheimer hasta yakınlarının sosyal ve yasal haklar konusunda bilgilendirilmesini amaçlayan toplantılar şeklinde sıralayabiliriz. Hasta yakınlarına yönelik her ayın ikinci Çarşambası psikolog eşliğinde Sohbet-Danışma Toplantıları ile grup terapisi ve her ayın dördüncü Çarşambası Bilgilendirme Toplantıları düzenlenmektedir. Toplumu bilgilendirmek ve farkındalık kazandırmak amacıyla derneğin sosyal medya hesaplarından Alzheimer hastalığı ve hasta bakımı ile ilgili bilgilendirme yazıları ve videolar paylaşılmaktadır. Alzheimer hastalığı, hastalıktan korunma yöntemleri ve hasta bakımına yönelik broşürler, afiş ve kitap yayınlarımız bulunmaktadır. Derneğimiz tarafından hemşire eğitimleri, ev hanımlarının yaşlı bakım elemanı olarak yetiştirilmesi için eğitimler ve huzurevi çalışanlarına eğitimler verilmektedir. Derneğimiz, Alzheimer hastaların kısa ve uzun süreli kaliteli vakit geçirmeleri ve bakımları için gündüz bakımevleri, yatılı bakımevleri ve rehabilitasyon merkezleri oluşturma amacı gütmektedir. İstanbul’da Alzheimer hastalarının gün içerisinde vakit geçirebilecekleri ve hastalara yönelik çeşitli rehabilitasyon faaliyetlerinin yapıldığı Alzheimer Gündüz Yaşam Evi 2011 yılından bu yana hizmet vermektedir. Gündüz Yaşam Evi’nde hasta ve yakınlarına yönelik gezi programları, çay saatleri, sanat terapi çalışmaları, müzik ve dansla terapi çalışmaları, yemek atölyeleri ve özel gün kutlamaları yapılmaktadır. İleri evre yatağa bağımlı Alzheimer hastalarına yönelik bakım veren kişilere eğitim vermek için 2 saatlik olmak üzere eve hemşire desteği sağlanmaktadır ve sunulan bu hizmetten hasta yakınları 4 kez yararlanabilmektedir.  Gündüz Yaşam Evi’nden hizmet alan hastaların evlerine hasta ve yakınlarını ev ortamında gözlemlemek, psiko-sosyal destek sağlamak ve ev düzeni ile ilgili bilgilendirme yapmak üzere sosyal hizmet uzmanı tarafından ev ziyaretleri gerçekleştirilmektedir. Üniversite ve lise öğrencilerinin Alzheimer hastalığı tanımaları amacıyla ‘’Toplumsal Sorumluluk’’ derslerinin stajlarını Gündüz Yaşam Evi bünyesinde gerçekleştirmelerine olanak sağlanmaktadır. Türkiye Alzheimer Derneği tarafından hasta ve hasta yakınlarına tüm bu hizmetler bağışçıların ve Şişli Belediyesi’nin desteği ile ücretsiz şekilde sunulmaktadır. Alzheimer hastalığını tetikleyen nedenler nelerdir? Alzheimer hastalığını nedeni tam olarak bilinememektedir ancak yaşlılık (gençlerde de nadiren görülebilir), tedavi olmamış depresyon, kalp damar hastalıkları, şeker hastalığı, tansiyon, kolestrol, kalıtım, görme sorunları, kafa travmaları, düşük eğitim düzeyi, alkol-madde kullanımı, hava kirliliği, aşırı gürültü, uyku bozuklukları ve yoğun bir yaşam temposundan sakin bir yaşama geçiş hastalığa sebep olan nedenlerdir. ‘’ERKEN TEŞHİS İLE HASTA VE YAKINLARI HASTALIĞI TANIR’’ Bu hastalıkta erken tanı ne derece önemlidir? Hastalığın erken teşhis edilmesi ile hastaya uygun tedavinin de uygulanması sonucu hastalık süreci kontrol altına alınabilir yani hastalığın ilerlemesi yavaşlatılabilir ve hastalık semptomları azaltılabilir bu yüzden erken teşhis oldukça önemlidir. Erken tanı konulması hasta ve hasta yakınlarına uygun desteğin planlanmasını, sosyal ve hukuksal düzenlemelerin yapılmasını da sağlar. Böylece erken teşhis ile hasta ve yakınları hastalığı tanır ve hayatlarını hastalığı da göz önünde bulundurarak planlama imkanına sahip olurlar. ‘’AKDENİZ TİPİ DİYETİN VE ZEYTİNYAĞI TÜKETİMİNİN FAYDALI OLDUĞU BİLİNİYOR’’ Alzheimer'dan korunmak için neler yapılmalı? Sağlıklı beslenmek Alzheimer’den korunmak için  önemli bir etken yapılan araştırma sonuçlarına göre Akdeniz tipi diyetin ve zeytinyağı tüketiminin faydalı olduğu biliniyor,  beden ve ruh sağlığını korumak, düzenli egzersiz yapmak, yürüyüşe çıkmak, zihni kullanmak ve aktif bir sosyal yaşam sürmek riski azaltacak faktörlerdendir ancak Alzheimer hastalığı genetik kodlarınızda yer alıyorsa bu önemlerle yalnızca hastalık geciktirilebildiği düşünülmektedir. ‘’ALZHEİMER HASTALIĞININ KESİN BİR TEDAVİSİ VEYA KORUNMA YÖNTEMİ YOKTUR’’ Alzheimer hastalığının tedavisi veya bir şekilde korunma yöntemi var mıdır? Alzheimer hastalığının kesin bir tedavisi veya korunma yöntemi yoktur ancak ilaçlarla hastalığı kontrolde tutmak mümkün. Hastalık sürecinde düzenli beslenme ve düzenli uyku önem etkenlerdir aynı zamanda hasta yakınlarının hastaya davranış biçimleri de hastalık sürecinin önemli belirleyicilerindendir.  