Korona virüs sebebiyle hepimiz aylar boyunca evlerimizde olmak zorunda kaldık.. Şimdi ise gerekli tedbirlerimizi alarak ve hijyen kurallarına özellikle sosyal mesafeye oldukça dikkat ederek normalleşmeye çabalıyoruz. Karantina günlerinin en iyi yanlarından biri şüphesiz herkesin kendisine daha çok zaman ayırması oldu. Filmler izlendi, kitaplar okundu, dergiler karıştırıldı. Bu aşamada sizlere dikkatimi çeken birinden bahsetmek istiyorum aslında bilmeyeniniz neredeyse yoktur..Frida Kahlo.. Bir aralar adını ne kadar sık duyuyorduk öyle değil mi? Neredeyse her yerde.. Kitaplarda, filmlerde, t-shirtlerde  kısaca hayatımızın her alanında. Peki hiç kim olduğuna dair içinizde bir merak uyandı mı? Eğer uyandıysa hemen gidereyim '' Frida Kahlo, etkileyici eserlerinin yanı sıra ilgi çekici hayat hikayesiyle de enteresan bir kişilik. '' Gerçek adı Magdalena Carmen Frida Kahlo Calderon olan Meksikalı ressam, 1907 yılında doğmuş ve 1954 yılında henüz 47 yaşında iken hayata veda etmiştir. Bir tek sanatıyla değil, özel hayatı ve politik görüşleriyle de tanınan Kahlo’nun, şanssızlıklar ve acılarla dolu bir hayatı olmuştur. Ancak hiçbir zaman pes etmemiş, adeta küllerinden doğan bir Anka kuşu gibi hem ruhsal hem de bedensel olarak her defasında yeniden canlanmıştır. Yaklaşık yarım asır olan ömrü içerisinde bir sürü büyük acıyla karşılaşmış, henüz küçük bir çocukken tanıştığı şanssızlığından bir türlü paçasını kurtaramamıştır.'' ''Frida Kahlo refah dolu, mutlu bir hayat yaşamadı. 6 yaşında hayatında çatlamalar meydana gelmeye başladı. Çocuk felci geçirdi ve aşırı zayıflama yaşadı. Bunun sonucunda yaşıtları tarafından dalga geçilmeye başlandı ve bu yüzden hayatı boyunca kısa etek giymedi. Kahlo, 18 yaşındayken Alejandro Gomez ile aşk yaşamaktaydı. Bir gün Gomez ile okuldan dönerken içinde oldukları otobüs kaza yaptı. Birçok yolcu öldü, Frida Kahlo ağır yaralandı. Otobüsteki tutunma çubuğu Kahlo’nun sol kalçasından girmiş leğen kemiğinden çıkmıştı. Omurgasının bel kısmının üç noktası, leğen kemiği, köprücük kemiği, kaburgası ve sağ bacağı tam 11 yerinden kırılmıştı. Kahlo bu kaza hakkında şu sözleri söylemiştir; “Tuhaf bir çarpışmaydı bu; şiddetli değil, ağır ve yavaştı, herkesi sarstı, beni daha çok sarstı. İnsanın, çarpışmanın farkına vardığı, ağladığı doğru değil. Gözümden tek damla yaş akmadı ve demir çubuk, kılıcın boğayı delmesi gibi beni de deldi geçti.” Frida Kahlo, ünlü ressam Diego Rivera ile tanışan Frida 1929 da Diego ile evlenmiş ve daha büyük acılar çekmeye başlamıştır. Frida, bu inişli çıkışlı özel hayatının önemli mihenk taşlarından biri olan kocası Diego'dan vazgeçişini öyle güzel anlatmış ki. Muhakkak bu hikayeye göz atmalısınız..
Editör: TE Bilisim