Özel Haber: Türkan ÇATAL YILDIZ

Döviz kurunda yaşanan yükseliş neredeyse yüzde yüzlük bir artışla kitap fiyatlarını da olumsuz etkiledi. Türk Kütüphaneciler Derneği Genel Başkanı Ali Fuat Kartal ise kitap fiyatlarında yaşanan artışın hem okuma kültürünü hem de Türkiye’nin bilimsel üretimini olumsuz yönde etkileyeceğini ifade etti. Bu olumsuzluğun önüne geçmek için Halk Kütüphanelerinin bütçesinin artırılması gerektiğini belirten Kartal, elektronik yayınlara uygulanan yüzde 18’lik KDV oranının üniversite kütüphanelerinden alınmaması gerektiğine dikkat çekti. Kartal, kitap fiyatlarından dolayı son zamanda kütüphanelere olan ilginin arttığını da söyledi.

Üniversite kütüphanelerinin veri tabanı ve e-yayınlarına konulan yüzde 18’lik KDV’nin kaldırılması için TBMM’de görüşmeler yaptıklarını ama sonuç alamadıklarını ifade eden Kartal, “Dövizin artması ve yüzde 18 KDV’nin alınması üniversite kütüphanelerinin bütçelerinin yarı yarıya düşmesine neden oldu. Üniversite kütüphaneleri de veri tabanlarını iptal etmek zorunda kaldı” dedi.

“BİLİMSEL ÜRETİM OLUMSUZ YÖNDE ETKİLENECEK”

Kitap fiyatlarında yaşanan artış ve bunun okuma kültürünün ve bilimsel araştırmaları nasıl etkileyeceğine ilişkin gazetemize açıklamalarda bulunan Türk Kütüphaneciler Derneği Genel Başkanı Ali Fuat Kartal, Yayıncılar Telif Hakları ve Lisanslama Meslek Birliği’nin (YAYBİR) verilerine göre 2021 yılında kitap bandrol sayısında yüzde 0,4’lük bir azalmanın yaşandığını ifade etti. 2021’de başlayan dövizin artması ile başlayan fiyat artışının kitap basımını olumsuz etkilediğine değinen Kartal, bunun hem okuma kültürüne hem de yazılı kültüre olumsuz bir etki yapacağını söyledi.

Kitap fiyatlarının inanılmaz derecede yükseldiğine vurgu yapan Kartal, “İnsanların alım gücü de ortada. Kitaba çok bütçe ayıran bir ülke de değiliz, bu da üstüne bir olumsuzluk daha etkilemiş oldu. İnsanlar yine kitap alacaklar ama ayda 2 kitap alanlar, 2 ayda bir 2 kitap almaya başlayacaklar belki de” dedi.

Bu konunun direkt olarak kütüphaneleri de etkilediğini söyleyen Kartal, “Kitap alamayacak durumda olanlar kütüphanelerden faydalanabiliyor ama döviz artışı ile fiyatların artması kütüphanelerin bütçesini de neredeyse yarı yarıya azalttı. Hatta üniversite kütüphanelerinde veri tabanı denilen e-yayınların, e-dergilerin olduğu sistemde abonelik sayısını yarı yarıya azaltmak zorunda kaldılar. Üniversite kütüphaneleri ve TÜBİTAK, ULAKBİM gibi akademik kurumlar tarafından alınan elektronik yayınların (e-dergi, e-kitap, vb.) tamamına yakını ise yabancı dilde ve bu yayınların yurtdışından abonelik veya satın alma yöntemi ile tedarik edilerek, araştırmacı ve öğrencilerin hizmetine sunuluyor. Ama son süreçte örneğin 50 abone alan şu an 20 aboneliğe düştü. Bu hem okuma kültürünü hem de Türkiye’nin bilimsel üretimini de olumsuz yönde etkileyecek” diye konuştu.  

Okuma kültürünün yaygınlaşması için çaba sarf eden kurumların, kütüphanelerin, üniversitelerin direkt olarak döviz yükselişinden olumsuz olarak etkilendiğine değinen Kartal, “Burada yapılabilecek en iyi şey kütüphanelerin kitap alım bütçelerini artırmak olacaktır. Çünkü halk kütüphanelerinde halka daha güncel yayınlar sunabilmek için ek kaynak yaratmak gerekiyor. Tabi bir başka sorun da halk kütüphane sayısının yetersiz olması” dedi.

Türk Kütüphaneciler Derneği Genel Başkanı Ali Fuat Kartal

“KORSAN YAYINCILIK DAHA DA ÇOK ARTACAK”

Yayıncılar açısından en büyük problemlerden birisinin korsan yayıncılık olduğuna dikkat çeken Kartal, kitap fiyatlarının akla gelmeyecek şekilde artmasının korsan yayıncılığın daha da artmasına neden olacağına değindi.

