Artık mevsimler eski mevsimler değil. Bize ilkokulda öğretildiğine göre eylül, ekim, kasım ayları güz mevsimi demekti. Aralığa gireli birkaç gün oldu. Fakat şuan ne güzü görmüş durumdayız ne de kışı…
Doğru düzgün yağmur bile yağmadı Ankara’ya. Kış mevsiminin içindeyiz. Kar da yağacak gibi durmuyor. Ankara’nın bilindik kuru soğuğunu yaşıyoruz. Hatta kimi zaman bahar havası hakim oluyor. Kuraklık kapıda mı acaba diye düşünmeden edemiyor insan.
Zaten pandemi ile bütün hayatımız, alışkanlıklarımız değişmiş durumda. Herkes ‘eski normalinin’ peşinde. Birde üstüne kuraklığı yaşamak tam anlamıyla çıkmaz olur bizim için…
Eskilerin tabiri ile ‘kuru soğuk’ ve Ankara demişken biraz eskilere gidelim. Dedelerimiz, ninelerimiz hatta anne-babalarımız maziyi anlatmayı çok severler. Birde kış mevsiminin içinde isek ‘nerede o eski kışlar’ diye cümleler başlar.
Eski kışlar, eskilerin anlatımı ile ‘insan boyu’ kar yağarak kendini gösterirmiş. Çoğu zaman yağan kardan kapının açılması zor olurmuş.
Ama bu kadar soğuk olmazmış…
Yağan karın kalkması ise ta ilkbaharı bulurmuş. Ama ilkbahar da geldiğinde doğa güzellikten göz kamaştırırmış. Eriyen kar suları ile çağlayan dereler, yemyeşil olan ovalar, mis gibi havalar…
Birde şimdilere bakalım…
Neredeyse kar yağmıyor bile. Yağmur desen hak getire…
Küresel ısınmadan dolayı eski kışlar sadece eskide kaldı. Çocuklarımız ise karı, yağmuru artık sadece ilkokul kitaplarından öğrenecekler.
Güz mevsimini bitirdik ama birkaç kez anca yağmur yağmıştır… Dahası yok.
Küresel ısınma için birçok ülke önlemlerini almaya başladı. Dünyanın birçok yerinde toplantılar yapılıyor.
Uluslararası çapta kampanyalar yapılıyor. Çünkü önlem alınmazsa bir süre sonra nefes alabileceğimiz alan bile kalmayacak.
Pandemiden önce düzenli olarak İklim Zirvesi gerçekleştirilirdi. Zirvelerde kayda değer kararlar alınırdı, fakat o da pandemi ile sekteye uğradı… Bir değişiklik olmazsa 12 Aralık'ta uluslararası sanal iklim zirvesi yapılacak gibi.
Küresel ısınmayı 21. yüzyılın sonuna kadar 2 derecenin altında tutmak için ülkelerin sera gazı etkisi yapan karbondioksit gibi gaz salınımlarını azaltmaları, fosil enerjileri kullanmayı bırakarak temiz ve yenilenebilir enerjilere geçmeleri gerekiyor.
Zirvede her ülkenin kendine bu amaçla bir yol haritası çizmesi bekleniyor.
Biz de umuyoruz ki zirve güzel sonuçlara vesile olur ve çocuklarımız ‘karı, yağmuru’ canlı canlı görürler.

Editör: TE Bilisim