Az önce bahsettiğimiz sağlıklı beslenme, düzenli uyku, yapılan egzersizler, sosyal yaşama aktif katılım hastalığı geciktirebilecek önlemlerdendir.  ‘’DEMANS’IN 2050’DE 152 MİLYONA ÇIKMASI BEKLENMEKTEDİR’’ Görülme sıklığı ve Türkiye'deki yoğunluğu ne düzeydedir? Günümüzde Dünyada her 3 saniyede 1 hastaya demans teşhisi konduğu, 50 milyon demans hastası bulunduğu bilinmektedir ve bu sayının 2050’de 152 milyona çıkması beklenmektedir. Türkiye’de yaklaşık 600.000 demans hastası mevcut olduğu düşünülmektedir. Hastanın sosyal çevreden kopuşu ve içine kapanmasının önüne nasıl geçilebilir? Hastanın hastalık sürecinden önceki yaşam tarzını devam ettirebilmesi için hasta desteklenerek, toplum içerisinde tutularak, sosyal çevresi ile görüşmesi sağlanarak, hobilerini yapabildiği ölçüde gerçekleştirmesine fırsat verilerek, hastanın ailesi ve sosyal çevresi ile birlikte vakit geçirmeleri ile hastanın sosyal yaşamdan kopuşu önlenebilir. ‘’HASTA YAKINLARI, HASTAYA KARŞI “HATIRLADIN MI?”, “YİNE Mİ UNUTTUN” GİBİ CÜMLELER KURMAKTAN KAÇINMALILAR’’ Hastanın ailesi ve yakınları nasıl bir tutum izlemelidir? Hangi davranışlardan kaçınılmalı veya ne tarz önlemler alınmalıdır? Hasta yakınlarının öncelikle Alzheimer hastalığını kabul etmeleri ve hastalığa yönelik bilgilenmeleri önemlidir. Hastaya bakım veren ve hasta ile iletişimde olan kişiler hastaya karşı öncelikle sakin, sabırlı ve anlayışlı davranmaları gerekir. Hastanın yaptığı davranışlara tepki vermeden önce hastalıkla ilişkili olabileceğini hatırlamalılar ve empati kurmaları uygun olacaktır. Hastanın yakınları hastaya karşı  “Hatırladın mı?”, “Yine mi unuttun.” gibi unutkanlığını suçlayıcı bir şekilde ifade eden cümleler kurmaktan kaçınmalılar.  Hastanın yaşadığı ev ortamında yapılacak düzenlemeler ve alınacak önlemler hasta ve yakınlarının hayatını hem kolaylaştırır hem de onları bazı risklerden korur. Hasta yakınlarının hastanın ilaç kullanımını takip edip edemediğini iyi belirlemeleri ve eğer hasta ilaç takibini yapamıyorsa yakınlarından bir kişinin bu görevi üstlenmesi uygun olacaktır. Hasta ile iletişimdeyken kısa ve anlaşılır cümleler kurulmalı, net kelimeler kullanılmalı ve ses tonu iyi ayarlanmalıdır. Hastanın kısa cevap verebileceği sorular sorulmalıdır. Aile üyeleri hasta bakımını paylaşmalı ve birbirlerini desteklemelidir. ‘’SON EVRE OLAN BİR HASTAMIZIN KÜS OLDUĞU OĞLUNU SIK SIK HATIRLAMASI BİZİ ETKİLEYEN HİKAYELERDEN BİRİDİR’’ Derneğinize gelen hastalardan en sıradışı örnekler nelerdir?  Varsa bu hikayelerden birini bizimle de paylaşabilir misiniz? Son evre olan bir hastamızın hiçbir şey hatırlamamasına rağmen küs olduğu oğlunu sık sık hatırlaması ve “Oğlum nerede?” diye sorması ve kuruma gelen stajyer erkek öğrencileri oğluna benzetip onların elini tutmak istemesi ve onlara çok şefkatli davranması tecrübe ettiğimiz ve bizi etkileyen örneklerdendir. Sabah yapılan aktivitede sorulan soruya bir hastanın öğleden sonra bu aktivite ile ilgili herhangi bir sohbet olmamasına rağmen cevap vermesi Alzheimer hastalarının zaman ve mekan kavramını yitirebildiğinin örneklerindendi. Yaptığımız ev ziyaretlerinden birinde hastanın eşi ile dinlenmek için odalarına kol kola gitmesi ve yaklaşık 20 dakika sonra salona gelen hastanın “İçeride odada yaşlı bir adam var bu kim, bu adam nereden geldi?” diyerek eşini hatırlamayıp tedirgin ve korku dolu davranması etkileyiciydi. (Ekin Hazal DOĞRUYUSEVER)  

Editör: TE Bilisim