Kartal konuşmasını şöyle sürdürdü: “Zaten Ankara’da yaşayanlar Olgunlar Sokak’ta korsan kitapların satışını yapanları bilecektir. Eğitim amaçlı kitaplar ve yabancı dildeki kitapların korsan satışını Olgunlar Sokak’ta fazlasıyla görmek mümkün. Polis, zabıta arada bir baskın yapıp kitapları toplasa da bir saat sonra aynı tezgahlar tekrar kurulabiliyor. Oradaki kitaplara talep de var. Çünkü oradan korsan kitap alanlar ya mecburiyetten ya da orijinal kitaba para veriyim, burada bir emek hırsızlığı yaşanıyor ve ben buna izin vermemeliyim kültürünün olmamasından kaynaklanıyor. Şu da var ki bahsettiğim kitapların orijinallerinin fiyatları bir ailenin alamayacağı oranda çok yüksek. Olgunlar Sokak’ta ise insanlar bu kitapları 5’te 1 fiyatına alabiliyor. Sonuç olarak bu gidişle korsan yayıncılık daha da çok artacak gibi gözüküyor.”

“Elimde sayısal bir veri yok fakat kütüphanelerdeki arkadaşlarımla görüştüğümde kitap fiyatlarının artmasından dolayı kütüphane kullanımının arttığından bahsediliyor” diyen Kartal, “Kütüphanelerde de güncel yayınların bulunması gerekiyor ki vatandaşlar istediklerini kitapları rahatça bulabilsinler. Bunun için de az önce dediğim gibi özellikle halk kütüphanelerinin bütçelerinin artırılması gerekiyor. Bu da mümkün olmadığı süreçte korsan yayıncılığın alanının büyümesine neden olacaktır” ifadelerini kullandı.

1 HAFTA BOYUNCA HAKİKAT VE KÜTÜPHANELER KONUŞULACAK

Bu sene 28 Mart-3 Nisan tarihlerinde Kütüphane Haftası’nın olduğunu söyleyen Kartal, 2022 yılının temasının ‘Hakikat ve Kütüphaneler’ olarak belirlendiğini ifade etti.

Gerçek ötesi bir sürecin yaşandığına değinen Kartal bu seneki temanın neden ‘Hakikat ve Kütüphaneler’ olarak belirlendiğine ilişkin şunları anlattı: “Toplumda popüler kültürün artması, internetin ve sosyal medyada sürekli yalan haberlerin yayılması, yayılan yalan haberin doğrusu teyit edilse dahi bunun telafisinin zor olması, gerçek dilin kabullenilmesinin imkansızlaşması yani hakikatin öğrenilmesi temamız olacak. Hakiki bilgilerin kütüphanelerden öğrenebileceğine dikkat çekmek, toplumun yaşadığı süreci ele almak istiyoruz. Örneğin Millî Eğitim Bakanlığı her okula bir kütüphane kampanyası başlattı ve iki ayda 16 bin küsur kütüphanenin yapıldığından ve kütüphanesiz okulun kalmadığından bahsediyor. Fakat bunların hakikatle hiçbir alakası yok. Kütüphane yaptıklarından bahsediyorlar, yapılan kütüphaneye ise kütüphane denemez, kütüphane tanımıyla hiçbir alakası yok. Kütüphanecinin olmadığı bir kütüphane düşünülebilir mi? Milli Eğitim Bakanlığı’nın kendi yönetmeliğinde 3 bin kitap olan bir kütüphaneye kütüphanecinin atanması gerektiği ifade ediliyor, ama içinde kütüphanecisi olan bir okul yok. Sadece raflara kitap koyarak kütüphane kurulmaz. Buna bütçe ayrılması, planlı olması gerekiyor. Tahminimce okullara kütüphane kurulmasına ilişkin yazı gönderilmiş. Fakat bütçe olmadan, bu konuda tecrübeli bir kütüphaneci olmadan okullar nasıl kütüphane kurabilirler. Bir okul kütüphanesinin düşünelim, onların kendilerine göre özellikleri, sınıflandırılması var. Bu işin uzmanı olmadan kütüphanenin kurulması mümkün değil. Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu kararını okuyan ya da duyan kişi ‘ne kadar güzel okullara kütüphane kuruluyor’ diye mutlu olabiliyor. Fakat bu bir hakikat değil. Milli Eğitim Bakanlığı’nın okullarında bir tane bile kütüphaneci yok. Biz işte Kütüphane Haftası boyunca bu hakikati konuşmak istiyoruz.”

Kartal konuşmasını şunları söyleyerek sonlandırdı:

“Üniversite kütüphanelerinin veri tabanı ve e-yayınlara konulan yüzde 18’lik KDV’nin kaldırılması için TBMM’de görüşmeler yaptık ama sonuç alamadık. Dövizin artması ve yüzde 18 KDV’nin alınması üniversite kütüphanelerinin bütçelerinin yarı yarıya düşmesine neden oldu. Üniversite kütüphaneleri de veri tabanlarını iptal etmek zorunda kaldı. Üniversite kütüphanelerinin yüzde 70’ini kütüphanecilik eğimi almamış yöneticiler yönetiyor. Yöneten kişi veri tabanının ne olduğunu dahi bilmiyor. İşte hakikat budur ve biz bir hafta boyunca bunları tartışacağız.”

Editör: TE Bilisim