Evlere kapandık, Ankara diğer kentlere göre güzel örnek oluyor. Bir tartışma da sürüp gidiyor. Maske takalım mı takmayalım mı? Hayır, tıbbi olarak konuşamam maske hakkında ama maske nedir, neden ve kimler kullanmıştır onlara bakalım. Maskeler yıllar boyunca dinsel, kültürel törenlerde kullanılmış. Tabii aynı zamanda yüzün korunmasında da yararlanılmış. Bunu ilk kim kullandı söylentiler var kimisi Fransa'da M.Ö. 20 binli yıllara ait bir mağaranın duvarında maske takan insan figürlerine rastlandığını bunla birlikte arkeolojik kazıda ortaya çıkarılan 11 bin yıl öncesine ait olduğu düşünülen kireçtaşından yapılma maske bulunmuş. İsrail Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor. Tiyatro yapanların o role gireceği, Afrikalı kabile üyelerinin leopar maskesi takınca onun kadar çevik, güçlü olacağı, garip figürlü maske takınca insanların kötü ruhlarda koruyacağı gibi amaçlarla takıp durmuşlar. Bunun yanında hırsızlar tanınmamak için, bazı spor dallarıyla uğraşanlar ve güvenlik güçleri kendilerini korumak için, işçiler, eylemciler, sağlıkçılar gazdan ve virüslerden korunmak için ve festivallerdekiler de eğlence olsun diye takıyorlar. Japon ve Eski Yunan tiyatrolarında dinsel inançlar ve töreler için, Güneydoğu Asya’da hastaları iyileştirmek için, şamanlar kötü ruhları kovmak için takmış. Herkesin bir nedeni var. Peki, yüzümüzü korumak, eğlenmek ya da bir ritüeli tamamlamak için taktığımız maskeler sadece o an için mi. Yüzümüzdeki deri de bir tür maske değil mi? İçimizde olanı göstermek için yüzümüzdeki deriden başka bir şeye ihtiyaç duyuyoruz. Ya da yüzsüz oluyoruz, işte o zaman mı maske gerekecek? Tabii ki hayır. Derimizin dışında kullandığımız ve bir amacı olan maskeler yardımcı oluyor bizlere. Maskeye şu günlerde ihtiyacımız var. Bizden çok sağlık çalışanlarının. Bembeyaz kumaştan maskeleri bembeyaz günleri görmek umuduyla takalım. Yüzümüzdeki maskeleri her zaman gerçek amacında kullanalım.
