Ankara'nın Kızılay'daki en bilindik ve merkezi çarşılarından birisi olan Onur Çarşısı’nın tarihi 1974 yılına dayanıyor. Yaklaşık 15 yıl önce oldukça popüler olan Onur Çarşı’sı günümüzde her geçen gün artan AVM'ler küçük esnafın işini olumsuz olarak etkilese de, geçmişten günümüze kendini ve mağazalarını yenileyerek her kesime uygun alışveriş olanağı sunuyor. Çarşı esnafı Güven Göresim, çarşının değişimini ve esnafın sıkıntılarını anlattı. “İNSANLAR KALABALIK YERLERDEN KORKUYORLAR” 20 yıldır Onur Çarşı’ından esnaf olduğunu belirten Göresim, “ Ben 20 yıldır Kızılay’da esnafım Sakarya Cadddesi’nde hiç kapalı dükkan görmemiştim. Son bir iki senedir dükkanların kapandığını gördüm. Bence patlamalar yürüyüşler inanılmaz derecede etkiledi. İnsanlar kalabalık yerlerden korkuyorlar” dedi. AVM’lerin sayısına vurgu yapan Göresim, “Pasta çok bölündü, artık insanların kapısının önünde mağaza var. Eskiden müşteriye nereden geldiğini sorduğumda Yenimahalle’den, Sincan’dan, Mamak’tan, Keçiören’den, Gölbaşı’ndan geliyorum derdi. Artık oralardan buraya gelen müşteri çok az. Çünkü dediğim gibi artık herkesin evinin önünde mağaza, AVM var. İstediği şeyi bulabiliyorlar. Tek bulamadığı şey bizim sattığımız yüksek topuklu ürünler. Bu ürünleri mahalle arasında veya bir AVM’de kimsenin koyma şansı yok. Müşteri babeti veya spor ayakkabıyı bulabilir ama bu tür ürünleri bulma şansı pek yok. Bir iki tane var diyebilmek için koymuştur. Ama bizim mağazamız öyle değil komple taşlı abiye ayakkabı var” ifadesinde bulundu. “CUMARTESİ GÜNLERİ İNSANLAR SIRT SIRTA OLUYORDU” Geçtiğimiz yıllarda Kızılay’da yaşanan patlamaların esnafı etkilediğini söyleyen Göresim, “Bu patlamalar Kızılay’ı çok etkiledi. Eskiden bulvarda boş dükkan bulma şansınız yoktu. Hava parası verilirdi. Şimdi boş duruyor. Bence Ankara’nın en hızlı yeri Sakarya Caddesi ama Sakarya’da boş dükkanlar var. Çarşının ayrı bir anlamı vardı insanlar biliyordu. Ben 20 yıldır Onur Çarşısı’ndayım biz kasaya geçemiyorduk. Kasiyer kasaya oturuyordu biz ayakkabıyı kasaya fırlatıyorduk. Bizim standı bırakıp kasaya gitme şansımız yoktu düşünün o kadar kalabalık oluyordu. Hele Cumartesi günleri insanlar sırt sırta oluyordu. Birbirlerini itekleyerek geçiyordu buradan o yılları da gördük. 15 yıl önce durum böyleydi”dedi. “200 DÜKKAN VARSA HERKESİN BORCU VAR” Şehrin gelişmesiyle birlikte pastanın bölünmeye başladığını belirten Göresim, “ Ben AVM’leri hiç anlamıyorum. Ankara memur kenti neden bu kadar AVM var. Memur kendini zor doyuruyor. Paranın hesabını kitabını yapmayan insanlar devamlı AVM’lere gidiyor küçük esnaf ne yapacak. Memur geliyor ben ayakkabıyı 50 liraya almışım, memur 20 lira teklif ediyor nasıl ayakta durabilirsin. Esnafın işi hakikaten zor. 200 dükkan varsa herkesin borcu var. Borçsuz esnaf yok bu nasıl esnaflık. Ticaret odasına kayıtlıyız. Ama kimse taleplerimizi dinlemiyor. Çarşının halini görmüyorlar mı?” şeklinde konuştu. “AYNI AYAKKABI BİZDE 50 LİRA AVM’DE 250 LİRA” Eskiden İzmir Cadde’sinde dükkan bulunmadığını vurgulayan Göresim, “Şimdi kapalı dükkan var. Cadde de dükkan tutmak için aylarca yıllarca beklersin ki dükkan boşalsın hava parasını vereyim tutayım. Dükkanı 50 bin liraya alan birine sen 200 lira teklif ederdin dükkanı tutmak isterdin. Şimdi kira ödeyemiyor esnaf çıkıyor gidiyor.Keyfinden gitmiyor elbette esnaf iş yapamıyor. Her esnafın bankalara borcu var. Nereye kadar böyle gidecek. Saat 12 olmasına rağmen çarşıda kimse yok. Kızılay esnafının yüzde doksanı daha siftah yapmamıştır bu saatte. Hafta sonuda aşağı yukarı aynı. Küçük esnafı bitirdiler. Millet haftasonu AVM’lere gidiyor. Aynı ayakkabı bizde 50 lira AVM’de 250 lira. Burda çalışan çok arkadaşımız oralarda müdür oldular dükkan açtılar. Bizim burda sattığımız 90 liralık ayakkabıyı 350 liraya satıyor. AVM’dekilerin de durumlarıda iyi değil haftasonu iş yapıyorlar. Ama pasta bölününce ne sen doyabiliyorsun ne ben 3 kişilik pastayı 10 kişiye bölersen kimse doymaz” diye konuştu. Zeynep NAMLI

Editör: TE Bilisim