Bir önceki yazımızda mabetler, arınma, kuzey ve kutup yıldızından bahsetmiştik. Bugün de kaldığımız yerden devam edelim: Örnekleri biraz daha çoğaltırsak eğer, “İskandinav-İzlanda mitolojisinde Dünya Değirmeni, mevsimleri ve gökcisimlerinin hareketlerini kontrol eder. Dünya Tepesi olarak adlandırılan cennetler, Kutup Yıldızı’nın etrafında döner. Dünya değirmenini dokuz adet dev bakire çevirir. Çin’de, Büyükayı tarafından Kutup Yıldızı etrafında dönerken, kontrol edilen beş unsur su, ateş, odun, metal ve topraktır. Bu unsurlar da doğa dediğimiz şeyi oluşturur.” (Donald A. Mackenzie, Çin ve Japon Mitolojisi, İmge Yayınları, Ankara, 1996, s. 197-198) Kuzey, kimi dini inanışlar için de önemlidir. Örneğin, Saabiîler, “İbadetlerini (…) kuzeye dönerek yaparlar. Çünkü Kutsal Kuzey, yüce tanrı Nur Tanrısı’nın ve diğer ışık varlıklarının yeri olduğu için iyilik ve hakikatin kaynağıdır.” (Bkz., Gener, a.g.e., s. 214) Ayrıca “Yeraltının girişi Altaylarca ‘yerin duman deliği’ olarak tasarlanır ve tabii ‘merkezde’ bulunur. Orta Asya mitlerine göre de bu kuzey, göğün merkezine tekabül eder. Hint’ten Sibirya’ya bütün Asya kültürel alanında ‘kuzey’, ‘merkezle’ özdeşleşmiştir.” (Bkz., Eliade, a.g.e., s. 311) Zeus da iki obiliksi bulmak için iki kartal uçurur. Bu obilikslerin bulunduğu yerler dünyanın merkezidir. Bu kartallar aynı zamanda yüzleri doğu ve batıya bakan iki kartal olarak bilinir. Şamanlıkta sırra erme öykülerinde şaman, sihir gücüyle kartala dönüşür. Kartal gökte oturan “bir tanrısal varlıkla dünyanın merkezine yani Evren Ağacı’na doğru sihirli bir uçuş kavramı çerçevesinde odaklaşan simgeler dizgisini ortaya çıkarır.” (Eliade, a.g.e., s. 97) Mesela, “Başı kartal başı ve tüyleri demirden olan Yırtıcı Kuş Ana, ağaca konar, yumurtlar ve kuluçkaya yatarmış. Yumurtalardan büyük şamanların çıkması 3 yıl, orta şamanların çıkması 2 yıl, küçüklerin çıkması ise bir yıl alırmış.” (Eliade, a.g.e., s. 60) İskendername’de de doğunun ve batının iki ağacından şöyle söz edilir: “İskender, büyük karanlıklardan geçip doğuya gittikten sonra iki ağaçla karşılaşır. Bu ağaçlardan biri gündüz olunca yukarı doğru uzanarak yeşillenir. Fakat karanlıklar çökmeye başlayınca yavaş yavaş kaybolur. O kaybolurken bu kez karanlıklar ağacı ortaya çıkar.” (Prof. Dr. Gönül Tekin, Tarihin Arka Odası, Habertürk TV, 22 Ocak 2012) Kitab-ı Mukaddes, I. Krallar 5-6 ve devamında Jakin ve Boaz olarak adlandırılan iki sütun hakkında ayrıntılı bilgi yer almaktadır. Ayrıca birçok yeri altınlarla kaplanan ve ağaçla inşa edilen bu evin ortasından dolambaçlı bir merdivenle orta kata, orta kattan da yedi arşın genişliğindeki üçüncüye çıkılıyordu. (Kitabı-ı Mukaddes, Kitabı Mukaddes Şirketi, İstanbul, 1997, s. 337-342) Şaman yükselişini 7 ya da 9 basamaklı bir ağaca tırmanarak yapar. Bu ağaç dünyanın ekseni dolayısıyla dünyanın merkezidir. Şamanlıktaki basamaklar Mitra gizemlerini anımsatır. Mitra’da 7 basamaklı merdivende 7, güneştir ve simgesi altındır. Gökkuşağı 7 renktir ve çok sayıda halk, gökkuşağını göğü yere bağlayan bir köprü özellikle de tanrılar köprüsü olarak görür. Buna Japon geleneklerinde de rastlarız. Budha da yedi ışınlı bir gökkuşağının üzerinde oturur. Yani kozmosu aşmakta, kendi doğum mitinde kuzey yönünde, yedi adım atarak, yedi göğü aşması ve dünyanın merkezine ulaşması gibi. Kitab-ı Mukaddes Vahiy 4-3’te tanrının tahtı, bir gökkuşağıyla çevrilidir. Avustralya’dan Kuzey Amerika’ya her toplumda gökkuşağı göksel köprüdür.
Editör: TE Bilisim