Atatürk, “Cumhuriyet fazilettir ve Türk Milletine lâyıktır.” demiştir. Bu milleti hiçbir kuvvet faziletten ayıramaz ve onu faziletsiz bir millet haline sokamaz. Buna yeltenecekler bilsinler ki, Cumhuriyet herkes için ve her zümre için en emin sığınaktır. Onun dışına fırlayan herkes, er geç kendi ihtirasının zinciri ile boğulacaktır. Türk Milleti, Türk Devletinin selâmeti uğrunda kendi iradesini 600 yıl mutlak bir iradeye bağlamış ve ona kayıbız şartsız itaat etmiştir. Şimdi ise, milletin iradesine yarım yüzyıl itaata katlanmayanların kaynaşmaları vardır. Millet iradesini esir almak sevdasına tutulanlar fokurdamaya başlamıştır. Türk Milleti kendi iradesinin üstünde bir hükümran tanımayacak ve asla ona teslim olmayacaktır. Mustafa Kemal Paşa, 15 Ekim 1927 günü “1919 senesi Mayısının 19’uncu günü Samsun’a çıktım” sözleriyle başladığı Büyük Nutku”nu 20 Ekim 1927 günü tamamladı. Gazi, söylevinin sonunda Türkiye Cumhuriyeti’ni Türk gençliğine şu sözlerle emanet etti: “Muhterem Efendiler, sisi günlerce işgal eden, uzun ve teferruatlı beyanatım, en nihayet, mazi olmuş bir devrin hikâyesidir. Bunda, milletim için ve müstakbel evlatlarımız için dikkat ve teyakkuzu davet edebilecek bazı noktalar tebarüz ettirebilmiş isem kendimi bahtiyar addedeceğim. Efendiler, bu beyanatımla millî hayatı hitam bulmuş farz edilen büyük bir milletin istiklâlini nasıl kazandığını ve ilim ve fennin en son esaslarına müstenit, millî ve asri bu aziz vatanın her köşesini sulayan kanların bedelidir. Bu neticeyi, Türk milletine emanet ediyorum.

          Ey Türk Gençliği! “Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir. Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!”
    Mustafa Kemal Atatürk 20 Ekim 1927
 
Editör: TE Bilisim