Haber: Kadir Gürhan

Meslek Odaları, Atatürk Kültür Merkezi-Gar-Kızılay metro hattı çalışmaları nedeniyle 1. Derece Doğal SİT alanı olan Güvenpark’ta yaşanan göçükle ilgili basın açıklaması yaptı.  TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi, TMMOB Peyzaj Mimarları Odası, TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi adına basın açıklamasını okuyan Şehir Plancıları Odası Ankara Şube Başkanı Ceren İlter, sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını belirterek “Güvenpark, bugün hiçbir önlemin alınmadığı, her an herhangi bir yerinde bir göçükle can kayıpları yaşanabilecek bir alana dönüşmüştür” dedi. 

Metro inşaatı ile Güvenlik Anıtı’na ve ağaçlara ne kadar zarar verildiğinin belirsiz olduğuna vurgu yapan İlter, “İnşaat faaliyetlerinin devam ettiği yerlerde can kayıplarını önlemek adına tedbir alınmamış, Anıt ve ağaçların göreceği zararlar öngörülmemiştir.  Daha önce Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 7 Kasım 2018 tarihinde duyurulan Güvenpark Koruma Amaçlı İmar Planı, alanın tarihsel kimliğine ve önemine ilişkin bütüncül bir yaklaşım sunmamış, aksine "Ağaç dokusuna zarar vermeden ulaşım ve altyapı tesisleri, umumi tuvalet, büfe, pergole, kameriye, güvenlik kulübesi ve benzeri kullanımlar yer alabilir. Detaylar park alanı için hazırlanacak kentsel tasarım projesi ile belirlenecektir" hükmü ile alanın korunması yönünde belirsizliklere yol açmıştır. Ancak Güvenpark’ta tarihimizi, kültürümüzü, mirasımızı ve artık canımızı korumaya yönelik hiçbir önlem, hiçbir yaklaşım bulunmadığı gibi metro için altı oyulan Güvenpark ve Güven anıtı tehdit altındadır” diye konuştu. 

Basın mensuplarının sorularına cevap veren Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan ise Güvenpark’ın 1. Derece Doğal SİT alanı olduğunu belirterek, bunu yapanların suçlu olduğunu savundu. Candan, “Güven Anıt’ı zaten çok uzun süredir bakımsız, altında yaşanan süreci de bilemediğimiz için hem anıt hem de Güvenpark tehdit altında. Biz de belki şu an tehdit altındayız. Metroyu kullanan insanlar var, çöküşün nerede ve ne zaman çökeceğini bilemediğimiz için tedirginiz. Aynı zamanda sorumsuz bir inşaat süreci işletiliyor” dedi. 

“MESLEK ÖRGÜTLERİ OLARAK UYARILARIMIZ DİKKATE ALINMADI”

‘Yapımı sürdüren Bakanlık, çok yoğun bir şekilde kullanılan Güvenpark’ta insan faaliyetleri ile iç içe kazı yapılamayacağını ve mahkeme kararları ile uygulanması halinde Güvenpark’a zarar vereceğini bilmesine rağmen Güvenpark’ı, güvensiz parka dönüştürmüş kentin en yoğun biçimde kullanılan Cumhuriyetin örnek kamusal alanını şantiyeye dönüştürmüştür. Koruma alanı park, anıt ağaçlar, anıt ve en önemlisi insan yaşamı risk altındadır’ açıklamasında bulunan İlter, “Diğer taraftan yaya yolunun altında merdiven tüneli kazısının yapılması, Güvenpark’ın bilinmeyen yeni girişler ve bacalarla daha çok tahrip edileceğini; yapılan inşaatların etrafı kapatılan iki inşaat alanı ile sınırlı kalmayacağını göstermektedir” şeklinde konuştu. 

İlter,”Güvenpark’ın altına otopark yapma ile başlayan Melih Gökçek’in Güvenpark’a dev bir dönme dolap yerleştirme ve dolmuş duraklarını yer altına alma hayalleri ile devam eden bu tahribat, Bakanlık tarafından yürütülen metro inşaatı ile en üst boyuta çıkmıştır. Güvenpark’ta yaşanan göçük bu tahribatın kanıtıdır. Meslek örgütleri olarak uyarılarımız dikkate alınmamış, Ulaşım hatlarının Güvenpark’tan geçmesi ile Güvenpark’a zarar vereceği bilirkişi raporlarında mahkeme kararlarında ifade edilmiş, ancak Bakanlık bildiğini okuyarak hiçbir önlem dahi almadan Güvenpark’ın altını oymaya devam etmiştir” dedi. 

“SORUMLULAR HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIZ” 

Sürdürülen metro projesi, kamuoyuyla paylaşılmalı, kamu kurumları gereken önlemleri almalıdır diyen İlter konuşmasına şu şekilde devam etti: 

“Metro projesi görsellerinde Güvenpark’ta iki bölgede sürdürülen inşaat faaliyetleri dışında bir kazı yapılmayacağı görülmektedir. Ancak dün, projede gösterilmeyen bir merdivenin kazısında göçük meydana gelmiştir. Hiçbir kamu kurumu, bu kadar yoğun bir kullanımın olduğu, 1.Derece Doğal Sit Alanında bu kadar duyarsız hiçbir projeyi gerçekleştiremez! Kent belleği, kültürel varlığımızı ve yaşamı hiçe sayan bu proje acilen durdurulmalı, tüm süreçler kamuoyu ve Meslek Odalarıyla paylaşılmalıdır. Güvenpark ve Güven anıtı tehdit altındadır, sorumluları hakkında suç duyurusunda bulunacağımızı, kamuoyuna saygıyla duyururuz.”

Editör: TE Bilisim