Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, haklarında asılsız ifadelerde bulunan bir haber programı ile ilgili suç duyurusunda bulunduklarını açıkladı. Düzenledikleri basın toplantısı ile Mimarlar Odası’nın birçok denetimden geçtiğini anlatan Karakuş, ‘’Mimarlar Odası anayasal bir kurumdur. Kamu kurumu niteliği vardır’’ dedi. Bir haber programında, haklarında asılsız iddia ve iftiralarda bulunulduğu gerekçesiyle savcılığa suç duyurusunda bulunan Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, kendilerinin anayasal bir kurum olduğunu belirterek, ‘’Son dönemde Mimarlar Odası’nın, Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin yönetim kurulu üyelerine yönelik, sistematik bir kampanya sürecinin olması ve belli basın yayın organlarında saldırı süreciyle karşı karşıyayız. Ne zamanki mücadeleye çıktığımız süreçlerde karşı taraftaki anlayışlar bizim söylemlerimize bilimsel bir açıklama getiremeyince, iftira atmaya çalışıyorlar. Bu anlayışın her türlü aslında kentsel muhalefeti susturmak üzerine bir saldırı sürecine girmiş durumda. Arka arkaya, kamuoyu gündeminde yoğun tepkilere neden olacak, bunu planlayanların aslında üst projelerini açığa çıkardığımız için de aslında ne yapmak istediklerini kamuoyuna anlattığımız bir süreçte saldırı gerçekleştirmeye başladılar. Bir kere gerçekten yapılan 25 dakikalık bir programla asılsız iftiralar söylendi. Hem odamıza, hem şahsımıza yönelik saldırıların olduğunu gördük. Bunların hepsi iftira üzerinden şekilleniyor. TMMOB’a bağlı odalar Anayasa’nın 135. Maddesi 6235 sayılı TMMOB kanuna göre kurulmuş meslek örgütleridir. Yani anayasal bir kurumdur. Yani kamu kurumu niteliği vardır. Eğer bu örgütler bir araba alırlarsa o arabanın plakası siyah plakadır bu da resmi bir kurum olduğunun göstergesidir’’ dedi. DOĞRU BİLGİYİ ANLATMAYA ÇALIŞIYORUZ Mimarlar Odası ve meslek örgütlerinin kamu yararına çalıştığını ve bilimsel, teknik verilerle toplumu bilgilendirmeyi amaçladığına değinen Karakuş, ‘’Anayasa bize şu görevi vermiştir; Devleti yönetenler, hükümetler, iktidarlar öyle projeler ve programlar uygulayabilirler ki, bunların doğru olup olmadığını, bunların halkın yararına olup olmadığını denetleme görevi sizdedir. Siz teknik bilginizle, devleti yönetenlerin yanlış bir şey yaptıklarını düşünüyorsanız bunu topluma anlatmak için her yolu yapın ve denetleyin demişlerdir. Sınırsız denetim konusunda, sınırsız yetkimiz var. halkın mallarına, kamu mülkiyeti dediğimiz hepimize ait olan alanların kullanılmasına, kamu yararını hiçe sayarak rant sağlanmasına, çevrecilik esaslarına uygun olmayan yapılara izin vermeyeceğimiz yetkisi bize verildi. Biz görevimizi yapıyoruz. Herhangi bir bedel almıyoruz bunun karşılığında. Sadece teknik bilgimizi, mimarlar olarak topluma doğru bilgiyi anlatmaya çalışıyoruz. Yöneticiler de hata yapabilir, yöneticiler de yanlış yapabilir. O zaman bizim gibi örgütler sigorta örgütleridir. Yani sigortayı attıracaksınız. Topluma bunu anlatma görevimiz var. Herhangi bir bedel almıyoruz. Her birimizin farklı farklı işleri var. Kamuda çalışıyoruz, özel bürolarda çalışıyoruz, serbest çalışıyoruz. Hepimiz bütün bu sorumluluklarıyla birlikte kamu görevi yapıyoruz. Bizim bu çalışmalarımız, kamu görevi