Türkiye Cumhuriyeti’nin var oluş belgesi “Lozan Barış Andlaşması”nın 97. Yıl Dönümünü kutladığımız bugünlerde, bu antlaşmanın Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne ve Türk ulusuna tam bağımsızlığını kazandırdığını bir kez daha hatırlamalıyız. 24 Temmuz 1923’te Lozan Antlaşması’nın imzalanmasına yol açan tarihi olay ve aşamaları şöyle özetleyebiliriz. Millî Mücadeleyi kazanmamız üzerine Mütareke Antlaşması Mudanya’da imzalanmıştı. TBMM Hükümeti, barış konferansının İzmir’de yapılmasını önerirken, Müttefikler 27 Ekim tarihli notaları ile konferansın Lozan’da yapılmasını istemişler, Ankara Hükûmeti ve İstanbul Hükûmetini konferansa davet etmişlerdi. TBMM 1 Kasım 1922’de Saltanata son vermesi ile konferansta sadece Ankara Hükümeti’nin temsil edilmesi sağlanmıştır. Konferansın açılış oturumu 20 Kasım 1922’de Lozan’da yapılmış, görüşmeler 4 Şubat 1923’te kesintiye uğramış, 23 Nisan 1923’te tekrar başlamış ve Lozan Antlaşması ile Ek 17 adet diğer vesika ve mektuplar, 24 Temmuz 1923’te imzalanmıştır. Konferans çalışmalarının iki buçuk ay kesintiye uğramasını nedeni ise Müttefik devletlerin özellikle Osmanlı İmparatorluğu döneminde elde ettikleri kapitülasyonları devam ettirmek istemeleriydi. Dışişleri Bakanı İsmet Paşa Başkanlığında, Sağlık Bakanı Rıza Nur ve Maliye Eski Bakanı Hasan Saka’nın bulunduğu konferans heyeti, iki buçuk aylık kesinti döneminde Ankara’ya dönmüştü. İsmet Paşa’nın Ankara’ya dönmesinden sonra Lozan’daki görüşmelere hakkında TBMM’de 27 Şubat-6 Mart 1923 günlerinde yapılan gizli oturumlarda şiddetli tartışmalar olmuş, bir kısım üyeler İsmet Paşa’yı eleştirirken, çoğunluk barış görüşmelerine devam edilmesini istemiş, Mustafa Kemal Paşa’nın İsmet Paşa’yı desteklemesi ve görüşmelerin başlamasını istemeyenleri eleştirmesi üzerine, Meclis, görüşmelerin tekrar başlaması için teklifte bulunulmasını kabul etmiş, Lozan Konferansı’nın ikinci kısmı toplantıları 23 Nisan 1923’te başlamıştır. Üç ay devam eden toplantılar sonucunda bağımsızlığımızı ve egemenliğimizi tehdit eden Kapitülasyonlar meselesi Türkiye’nin istediği şekilde sonuçlanmış ve Türk limanları arasında deniz nakliyatı yapmak demek olan Kabotaj hakkı da yabancılardan alınarak, sadece Türk vatandaşlarına sağlanmıştır. Savaşta yenilen Yunanistan’ın Türkiye’ye tamirat karşılığı ödemede bulunamayacak durumda olmasından dolayı, İsmet Paşa bu paranın yerine Yunanistan’ın Karaağaç’ı Türkiye’ye terk etmesini kabul etmiş, Başbakan Rauf Bey’in itirazına karşı Mustafa Kemal Paşa bu konuda İsmet Paşa’yı desteklemiştir. Lozan Andlaşması, TBMM’deki görüşmeler sonucunda 24 Ağustos 1923 günü, 227 üyeden 213’ünün olumlu oyu ile tasdik edilmiş, Lozan Andlaşmasını tasdik etmeyeceklerini ileri sürerek, Türkiye’yi tehdit eden Müttefikler uzun bir gecikmeden sonra Andlaşmayı onaylamışlar ve Lozan Andlaşması 6 Ağustos 1923’te yürürlüğe girmiştir. Lozan Andlaşması, I. Dünya Savaşı’ndan sonra galip devletler tarafından mağlup devletlere kabul ettirilen barış andlaşmalarından farklı olarak, Yeni Türk Devleti ile I. Dünya Savaşı’nın galipleri arasında eşit şartlarda yapılan andlaşmadır. Bu Andlaşmayı, Osmanlı İmparatorluğu’na Sevr Andlaşması’nı zorla kabul ettirmek isteyenlere karşı yürüttüğümüz ve zaferle sonuçlandırdığımız Millî Mücadeleye borçluyuz. 1919-1938 yılları arasındaki Millî Mücadele dönemi ile 1919-1923 yıllarındaki dış politikayı bizzat Mustafa Kemal yönetmişti. 1923-38 döneminde ise Mustafa Kemal Paşa’nın baş yardımcısı ise İsmet Paşa idi. Mustafa Kemal Paşa liderliğindeki Millî Mücadele, Ağustos 1922’de askerî zaferle ile sonuçlanınca, yurdumuzu diğer hukuki, siyasi ve ekonomik bağlardan da kurtarmak için “Lozan Andlaşması”, Kurtuluş Savaşı’mızın silahsız ve diplomatik aşamasıydı. Amerikalı tarihçi Henry W. Littlefield “History of Europe” adlı eserinde; “Türkiye, Lozan Andlaşması ile ordu ve donanmanın sınırlandırılmasından, tazminat ödemekten, Sevr Andlaşması’nın yüklediği diğer kayıt ve engellerden kurtulmuştur” diye yazmıştır. Atatürk’ün veciz deyimi ile “Lozan Türk milleti aleyhinde yüzyıllardan beri hazırlanmış ve Sevr Andlaşması ile ikmal edildiği sanılmış büyük bir suikastın yıkılmasını ifade eden bir belge, Osmanlı devrine ait tarihte eşi geçmemiş bir siyasi zafer eserini oluşturmaktadır.”

Editör: TE Bilisim