Türkiye'de önemli bir halk sağlığı sorunu olan kanser hastalığında erken teşhisin tedavi kadar önemli olduğunu vurgulayan uzmanlar, Türkiye’de yıllık yeni tanı alan kanser hastasında artış gözlemlendiğini açıkladı. Diyarbakır’da Memorial Hastanesinde görevli Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Şiyar Ekinci, ülkemizde erkeklerde sıklıkla görülen akciğer ve prostat kanserinin, kadınlarda meme kanseri olarak değiştiğini ifade etti.

Meme kanserinin tarama ile ölüm riskini azaltılabileceğine dikkat çeken Ekinci, "Meme kanseri tarama ile ölüm riskini azaltılabilecek bir kanser türüdür. Erken tanı meme kanserinde ciddi fark oluşturmakta. Hastalıkla baş etme adına erken tanı çok önemli. Erken tanı için 2 yılda bir mamografi, 40 yaşından itibaren 70-75 yaşına kadar önerilmektedir. Aile öyküsü olan hastaların daha erken tarihlerde genel cerrahi kliniklerine başvurarak meme kanseri için kontrollerini yaptırmaları gerekmektedir. Kanserden korkmayalım, geç kalmaktan korkalım. Meme kanseriyle daha iyi mücadele edebilmek için mutlaka erken tanı konulmasını istiyoruz" dedi.

"Mamografi ciddi oranda erken teşhisi artırmakta ve meme kanserinden kurtulma şansını yükseltmektedir"

Avrupa’da 50 yaşında olan kanser tarama programlarının ülkemizde 40 yaşından itibaren başladığını söyleyen Ekinci, "Meme kanseri için ülkemizin tarama programlarına göre 40 yaşından itibaren 2 yılda bir mamografi önerilmektedir. 2 yılda bir yapılan mamografi ciddi oranda meme kanserine bağlı erken teşhisi artırmakta ve meme kanserinden kurtulma şansını yükseltmektedir. Dünyada meme kanserine yakalanma oranı 8 kadından birdir. Ülkemizin verileri de bu sıklıkla uyumludur. Ama Türkiye’nin Avrupa verilerine göre kanser teşhisi yaş olarak daha erken konuluyor. Bu nedenle Avrupa’da 50 yaşında olan tarama programları ülkemizde 40 yaşından itibaren başlamaktadır" ifadelerine yer verdi.

Eline gelen kitle sonucu şüphelenerek hastaneye başvuran 29 yaşındaki Helin Ekinci, erken teşhisin hayati önem taşıdığını belirtti. Erken teşhisten sonra tedavi gördüğü hastanede sağlığına kavuşan Ekinci, "Meme kanseri tedavi sürecinden geçtim. Tedavilerim çok şükür bitti. Kanser olduğumu elime gelen bir kitleyle fark ettim. İlkinde ciddiye almadım çünkü kitle çok küçüktü. Daha sonra kitle büyüyünce hastaneye gittim. Doktorlar teşhis için işlemler başlattıktan sonra sonuçlarımda kanser olduğumu öğrendim. Daha sonra 8 kür kemoterapi gördüm. Bu süreçten sonra ameliyat olup 33 gün ışın tedavisi aldım. Şu an koruyucu tedaviyle devam ediyorum" diye konuştu.
"Bu süreçte teşhis koyulduğu zaman KPSS’ye hazırlanıyordum. Bundan dolayı eğitim hayatıma ara vermek zorunda kaldım. Sağlığıma kavuştuktan sonra tekrar KPSS’ye hazırlanıp sınavıma girdim. Şu anda da atamayı bekliyorum"

ifadelerini kullanan Ekinci, şunları kaydetti:

"Tabii kanser olduğumu ilk öğrendiğimde korkmadım. Açıkçası hastalığı da çok ciddiye almadım. Kanseri atlatacağımı ve yeneceğimi arkadaşlarıma söyledim. İlk öğrendiğim zaman sadece biraz şok etkisi oluştu. Önce o süreci kabullenmek gerekiyor. Kabullendim ve tedavilerime olumlu ve iyi cevaplar verdim."

İHA

Editör: Nisa K.