olduğu için Danıştay kararlarıyla da sabitlenmiştir. Bulunduğumuz konum buna izin vermek durumundadır’’ ifadelerini kullandı. MİMARLAR ODASI ÇALIŞMALARINA DEVAM EDECEK Mimarlar Odası’nın, çalışmalarına devam edeceğini söyleyen Karakuş, ‘’Bizim çalışmalarımız, bazı yönetenleri rahatsız ediyor. Buradan şunu söyleyelim, üzgünüz bir buna devam edeceğiz. Üzüleceksiniz fakat Mimarlar Odası çalışmalarına devam edecek. Rant politikaları, şehircilik ilkelerini dikkate almadığınız sürece, halkın zararına projeleri gündeme getirdiğiniz sürece, bugün biz yarın başka kişiler sizin karşınızda olacaktır. Çünkü anayasal kodları böyle yazılmıştır. Buradaki kişilerin siyasi düşünceleri önemli değil. Önemli olan bizim hangi kurallarda mücadele yürüttüğümüzdür’’ şeklinde konuştu. ODAMIZIN 600’E YAKIN DAVASI VAR Programda bahsedilen, Mimarlar Odası’nın mimar yetiştirme görevi olduğu fikrine açıklık getiren Karakuş, ‘’Son dönemde gündeme gelen, 25 dakikalık bir program yapılmıştır. Mimarlar Odası’nın görevi biliyorsunuz ki mimar yetiştirmek değil. Mimarlar Odası, üniversitelerden mezun olan mimarların, mesleki yaklaşımlarını geliştirmek ve anayasanın bize verdiği kamu yararı işlerle uğraşan bir örgüt. Dolayısıyla hem meslek mekanizmalarımıza karşı bir denetim hem de kamusal alanlara yönelik herhangi bir rant politikası yaşandığında bunların karşısında durmak. Mimarları üniversiteler yetiştiriyor ama üniversitelerin eğitim politikalarını da denetliyoruz. Eğitim politikaları da yanlış ise Mimarlar Odası ikinci bir eğitim alanı olmak üzere, mimarlara toplumsal bakış açısını vermek üzere, toplumla buluşan projeler üretmeyi de önemsiyoruz. Öğrencilere ikinci bir eğitim alanı haline getiriyoruz. Onun dışında üye sayımızın 500 bin olduğundan bahsediliyor. TMMOB’un 500 bin üyesi var. Mimarlar Odası’nın 50 bin üyesi var. Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin 8 bin 500 üyesi bulunuyor. Ama biz yaptığımız görev gereği sadece üyelerimizi temsil etmiyoruz. Tüm toplumun da aslında, çıkarlarını temsil ediyoruz. Bu nedenle de bizim aldığımız eğitim kapsamında, rant getiren bütün planlara dava açıyoruz. Çünkü bize kanun yetki veriyor. Şu anda 600’e yakın Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin davası var. Tüm örgütlerimizinkini topladığımızda oldukça fazla bir dava süreciyle karşı karşıya olduğumuzu görebiliriz’’ dedi. TARİHE NOT DÜŞMESİ İÇİN SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDUK Kendilerinin hedef gösterildiğini söyleyen Karakuş, ‘’Bizim tarihimiz, Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin 4.katında bir kütüphane var. Bütün belge ve yayınlarımız orada gelip araştırıp görebilirler. ‘’Darbe sevicisi, terör örgütleriyle ilişkiler’’ gibi, aslında programın genel içeriği FETÖ’cülerin genel olarak yaptıkları operasyonlara çok benzeyen bir adrese teslim program yapmak ve hedef haline getirmek ve yöneticilere müdahalenin bir benzerini görüyoruz. Bu yaklaşımı yapanlar, hukuk devletinden ve demokrasiden nasiplerini almamışlar. Bizim bütün kararlarımız bilimsel olarak yürütülen çalışmalardır. Bütün bu süreç genel merkezimiz tarafından da takip edildi. Bugün itibariyle genel merkezimiz suç duyurusunda bulundu. Bütün örgütlerimizin suç duyurusunda bulunması üzerine ortak bir metin hazırlandı. Biz de yöneticiler olarak, bu haberleri yapan, asılsız iftiralar atan, hedef gösteren kişileri, medya sahiplerini, haber müdürlerini, sorumlu müdürlerini, programı hazırlayanların hepsi hakkında suç duyurusunda bulunduk. Şimdi bu suç duyurusunu niye yapıyoruz? Tarihe not düşülsün diye yapıyoruz. Çünkü suç duyurusu yaptığımız andan itibaren yargı talebinizi reddediyor. Bu sefer de karşı taraf kabul edilmiş olarak görüyor. Suç duyurusunda bulunduğunuz kişiler, ‘’Bizim söylediklerimiz ne kadar haklı ki suç duyurusu reddedildi’’ diye başka bir kampanya başlatıyorlar. Dolayısıyla saldırılara ve asılsız iftiralara karşı buradayız. Mimarlar Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu üyeliğimiz devam ettiği sürece, Mimarlar Odası var olduğu sürece, bütün bu rant politikalarına karşı, cumhuriyetin özgürlükçü değerlerini yıkmak isteyen herkese karşı mücadelemizi devam ettireceğiz. Kocaman bir haklılığımız ve yüreğimiz var’’ yorumunu yaptı. YILDA İKİ KEZ DENETLENİYORUZ Mimarlar Odası ve meslek örgütleri olarak, yılda iki kere sıkı bir denetime girdiklerinin altını çizen Karakuş, ‘’Yani nereden tutsanız elinizde kalan bir haberle karşı karşıyayız. Dökülen haber değil arkasındaki sistem. Dolayısıyla topluma bunu anlatanları susturmaya çalışıyorlar. Odalar denetlenmiyor diyorlar. Biz yılda iki kere denetleniyoruz örgütümüz tarafından sıkı bir şekilde denetleniyoruz. Hepimiz o gün, başkan, sekreter, sayman hazır bir şekilde yaptıklarımızın hesabını veriyoruz. Sadece kendi içimizde yaşadığımız bir süreçte, bütün bu harcamalarımız mali işler tarafından denetleniyor. Eğer bir iş alacaksınız, kamu kurumu niteliğinde meslek örgütü olduğunuz için, mutlaka 3 teklif alıyorsunuz. O 3 teklifin en uygununu bulmaya çalışıyor hatta eksiltme yapmaya çalışıyorsunuz. Evrak sistemimiz, hem yazılı hem de dijital ortamda tutuluyor. Bunlar 5 yıl boyunca saklanıyor, muhasebe hesaplarımız 10 yıl boyunca saklanıyor ve bir şey olduğunda da, bakılıyor’’ şeklinde konuştu. KENDİMİZİ FİNANSE EDİYORUZ Mesleki denetimlerini son dönemde zor koşullar altında yapmaya çalıştıklarına değinen Karakuş, ‘’Aslında bir nevi sistemin bir parçası olarak kurgulanmış, resmi yazışma kurallarından tutun da, kimin neye imza atacağına kadar aslında başka bir örgütlenme süreci ve arşiv sistematiği var burada. Gelirlerimiz çok açık ve ortada. Aidat gelirlerimiz var. Öyle milyonlarca hesaplarımız yok. Yılda 240 lira, yani aylık 20 lira ödüyor mimarlar. Bunu söyleyebiliriz. Onun dışında mesleki denetim yapıyoruz. Mesleki denetimimizi tabi son dönemde çok yoğun bir baskı altında olduğu için, bütçemiz daraltma süreci yaşadığımız için yapamıyoruz. Giderlerimizin büyük bir kısmı personel giderlerinden oluşuyor. Ondan sonra da bu rant politikasında verdiğimiz hukuk mücadelesi var. Hepimiz, kendimizi, kendimiz finanse ediyoruz. Bazen tabi ki iş yerlerimizde sıkıntı yaşadığımız süreçler oluyor. Bunlar bizi hiç yıldırmadı yıldırmayacakta. Çünkü biz diplomalarımıza bu ülkeye verilmiş bir mücadele senedi ismini verdik. Cumhuriyet bize bu olanakları sağladı, bugün bir mimarsak, vefa borcumuzu her yerde ödüyoruz’’ dedi. (Rozita Merve Hamidi)

Editör: TE Bilisim